Chp Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu Diyarbakır'da

Chp Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu Diyarbakır'da

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Şırnak`ın Uludere ilçesinde 35 kişinin ölmesiyle ilgili olarak, "Sorumluluk o çocukların oraya gitmesine neden olanlardır" dedi.

CHP Diyarbakır İl Başkanlığı`nda basın mensuplarına açıklamada bulunan Tanrıkulu, bu insanların açıkça öldürüldüğünü, AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik`in yaptığı açıklamanın ise gerçekten tüyler ürpertecek nitelikte olduğunu söyledi. Tanrıkulu, "Bu olaya bir trafik kazası gibi bakıyor. Sanki Başbakan da dün yaptığı açıklamada bu olay bir iş kazasıymış gibi bakıyor. Bu operasyon yanlış planlanmıştır. Ama bu yanlış planlama bir işin idaresi ile ilgili değildir. Doğrudan doğruya insanların ölümüne nedenolmuştur" dedi. "Ölenlerin yaşadığı coğrafya, etnik kimlik, yaptıkları iş icabı nedeniyle bazı insanların zihin dünyasında bu ölümleri meşru mu kılıyor?" diye soran Tanrıkulu, "O nedenle mi bu hükümet bu kadar kayıtsız kaldı bu olaya? Eğer böyle bir şey varsa bu vicdansızlığı kabul etmek mümkün değil. Ölenler bizim insanlarımız, bizim yurttaşımız, bu cumhuriyetin insanıdır. Bazılarının dediği gibi `sözde vatandaş` değillerdir" ifadelerini kullandı

Şırnak`taki olaya umursamaz tavrın hükümetin yurttaşları bu ülkenin gerçek vatandaşları olarak görmediğini gösterdiğini savunan Tanrıkulu, "Bu ölüm olayı ile yapılan umursamaz tavır hükümetin bu yurttaşlarımızı bu ülkenin gerçek vatandaşları olarak görmediği yönündedir. Yoksa bu şekilde bir tavır içerisinde bir hükümet olamazdı. AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik`in yaptığı açıklama gerçekten tüylerimizi ürpertecek nitelikteydi. Bu olaya bir trafik kazası gibi bakıyor. Sanki Başbakan da dün yaptığı açıklamada buolay bir iş kazasıymış gibi bakıyor. Bu operasyon yanlış planlanmıştır. Ama bu yanlış planlama bir işin idaresi ile ilgili değildir. Doğrudan doğruya insanların ölümüne neden olmuştur. Büyük bir felakete neden olmuştur. Sizin yanlış planladığınız olayla dünyanın en gelişmiş ölüm araçları olan uçaklar havalanmıştır. Ve kendilerini görmeden kimliklerini, tespit etmeden imha etmiş, öldürmüştür. Ben otopsideki fotoğraflarını gördüm, insan vicdanının kabul etmeyeceği bir ölüm şeklidir bu. Parçalanmış, yanmışvücutlar, yok olmuş kafalar. Hükümet bu olayı basit bir operasyon kazası gibi görüyor. Bu iş kazası mıdır? Sanki Diyarbakır`ın Bismil ilçesinde bir trafik kazası olmuş, 25 kişi yaşamını yitirmiş. Böyle bir yaklaşım tarzını kabul etmemiz mümkün değildir" şeklinde konuştu

"SORUMLULUK 15-16 YAŞLARINDAKİ ÇOCUKLARIN ORAYA GİTMESİNDE DEĞİL, SORUMLULUK BU CUMHURİYETİ YÖNETENLERDEDİR" Tanrıkulu, sınır ticareti denilen olayın yıllardır hükümetin bilgisi dahilinde yapıldığını iddia ederek, "Eğer bu cumhuriyeti 10 yıldır yönetenler Türkiye`nin ileri demokraside, dünyanın bilmem kaçıncı ekonomi ülkesi olduğunu söylüyorlarsa bu cumhuriyetin 13 yaşındaki yurttaşlarını 20 liralık bir gelir için sınırın diğer tarafına gönderilmesine göz yumup, önleyemiyorlarsa ve bu yoksulluğu önleyemiyorlarsa sorumluluk oraya giden çocuklarda değil, hükümettedir. Sorumluluk annesinde ve babasında değil,sorumluluk 15-16 yaşlarındaki çocukların oraya gitmesinde değil, sorumluluk bu cumhuriyeti yönetenlerdedir" diye konuştu

İnsan ölümleriyle sorunların çözülemeyeceğini dile getiren Tanrıkulu, "Eğer bunlar velev ki yasadışı bir faaliyet yapıyorlardır. Neden sağ yakalanmasını düşünmediniz. Operasyon bölgesinde tek bir silah bile yok. Operasyon yapıldıktan sonra hiçbir asker ve hiçbir güvenlik görevlisi, hiçbir kamu görevlisi gelmemiştir. Köylüler kendi imkanlarıyla, traktörlerle cesetlerini getirmişlerdir. Oraya bakılmamıştır bile. Böyle bir felaket ve hukuk dışı tabloyla karşı karşıyayız. Hükümet bu operasyon altındaezilmiştir, yok olmuştur. Eğer yok olmasaydı aynı gün çıkıp açıklama yaparlardı" dedi

Hükümetin bu olayın ardından özür dilemesi gerektiğini vurgulayan Tanrıkulu şunları söyledi: "Hükümet derhal hata filan değil, özür dilemelidir. Türkiye`den özür dilemelidir. Bütün yurttaşlarımızdan özür dilemelidir. Bu acıyı yılın son günlerinde Türkiye`ye yaşattığı için. Çünkü ailelerin maddi ve manevi zararları karşılanmalıdır. Üçüncü olarak hükümet her ne kadar bir trafik ve iş kazası olmuş gibi adli ve idari soruşturma devam ediyor diyorsa da o devam edecek, onun sonucunda sorumluları varsa da gereği yapılmalıdır. Ama demokraside bu işlerden dolayı siyasi sorumluluk vardır. Siyasisorumluluk da bu işin başında olan İçişleri Bakanı`nın başta istifa etmesidir. İstifa demokraside erdemliktir. Sayın İçişleri Bakanı da bu erdemliği göstermelidir. Bu olayla ilgili olarak yurttaşlarımızın acısını paylaşıyor ve içimizde hissediyoruz. TBMM`de de bu sorunun da takipçisi olacağız. Bu istihbarat bilgisinin hava operasyonu yapacak olan 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanı veya 2. Ordu Komutanı`na aktarılmamış olmasını düşünebiliyormuşsunuz. Eğer böyle bir şey varsa vahim bir tablo vardır. Doğrudandoğruya bu bilgi aktarılmayarak bu ölümlerin yapılmasını sağlamıştır. Eğer aktarılmışsa ve yapılmışsa bu doğrudan doğruya sivillerin ölümüdür. Bu yapılan operasyon basit bir operasyon değil. Hükümetin Başbakanına düşen her bir yurttaşı sıfatı ne olursa olsun yaşamasını sağlayacak siyasal, hukuki ortam yaratmak olmalıdır. Öldürmek değil. Ama bunlar açıkça öldürülmüşler. Net bir şekilde öldürmüşlerdir."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile