Tezcan, yaptığı yazılı açıklamada, "Türkiye'nin normalleşmesi için yargının, siyaset ve iktidar blokunun etkisinden sıyrılmasının şart olduğunu" savunarak, şunları kaydetti:
"Türkiye, yeni Ergenekon ve Balyoz davaları yaratılarak normalleşemez. Hakimler verdikleri kararlar nedeniyle tutuklanamaz. En yanlış kararları verseler bile bunun yolu hukuk içindeki mekanizmaların çalıştırılarak kararların düzeltilmesidir. Daha önce Erzincan Savcısı İlhan Cihaner hukukun bütün kuralları çiğnenerek tutuklandı, yargılandı. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları aynı şekilde yetkisiz mahkemelerce tutuklanıp, yargılandı. Şimdi İstanbul 29. Asliye Ceza Hakimi tutuklandı. Hakim, Metin Özçelik'in sicili başka bir şeydir, verdiği karar nedeniyle tutuklanması başka bir şey."
Açıklamasında "Bu uygulama zamanın muktedirleri değişse de muktedirlerin hukuku çiğneme yöntemlerinin değişmediğini gösteriyor" ifadesine yer veren Tezcan, "İşin çivisini o günün muktedir cephesi Savcı Cihaner'i tutuklayarak çıkarmıştı. Bugünün muktedir cephesinin de çiviyi yerine sokma niyetinin ne yazık ki olmadığı görülüyor" eleştirisinde bulundu.
Hakimlerin hukuk dışında hiçbir hiyerarşiye tabi olmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Tezcan, "Bu hiyerarşi hangi niyet ve amaca yönelik olursa olsun masum sayılamaz. Yargı örgütünün hukuk dışına çıkması, hangi cepheden olursa olsun meşru sayılamaz. Hukuki meşruiyet sınırları içine dönülmediği sürece, bugün tutuklama kararı veren yargıçlar da verdikleri karar nedeniyle güvence altında değildirler" değerlendirmesini yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan Açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik'in tutuklanmasına ilişkin, "Türkiye yeni Ergenekon ve Balyoz davaları yaratılarak normalleşemez. Hakimler verdikleri kararlar nedeniyle tutuklanamaz. En yanlış kararları verseler bile bunun yolu, hukuk içindeki mekanizmaların çalıştırılarak kararların düzeltilmesidir" ifadesini kullandı.
