Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Tokat'a gelen Kılıçdaroğlu, Erbaa'nın MHP'li Belediye Başkanı Ahmet Yenihan'ı ziyaret etti.
Daha sonra Erbaa Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, sözlerine ''Diyeceksiniz ki seçim yok, referandum yok, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Erbaa'da ne işi var-'' diyerek başladı.
Kılıçdaroğlu, ''Biliyorum ellerinden gelse Kemal Kılıçdaroğlu'nun Anadolu'yu da gezmesini yasaklayacaklar. Çünkü şu anda demokrasi karşıtlarının karşısında tek bir güç var. Kuvayi Milliye ruhu var, bayrağa sahip olanlar, şehitlerimize sahip olanlar, tek bir güç var, o gücün adı Cumhuriyet Halk Partisi'' ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da kendisiyle birlikte olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, Kocaoğlu'nun babasının Erbaa'nın ilk belediye başkanlarından olduğunu söyledi.
Kocaoğlu'nun İzmir'e yeni bir İzmir kattığını savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''İzmir'i sadece Türkiye'nin değil dünyanın en hızlı gelişen 4 metropolünden biri yaptı. Aydınlık bir İzmir yaptı, demokrasi kenti yaptı. Sadece bunu mu yaptı- Hayır. İzmir'e metro da yaptı ama kaça yaptı. İzmir'de metronun kilometresini 59 milyona yaptı. Peki Ankara kaça yapıyor- 100 milyona. 59 milyona İzmir'de, Ankara'da 100 milyona. İstanbul kaça yapıyor- 142 milyona. Namuslu, düzgün, halk için çalışan bir belediye başkanı 59 milyona yapıyor. İstanbul, 142 milyona yapıyor. Peki Aziz Kocaoğlu, 59 milyona yaptı da ne oldu- Ne oldu ben size söyleyim. 'Sen misin halkın çıkarlarını koruyan, sen misin halk için çalışan, sen misin alın terine değer veren, o zaman ben sana gösteririm' dediler. Ne yaptılar, 397 yıl hapis cezasıyla yargılanıyor. Peki Aziz Kocağolu, 397 yıl hapis cezasıyla yargılandı diye korkar mı- O bir Erbaalı, o bir Kuvayi Milliyeci, onun ruhunda asla ve asla zalimin zulmüne teslim olmak yoktur.''
-''Bütün komşularla düşman değil, dost olmaya ihtiyacımız var''-
Her gün bir kavga olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sabahleyin gazetelere ürkerek baktıklarını anlatarak, şöyle devam etti:
''Acaba yeniden şehitler mi geliyor- 6 şehidimizin haberi geldi, ben sabah Erbaa'ya gelirken. O zaman düşünmemiz gerekenler var. Yeni bir iklim... Düşmanlarıyla bir arada olmayan ama düşmanın bile saygı gösterdiği yeni bir yönetime ihtiyacımız var. Bütün komşularla düşman değil, dost olmaya ihtiyacımız var. Suriye'ye neredeyse savaş açtık. Tezkere geçirdik, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde. Suriye ile Arap halklarıyla bizim ne düşmanlığımız var- Hangi gerekçeyle Suriye ile düşman olduk. Efendim, diyorlar ki 'Suriye'de demokrasi yok. Demokrasi olmadığı için biz Esed'i düşman ilan ettik.' Biz bir ülkenin yönetimini ne destekler, ne yanında oluruz, ne karşısında oluruz. Biz bir halkın yanında oluruz, Arap halklarıyla bizim alıp veremediğimiz bir şey yok. 'Suriye'de demokrasi yokmuş'. Dön kendi ülkene bak bakalım, senin ülkende demokrasi var mı- Allah aşkına Türkiye Cumhuriyeti'nde bizim anladığımız anlamda bir demokrasi var mı- Parasız eğitim ister üniversite öğrencisi, tutarsın hapse atarsın, senin Esed'den ne farkın var o zaman. Parasız eğitim isteyen öğrenci hapse atılır mı- Ben de parasız eğitim isterim, bütün veliler parasız eğitim ister. Tutup o zaman Türkiye'yi hapse mi atacağız. Siz zaten Türkiye'yi yarı açık cezaevine dönüştürmüşsünüz. Kimse korkudan telefonla konuşamıyor, 'telefonlarım dinleniyor' diye. Böyle bir demokrasi mi olur-''
Hükümetin tarım politikalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu, ''Bu ülkede hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin kurbanlık koyun ithal ettiğini duydunuz mu- Ondan vazgeçtim, şimdi Türkiye Cumhuriyeti yurt dışından saman ithal ediyor'' dedi.
Türkiye'nin pek çok sorunu olduğunu ancak varsa yoksa Recep Tayyip Erdoğan'ın ne zaman Cumhurbaşkanı olacağının konuşulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Bu memleketin bir numaralı derdi sanki bu. Yeri zamanı gelir, vatandaşın oyuna başvururuz, vatandaşın oyu başımızın üstünde. Şimdi başka oyun oynamaya başladılar. Belde belediye başkanlıklarını kapatıyorlar. Niye kapatıyorsunuz- Hangi gerekçeyle kapatıyorsunuz- 100 yıllık belediyeler var burada'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, belde belediyelerin kapatılması için halkın oyuna başvurulması gerektiğini ve halkın kararına göre hareket edilmesi gerektiğini belirtti.
Dertleşmeye geldiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ayrılık, gayrılık yok. Yeni bir iklime ihtiyacımız var, yeni bir yönetime ihtiyacımız var. Toplumu bölmeyen, ayrıştırmayan, bir arada yaşamaya, kardeşçe yaşamaya, barış içinde yaşamaya, demokrasi içinde yaşamaya, her vatandaşın düşüncesini özgürce dile getirdiği bir Türkiye'yi yeniden ayağa kaldırmaya ihtiyacımız var. Onun yolu halktan geçiyor. Sizden geçiyor. Ben siyasete atılırken halkımıza söz verdim. 'Hiçbir yerde, hiçbir ortamda halka yalan söylemeyeceğiz, yalan söylemeyeceğim.' Gittiler, görüşmeler yaptılar PKK ile. Ne dedik- 'Siz görüşüyorsunuz.' Ne dediler. 'Bunu söyleyen şerefsizdir' dediler. Çıktı mı ortaya, görüştüler mi- Peki ben Erbaalılara soruyorum, Allah aşkına şimdi sorun bakalım 'kim o şerefsiz-' Sorun bakalım. Benim söylediğim doğru çıktı mı- İnkar ettiler mi- Ettiler. Vatandaşa yalan söylediler mi- Söylediler. Yalancıdan devlet adamı olmaz, yalancıdan bir ülkede başbakan olmaz. Yalancıdan bir partinin genel başkanı olmaz. Halkına yalan söyleyen yarın halkını satarsa, sakın bunu da unutmayın ve şaşırmayın. Siyaset, halkını satmayan, halkın çıkarlarını savunan insanların görevi olmalıdır.''
Erbaa'daki programının ardından Niksar ilçesine geçen Kılıçdaroğlu, ilçe girişinde partililer ve vatandaşlarca karşılandı. Kılıçdaroğlu'nu karşılayanlar arasında Niksar'ın MHP'li Belediye Başkanı Duran Yadigar da yer aldı.
Kılıçdaroğlu, Niksar İlçe Meydanı'nda da vatandaşlara hitap etti.
Muhabir: Önder Felek / Ahmet Ekici
Yayıncı: Cemal Coşkun
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Açıklama Yaptı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Düşmanlarıyla bir arada olmayan ama düşmanın bile saygı gösterdiği yeni bir yönetime ihtiyacımız var. Bütün komşularla düşman değil, dost olmaya ihtiyacımız var'' dedi.