Kılıçdaroğlu, Bucak'ta Kadriye Öztürk Öğretmenevi toplantı salonunda yaptığı konuşmada, siyasetin her şeyden önce ahlak ve vatandaşa doğru söylemeyi gerektirdiğini söyledi.
"Siyasetçi eğer doğruları söylemiyorsa siyaset adamı vatandaşını kandırıyor demektir" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Siyaset, siyasetçinin cebini dolduracağı alan değildir. Siyaset, yandaşını zengin edeceği alan değildir. Siyasetin alanı halka hizmettir. Halka hizmet edeceksiniz. Halk için çalışacaksınız, mücadele edeceksiniz. Onun sorunları varsa sorunlarına çözüm üreteceksiniz. Neden siyasi partiler önceden seçim beyannamesi yayınlar, vatandaşına taahhütte bulunurlar? Ben iktidar olunca şunu şunu yapacağım diye... Bizim taahhüt etmemiz gerekenler, taahhüt edilenlerin ne kadarını iktidar yaptı ne kadarını yapmadı."
-Yeni anayasa yapım süreci
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya sahip olmasını isteyen bir parti olduklarını söyledi.
Bunun için 3 değerli milletvekilini Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda görevlendirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Anayasa görüşmelerini demokrasiyi ve özgürlüğü güçlendirmek için yapıyoruz ve anayasanın da öyle olmasını istiyoruz. Baskıyla bir ülke yönetilmez. Şiddetle bir ülke yönetilmez. Bir ülke insanına, düşüncelerini özgürce aksettirir. Düşünce özgürlüğü bir toplumun büyümesi ve gelişmesi için çok önemlidir. Ortaçağ'da birisi çıkmış. Demiş 'dünya yuvarlaktır '.Oysa bütün dünya dünyanın düz olduğuna inanıyor. Sen misin dünya yuvarlak diyen. Engizisyon mahkemelerinde yargılandı. Şimdi kimse dünyanın düz olduğuna inanıyor mu? Hayır. Bir kişinin çıkıp düşüncelerini özgürce dile getirmesinin topluma katkısı budur. Anayasa görüşmeleri sürerken birden ortaya başkanlık sistemi konuldu."
"Niye başkanlık sistemi geliyor" diye soran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim 150 yıllık parlamenter geleneğimiz var. Kör topal gidiyoruz. Sizler milletvekillerini seçiyorsunuz. Ortada bizim karşı çıktığımız şeyler var. Milletvekillerini, milletin kendisi seçmeli. Liderler değil. Ben buna yürekten inanıyorum. Bu konuda kanun teklifi de verdik. Bırakın milletvekillerini millet seçsin. Liderler getiriyor sizin önünüze 3 tane, 5 tane isim koyuyor, 'bunlara oy vereceksiniz' diyorlar. Siz de gidip oy veriyorsunuz. Bu demokrasi değil. Demokraside vatandaş kendi milletvekilini kendi özgür iradesiyle seçer.
Anayasa konusunda başkanlık sistemini tartışma konusu yaptırmadık. Demokrasiyi istiyorsan gel, özgürlüğü istiyorsan gel, vatandaşın hakkını, yargı bağımsızlığını istiyorsan gel. 'Herşey için gelebilirim ama ben başkanlık sistemini getireceğim '.Kusura bakma."
-Çözüm süreci
Çözüm sürecine değinen Klıçdaroğlu, "Bucaklı kardeşlerimize şunu sormak istiyorum: Nedir süreç, konusunu bilen var mı, pazarlığın ayrıntıları nedir, bilen var mı? Pazarlıkta neler görüşüldü bilen var mı?" ifadesini kullandı.
CHP olarak barışın gerçekleşmesini, huzurun olmasını istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, doğu, batı, kuzey, güney nereli olursa olsun hiçbir çocuğun burnunun kanamasını, saçının teline zarar gelmesini istemediklerini kaydetti.
Süreç konusunda endişeleri, kaygıları bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Endişelermizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. Endişelerimiz söylüyoruz. Bir endişeyi söyleyince bize şu suçlamayı yapıyorlar: .Yok kardeşim, barışa karşı değiliz. Siz neleri konuştunuz, bunları öğrenmek istiyoruz. Benim onları öğrenmeye hakkım yok mu? Bu ülkenin bunu öğrenmeye hakkı yok mu? Bir ülkede 74 milyon insanı sen Abdullah Öcalanı'ın ağzına bakar hale getiriyorsun, bunun ayıp tarafı yok mu?.Neyi eleştireceğiz. Süreç konusunda kimden bilgi alıyor bu ülkenin vatandaşları? Kandil'de basın toplantsı yapılıyor, herkes bilgi sahibi oluyor. Biz CHP'yiz. Bu ülkenin kuruluşunda babalarınızın, dedelerinizin gözyaşı, alın teri, kanı var. Kendi ülkemizin bağımsızlığını savunmayacak mıyız?"
-Suriye konusu
Kılıçdaroğlu, bir ülkenin kavgayla dövüşle yönetilemeyeceğine dikkati çekerek, şöyle dedi:
"Doğudan bir sürü getiriyorsunuz, radikal unsurlara Türkiye'de silah eğitimi veriyorsunuz. Eline silah veriyorsunuz. Katar'dan para geliyor, cebine koyuyorsunuz. 'Git Suriye'de kardeşini öldür' diyorsunuz. Bir apartmanda oturduğunuzu düşünün, komşunuzda yangın çıktı. Ne yaparsınız, elinize benzi bidonunu alıp gidip yangını körükler misiniz, yoksa su alıp yangını mı söndürürsünüz? Komşuda yangın var, benzinle gidiyoruz üstüne. Suyla gitmemiz, çözmemiz lazım. Bizim büyük devlet olduğumuzu onlara kabul ettirmemiz, iki tarafı bir araya getirmemiz lazım. 'Birbirinizi boşuna öldürüyorsunuz' dememiz lazım. İslam coğrafyası dışında kan akan başka bir yer yok dünyada. Niçin? Yazık, günah değil mi, üzülmeyecekmiyiz o insanlara. Batının egemen güçlerinin Ortadoğu'da taşeronluğunu yapmak Türkiyeye yakışmaz."
Daha sonra esnaf ziyaretlerinde bulunan Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla sohbet etti.
Chp Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması
Burdur - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, " Bizim büyük devlet olduğumuzu onlara kabul ettirmemiz lazım. İki tarafı bir araya getirmemiz lazım. Birbirinizi boşuna öldürüyorsunuz dememiz lazım'' dedi.