CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması (3)

Kılıçdaroğlu, NTV'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Uzun vadeli düşünmeleri gerektiğini, Türkiye'yi bölgesinin lideri, dünyanın sayılı ülkesi ve markası yapma idealleri bulunduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, ülkenin tarım, coğrafi konum ve genç nüfus açısından diğer ülkelerden üstün olduğunu ifade etti.

Merkez Türkiye Projesi'nin Türkiye'yi yüz yıl içinde önemli bir marka haline getireceğini öne süren Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi, denizi olmayan ülkelerin küresel limanı haline getirme hedefleri olduğunu anlattı.

Kılıçdaroğlu, "Konumu Avrupa'nın, Asya'nın, Kafkasların, Ortadoğu'nun, Afrika'nın tam göbeğinde bir Türkiye var. 4,5 saatlik bir uçuş mesafesinde Türkiye'den 58 ülkeye, 1,5 milyar nüfusa ulaşıyorsunuz. Başka bir ülke yok böyle. 21,6 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşıyorsunuz, böyle bir ülke de yok. Türkiye bu üstünlüğünü hiçbir zaman avantaja dönüştürmedi" diye konuştu.

-"Arka koltukta hazırlanacak bir proje değildir"

İktidar partisinin proje üretemediğini, ekonomik programının da olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, mega kentte tekno parkların, hafif sanayinin, bilgi, kültür ve sanatın olacağını, katma değeri yüksek ürünler üretilerek ihracat yapılacağını dile getirdi.

İktidarın projeyi tam kavrayamadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "İlk açıkladığımızda Sayın Davutoğlu, 'benim kitabımda vardı' dedi. Doğru, kitabında bir 'merkez' sözcüğü geçiyor ama o merkez Türkiye değil" dedi.

Kılıçdaroğlu, finansçılar, iş dünyasından önemli isimler, akademisyenler ve ekonomistlerin katkısıyla hazırlanan Merkez Türkiye Projesi'ni küçümseyenler olduğunu anımsatarak, "(Arka koltukta hazırlandı) diyorlar. Bu arka koltukta hazırlanacak bir proje değildir" görüşünü savundu.

-"İsraflarını Diyanet İşleri Başkanlığına alet etmek istiyorlar"

"Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden bir tartışma yürümesini nasıl buluyorsunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"Asla doğru değil. Kendi yolsuzluklarını, israflarını Diyanet İşleri Başkanlığına alet etmek istiyorlar. Sayın Görmez'e büyük saygım var, değerli bir insandır. Bu tuzağa sakın ola ki düşmesin. Birilerinin israfına meşruiyet aramanın kaynağı Diyanet İşleri Başkanlığı olmasın. O kadar ileri gittiler, dozu o kadar kaçırdılar ki Papa'yı örnek gösterdiler. Hayatımda duyduğum en saçma şeylerden birisi. Papa ayrı, Diyanet İşleri Başkanlığı ayrı. Sen israf için Papa'yı örnek göstereceğine niçin Sevgili Peygamberimizi örnek göstermiyorsun? 'İsraf günahtır' diyor. Onun mütevazı hayatını, adaletini, dürüstlüğünü, dünyaya bakışını neden örnek göstermiyorsun da kalkıp Papa'yı örnek gösteriyorsun? Bütün mütedeyyin yurttaşlarıma sesleniyorum, bunlar işte ancak böyledir. Dini siyasete alet etmekte o kadar işin dozunu kaçırdılar ki Papa'yı örnek göstermeye başladılar."

Ülkede 17 milyon yoksul bulunduğunu, israfın haram olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Siz israfı gizlemek istiyorsunuz. Efendim, 'Mercedes yetmez, uçak vereceğiz'. Uzay aracı da tahsis edin bari o zaman. Nereden çıktı bunlar?" diye konuştu.

-"(İbretialem) sözü herhalde benim için değil"

Mehmet Görmez'in "İbretialem için iade ediyorum" ifadesini kullandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "O Mercedes ibretialem için iade edilmişse o sözün arkasında durulmalı. İbretialem sözü de herhalde benim için değil. Kim içindir? İbretialem devleti yönetenler içindir çünkü halkın vergilerini hükümet kullanır" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, "Bahçeli'nin Görmez için istifa çağrısı olmuştu ne dersiniz?" sorusu üzerine, "Ben öyle bir sert söylemin Diyanet İşleri Başkanımız için kullanılmasını doğru bulmam" dedi.

"İktidara geldikleri takdirde makam araçlarıyla ilgili tavırlarının ne olacağı?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Makam araçlarının çok yaygınlaşmasını asla doğru bulmam. Sonuçta vatandaşın parasını kullanıyorsunuz. Araba, uçak, saray saltanatı doğru değildir" karşılığını verdi.

Devletin adaletle ve hakkaniyetle yönetilmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, lüks araca binmediğini, aracının kurşun geçirmez özellikte olmadığını söyledi.

-"Devlette paralel bir yapı asla istemeyiz"

"İktidara gelirseniz paralel yapıyla mücadeleye nasıl yaklaşacaksınız?" sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Biz devlette paralel bir yapı asla istemeyiz. Devletin yapısı bellidir. Anayasası, yasama yargı yürütme kurumları var. Bunun dışında ikinci bir paralel yapıyı asla kabul etmeyiz" ifadesini kullandı.

"Devlet içerisinde cemaate yakın kişilerin yapılandığını düşünüyor musunuz?" sorusunu Kılıçdaroğlu, "Bizim elimizde bir veri yok ama yaygın böyle bir gözlem ve kanaat olduğu söyleniyor" diye yanıtladı.

Geçmişte hükümetin atamaları dolayısıyla eleştirilerinin olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"(Bunların liyakat sistemini bozduğunu) defalarca söyledik. 'Devletin liyakatle işi ehline vererek yönetilmesi gerektiğini' defalarca söylemiştik. Her seferinde bizi eleştirdiler, şimdi biz haklı çıktık onlara göre. Diyorlar ki, 'dün eleştiriyordunuz bugün neden eleştirmiyorsunuz.' Yine eleştiriyoruz. Hatta cemaat öz eleştiri yapsın, onu da söylüyoruz. Bizim eleştirdiğimiz nokta şu, dün de yapılan yanlıştı, bugün de yapılan yanlış."

Hatay 1. sıra milletvekili adayı nedeniyle partisinin yasa dışı sol bir örgütle ilişkili gösterilmesi konusundaki değerlendirmesi de sorulan Kılıçdaroğlu, "Bir başbakan söylediği sözün ne anlama geldiğini bilmeli. Ağzından çıkan sözün de ağırlığını bilmeli. Bunları bana söylediklerinde herhalde bu mizah dergilerine konu olur dedim. DHKP-C ile bizim ne ilgimiz var" dedi.

Kılıçdaroğlu, bir başbakanın vesayet altında olmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

(Bitti)