Kılıçdaroğlu, saat 11.00 sıralarında geldiği Diyarbakır Havaalanı'nda vatandaş ve partililerce karşılandı. Havaalanından çıkarken kendisine verilen güvercinleri uçuran Kılıçdaroğlu'na çiçek vermek isteyen çocuklar, kalabalıkta yaşanan izdiham nedeniyle ezilme tehlikesi atlattı. Kılıçdaroğlu, daha sonra havaalanında "Reşo" diye bilinen taksici Reşat Yılmaz ve diğer taksici esnafıyla bayramlaştı. Burada Reşat Yılmaz ile çay içen Kılıçdaroğlu'nun, daha önce Batman ziyareti sırasında Yılmaz ile bir süre
görüştüğü ve kendisini "yeniden ziyaret etme" sözü verdiği öğrenildi. Yılmaz, Kılıçdaroğlu'na, "Paris'te Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya'nın mezarlarını ziyaret etmesinden dolayı mutluluk duyduklarını" ifade ederek, "Yeni demokratik bir Anayasayı senden bekliyoruz. Senden büyük umutlarımız var. Bu akan kanın durmasını da bekliyoruz. Kardeş kanı dökülmesin istiyoruz" dedi.
CHP Diyarbakır İl Başkanlığında konuşan Kılıçdaroğlu, vatandaşların Kurban Bayramını kutladı. Bayramın birinci ve ikinci günü Paris'te bulunduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye döndükten sonra Ankara'ya ve daha sonra Diyarbakır'a geldiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Birileri bize, Sivas'ın ötesine gidemez diyordu. İşte buradayız, her yer bizim, her toprak bizim" ifadelerini kullandı. Bu ülkeyi beraber kurduğumuzu, dedelerimizin Kurtuluş Savaşını beraber verdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Dedelerimiz aynı toprakta şehit olarak yatıyor. Neyi paylaşamıyoruz, niye ayrılık gayrılık yapıyoruz? Beraber olacağız, özgür olacağız. Daha demokratik bir ülkede, sosyal hakların geliştiği ülkede, sosyal devletin olduğu bir ülkede barış içinde, huzur içinde, kardeşlik içinde yaşayacağız."
Diyarbakır'a ilk kez 1976 yılında geldiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, o zamanlar Diyarbakır'ın mütevazi ve küçük bir şehir olduğunu, ancak zamanla büyüyerek şehrin sorunlarının da arttığını belirterek, "Diyarbakır'ı bu bölgenin Paris'i yapmak CHP'nin boynunun borcudur" dedi. Diyarbakır'ın çok başbakan ağırladığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Ama bir şeyi Diyarbakırlı kardeşlerimin vicdanına havale ediyorum. Bir başbakan geldi Diyarbakır'a, çok şey vaat edeceği söyleniyordu. Ve Diyarbakırlılara
şunu söyledi; Eski hapishaneyi yıkacağım, söz size daha büyük bir hapishane yapacağım. Bakın şimdi, Diyarbakırlı kardeşlerime söylüyorum; CHP'nin iktidarında, hak ve özgürlükler genişleyecek, etnik kimliklere saygı duyulacak, inançlara saygı duyulacak. Eski hapishane yıkılmayacak, orası müze yapılacak. Orada dram var, insanlık dramı var orada."
CHP döneminde Diyarbakır'a hapishane değil fabrikalar yapılacağını anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün Dünya Çocuk Günü. Çocuklarımızı gördünüz sokaklarda. İşsizliğin en yoğun olduğu kent Diyarbakır, boşanma davalarının en fazla olduğu kent Diyarbakır. Üniversiteyi bitirip iş bulamayanların kenti Diyarbakır. Bir kamyonun üzerinden ekmek dağıtılırken bir ekmek kapmak için birbirini ezen Bağcılar'daki kadınlarımızın sorunu da Diyarbakır'da. Oradaki dram da Diyarbakır'da. Diyarbakır bunu
hak ediyor mu? Hayır. Diyarbakır bunu hak etmiyor."
Diyarbakır'ın yaşadığı dramın sadece bu kente özgü olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, aynı dramın Türkiye'nin her tarafında yaşandığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu, konuşmasında, "Ama burada şiddet de, acı da, gözyaşı da var. Acıyı, gözyaşını dindirmek bizim boynumuzun borcudur. Kardeşliği, barışı egemen kılmak CHP'nin görevidir ve bunu yapacağız" diye konuştu.
Barışı ve kardeşliği, özgürlüğü ve gerçek anlamda demokrasiyi sağlayacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Telefonların dinlenmediği, özgürlüğün, bireysel hak ve özgürlüklerin genişlediği bir Türkiye'yi yeniden kuracağız, beraber kuracağız. Biz kardeşlik diyoruz, birileri 'ayrımcılık' diyor. Biz özgürlük diyoruz, birileri baskı yapıyor. Kim ne yaparsa yapsın, el ele verdiğimizde, güçleri birleştirdiğimizde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Partiyi halka açtık. Sizden istirhamım
var; gelin CHP'ye, sonuna kadar üyelikleri genişletelim."
Siyaset anlayışlarının, "Siyaset bize ne verecek değil biz topluma ne vereceğiz" felsefesi üzerine kurulu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, o yüzden Diyarbakır'a katkı vermek isteyen, Diyarbakır için çalışmak isteyen, Türkiye için çalışmak isteyen, demokratik hak ve özgürlüklerin genişletilmesi için çalışmak isteyen her yurttaşı CHP'ye beklediğini söyledi.
"Gelin üyeliğinizi yapın, hep beraber özgürlüklerin kapısını aralayalım" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Biz, bölgede yaşayan Kürt yurttaşlarımızın etnik kimliklerine saygılıyız, onlara ilk kez şunu söyledik; etnik kimlik herkesin şerefidir dedik, o şeref herkesin başının tacıdır dedik, herkesin inancına saygılıyız dedik, herkesin inancı başımızın üstündedir dedik. Ama dedik ki; devlet etnik kimlikler ve inançlar konusunda tarafsızdır, her yurttaşa eşit hizmet götürmek zorundadır, her yurttaşı
kucaklamak zorundadır, her yurttaşa eşit eğitimi, sağlığı, işi, aşı, gücü vermek zorundadır, devlet budur, devletin varlık nedeni de budur.' Devlet baskı yapmaz, asimilasyon yapmaz, fabrika, istihdam yaratır, herkesi kucaklar ve herkesin Türkiye Cumhuriyeti'nin aidiyet bağlarını güçlendirir, devlet budur."
Devletin bunun için olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bizim aslında sorarsanız nereden geldiğimiz çok önemli değil nereye gittiğimiz çok önemli. Nereye gidiyoruz biz? Çağdaş uygarlığa gideceğiz. Özgürlükler içinde, barış içinde gideceğiz. Dünya Çocuklar Günü dedik. Çocuklarımızın eline taş verirsek bu ülkede huzur ve barışı sağlar mıyız? Niye o çocuklarımız ellerine taş alıyor? O zaman yapacağımız bir şey var, önce büyükler düşünmeli; niye çocuklarımız bu hale geliyor?
Büyüklerimiz bilmeli, görmeli, sorunları görmeli, çözmeli. Siyaset kurumunun görevi şudur; varsa bir yerde sorun o sorunu çözmektir. Şiddetle, baskıyla, silahla değil, hak ve özgürlükleri genişleterek, demokrasiyi genişleterek barışı ve kardeşliği sağlamalıyız. Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye'de yaşamak dileğiyle sizleri selamlıyorum"
Diyarbakırlılardan, "Acaba Şanlıurfa'ya gitmek için mi buraya geldi" diye düşünmemelerini isteyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Diyarbakır bundan sonra benim en çok uğrayacağım illerden biri olacak. Diyarbakır'a geçmişte az geldik, bizim kusurumuz var. Biz Diyarbakır'a az geldik, Diyarbakırlıların dertlerini az dinledik, sorunlarını yeteri kadar dinlemedik. Bizim kabahatimiz olabilir, kusurumuz olabilir, vardır da ama onu telafi etmek bizim görevimizdir. Buradayım, daha çok geleceğim. Bütün
Diyarbakırlıları kucaklayacağım. Bize oy verir vermez o ayrı bir şey ama her Diyarbakırlı bu ülkenin birinci sınıf yurttaşıdır. Beraber yola çıkacağız."
TEKEL İŞÇİLERİNİ UNUTMADIK
Kılıçdaroğlu, partililerden TEKEL işçilerinin sorununa ilişkin talep gelmesi üzerine de şöyle dedi: "TEKEL işçilerini biliyorum. TEKEL işçilerinin dertleriyle ilgileniyorum. Sonuna kadar ilgileneceğiz. TEKEL işçilerini Ankara'da da ziyaret ettik, onların olduğu çadıra da gittim. Çaylarını kahvelerini içtik. İçeride de söylediler bana, Ankara'ya gidince ilgileneceğiz. Bu ülkede alınteriyle herkesin çalışmasını, üretmesini, evine kazandığı ekmeğini götürmesini istiyoruz. Bizim arzumuz budur. O nedenle iş,
aş, özgürlük, demokrasi bizim temel felsefemizdir. Cumhuriyet'in kurucu felsefesidir. 29 Ekim'de İstanbul'da, Kadıköy'deydim. On binlerce yurttaşımız vardı. Hep bir ağızdan bütün o yurttaşlarımıza dedim ki, Diyarbakır'a, Hakkari'ye, İzmir'e, onlar da selam gönderiyoruz dediler ve hep beraber selam gönderdik. Şimdi sizden aynı çağrıyı yapmanızı istiyorum. Ben söyleyeceğim lütfen siz de tekrar edin; İzmir'e, Hakkari'ye, Trabzon'a, Kırklareli'ne, Muğla'ya, Bitlis'e, Kars'a, Ardahan'a, Çorum'a ve Çankırı'ya,
bütün Türkiye'ye selam olsun."
TAVLA OYNADI
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından Sanat Sokağı'ndaki esnaf ve vatandaşlarla bayramlaşarak bir süre sohbet etti. Mısır satan gençlerle sohbeti sırasında Kılıçdaroğlu, gençlerin ana dilde eğitim, Kürt sorunu ve işsizlikle ilgili taleplerini dinledi. Diyarbakır'ın diğer illerden farkı olmadığını, Türkiye'nin bir bütün olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de çözülemeyen tüm sorunların çözüm adresi olacağız, size söz veriyorum. Ana dilde eğitim talebini de zaten Meclis'te ilk ben dile getirmiştim.
CHP, tüm sorunların çözümünü biliyor sık sık Meclis'te gündeme getiriyor" dedi.
Esnaf ziyaretleri sırasında vatandaşların "neden Diyarbakır'a sık gelmiyorsunuz" sorusuyla karşılaşan Kılıçdaroğlu, bu durumun kendilerinin hataları olduğunu, bundan sonra daha sık bölgeye geleceklerini söyledi. Kafelerde de gençlerle sohbet eden Kılıçdaroğlu, gençlerin sorunlarını bildiklerini ve halkın iktidarında sorunları çözeceklerini belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu, uapağradığı bir kafede de gençlerle bir süre tavla oynadı ve sohbet etti. Tavlada sık sık du şeş (6-6) atan Kılıçdaroğlu tavlayı
kazanırken gençler, Kılıçdaroğlu'na poşu hediye etti.
Gezi sırasında bir gencin öğretmen atamalarının yapılmadığını, binlerce üniversite mezunu gencin atama beklediğini söylemesi üzerine Kılıçdaroğlu, atanamayan öğretmenlerin sorunlarını da yakından takip ettiklerini bildirdi.
Kılıçdaroğlu daha sonra boynundaki poşu ile vatandaşlarla bayramlaştı. Gezi sırasında bir vatandaşın, "Ergenekon davası kapsamında tutuklu olanlar için CHP bir heyet göndermişti, aynı şeyi KCK operasyonunda tutuklananlar için de düşünüyor musunuz" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Ortada bir mağduriyet söz konusu ise onları da ziyaret ederiz" cevabını verdi.
Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyaretine, Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Hurşit Güneş, Mesut Değer, Mehmet Zeki Gündüz ve İsa Gök ile Genel Sekreter Süheyl Batum ve bölge milletvekilleri katıldı.
Chp Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Diyarbakır'da
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır gezisine havaalanındaki taksici esnafıyla bayramlaşarak başladı.