CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, Öze Dönüs Platformu Temmuz Ayi Toplantisi'nda Konustu Açiklamasi (2)

CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, "Her yil olan orman yanginlarina karsi neden saglikli ve tutarli bir politika üretemiyoruz? Dün sordum yine sorma ihtiyacindayim. Orman yanginini söndürmek için devlet ihale mi açar?" dedi.

Kiliçdaroglu, Istanbul'da bir otelde düzenlenen Öze Dönüs Platformu Temmuz Ayi Toplantisi'nda yaptigi konusmada, dün Antalya Manavgat ve Marmaris'te incelemelerde bulundugunu anlatti.

Yanginlarin ormanlardaki ekosisteme zarar verdigini belirten Kiliçdaroglu, "Soru su: Bu orman yanginlari her yil olur muydu? Her yil olurdu. Peki her yil olan orman yanginlarina karsi neden saglikli ve tutarli bir politika üretemiyoruz? Dün sordum yine sorma ihtiyacindayim. Orman yanginini söndürmek için devlet ihale mi açar?" diye sordu.

Türk Hava Kurumu, Türk Silahli Kuvvetleri ve baska kuruluslar oldugunu anlatan Kiliçdaroglu, söyle devam etti:

"Alirsiniz uçaklari, alirsiniz helikopterleri belli bölgelerde, belli yerlerde bunlar konuslanirlar. Sizin IHA'lariniz var sürekli bir yerden duman çikarsa aninda müdahale edersiniz. 2002 yilinda Türkiye'de 176 orman yangini çikti çok büyümeden tamami söndürüldü. Belki biz toplum olarak çogu yerde hiç farkinda bile olmadik 'Surada orman yangini çikti.' diye. Olayi büyüttügünüz andan itibaren toplumun dikkatleri oraya gider. Peki 2002'de yapilan mi dogruydu bugün yapilan mi dogru? 176 yerde orman yangini çikiyor, büyümeden tamami söndürülüyor. Simdi orman yangini var kimin ne dedigi belli degil. 'Uçak var, efendim uçak yok.', 'Suradan gelecek, suradan gelecek.' Kardesim zaten bu yangin her yil oluyordu bunun neden önceden önlemini almiyorsunuz? Ormanlar bizim ormanimiz. 'Yas kesen bas keser.' diyoruz biz degil mi? Ormanlari koruyacagiz. Ormanlar bizim akcigerimiz, nefes aliyoruz onlarin sayesinde."

- "Geçmiste ayrisan toplumlarin faturasini biz çok ödedik"

Dün yangin bölgelerinde geç saatlere kadar süren programi nedeniyle yorulmadigini ve yorulmaya da niyetinin olmadigini dile getiren Kiliçdaroglu, "Bu ülkede huzuru saglayincaya kadar yorulma niyetim yok, bu ülkeye barisi saglayana kadar yorulma niyetim yok." dedi.

Toplumun kavga eder hale geldigini ve birbirine düsmanlastigini savunan Kiliçdaroglu, baskalarinin kendisi gibi düsünmeyebilecegini önce birbirini dinlemek gerektigini söyledi.

Siyasete atilanlarin toplum, insan ve doganin yararina çalismasi gerektigini vurgulayan Kiliçdaroglu, "Toplumu kutuplastirmak, ayristirmak, kavga noktasina getirmek siyaset degildir. Geçmiste ayrisan toplumlarin faturasini biz çok ödedik. Bu ülkede biz basbakanlari idam sehpasina gönderdik, bakanlari idam sehpasina gönderdik." diye konustu.

Misir'da darbe olduktan sonra CHP'de milletvekili olan iki eski büyükelçiyi Misir'a gönderdigini ve idamlarin önlenmesi için çalismalarini istedigini anlatan Kiliçdaroglu, sözlerini söyle sürdürdü:

"Siyasi idamlar dogru degil. Insanlar siyasi görüsleri dolayisiyla idam edilmemeliler, hapse atilmamalilar. Bunu söyledim. Bunu inanarak gönderdim onlari oraya. Bilerek gönderdim oraya. Çünkü Misir ile bizim tarihi dostlugumuz var. Biz Misir'i kazanmak zorundayiz, Misir ile kavga etmek zorunda degiliz. Arap dünyasini kazanmak zorundayiz, kavga etmek zorunda degiliz. Beraber ortak kültürümüz, ortak tarihimiz var. Birlikte olmak zorundayiz. Bizim birakin ortak tarihi, akrabaliklarimiz var zaten. Dolayisiyla bütün bu cografyayi kazanmak ve bu cografyada çok güçlü hale gelmek mümkündür."

- "Gençler ülkelerinin gelecegidir"

Soru üzerine gençlerin hem bugünün hem gelecegin en önemli aktörleri oldugunu dile getiren Kemal Kiliçdaroglu, "Gençlere önem vermek sadece bizim degil, insanligin görevidir. Peki biz yeteri kadar gençlere önem veriyor muyuz? Anayasa'da gençlerle ilgili madde var, 'Gençleri kötü aliskanliklardan korumak' diye. Yani potansiyel suçluymus gibi gençler, öyle görür bizim darbe Anayasamiz. Gençler potansiyel suçlu degildir, dünyanin her tarafinda kendi ülkelerinin gelecegidir, umududur." dedi.

Geçmiste imam hatiplerin diger okullardan farkli olduguna yönelik bir algi yaratilmak istendigini anlatan Kiliçdaroglu, sunlari kaydetti:

"(Imam hatiplerden mezun olanlar ikinci sinif.) Niye ikinci sinif kardesim? Oraya giden evlatlar da bizim evlatlarimiz degil mi? Onlarin da iyi bir egitim almasi gerekmiyor mu? Gerekiyor. Kendi alanlarinda uzmanlassinlar mi? Uzmanlassinlar. Onlar da adaleti, sevgiyi, saygiyi, akli kullanmanin ne kadar degerli oldugunu topluma anlatsinlar. Onlarin da görevleri var. Bir mühendis ne görev yapiyorsa imam hatipten mezun olan, ilahiyattan mezun olan kardeslerimizin de kendi alanlariyla ilgili görüslerini dünyaya anlatmalari lazim. Oturup kendi aralarinda tartismalari lazim. Bütün bunlari aslinda bir zenginlik olarak görmemiz lazim. Ama biz bu gelismeleri kavganin araci olarak görüyoruz. Biz sanki birbirimizle kavga edecegiz. 'Buralara girdin sen bizden degilsin, sen buradansin.' Niye bizden degil kardesim? Niye kavga ediyoruz bunlar için? Kavganin araci bu degil."

- "Takim tutar gibi siyasi parti tutulmaz"

Gençlerin "Bizim gençler, diger gençler" diye ayristirilmak istendigini savunan Kiliçdaroglu, gençlerin de siyaset kurumuna karsi sorgulayici olmak zorunda oldugunu kaydederek, su görüsleri dile getirdi:

"Eger özümüze döneceksek, hatalari daha yüksek sesle dillendirmekten korkmamamiz lazim. 'Hata yapiyorsun.' dememiz lazim. Bu kavga edin anlaminda degil. Hatalari görmemiz lazim. Gözü kapali, bir takimi tutar gibi siyasi partiler tutulmaz. Siyasi partilerin düsünceleri, felsefeleri vardir. O çerçevede akil terazisinde tartilir, ona göre sandiga gidilir, oy kullanilir. Bir takim gibi tutarsak bir partiyi, o hata yapiyor biz de o hatanin pesinde konusuyoruz. O zaman aklimizi kullanmiyoruz, aklimizi kiraya vermis oluyoruz. Baskalari kullaniyor bizim aklimizi. Ama yüce Yaradan ne diyor 'Aklinizi kullanmiyor musunuz?' diyor. Aklimizi kullanacagiz."

CHP Lideri Kiliçdaroglu, soru üzerine gazete çikaran patronlarin gazetecilik disinda bir faaliyetinin olmamasi gerektigini söyledi. Kiliçdaroglu, "Gazetecilik disinda bir faaliyeti varsa bir süre sonra siyasi iktidar onu esir olarak aliyor. 'Benim dedigim gibi bas yaziyi yazdirmazsan, benim dedigim gibi manset attirmazsan sen bilirsin. Baska bir yorum yapmiyorum.' diyor. O zaman bu gazetecilik olmaktan çikiyor. Gazetecilik halka hizmet etmek demektir. Gerçekleri halkin önüne koymak demektir." dedi.

Mesleginin geregini yerine getirirken öldürülen gazeteciler oldugunu hatirlatan Kiliçdaroglu, "Gazeteciligin topluma karsi sorumlulugu var. Bu sorumlulugun geregini gazeteci yapar. Büyük engellerle karsilasir biliyorum, baskilarla karsilasir biliyorum, bu baskilarin bir kismi gazete patronundan gelir biliyorum. Ama bunlari asmak lazim." ifadelerini kullandi.

Gazetecilerin toplumu aydinlatirken toplumu ayristirmamaya ve kutuplastirmamaya özen göstermesini isteyen Kiliçdaroglu, sunlari söyledi:

"Gazetecilik intikam alma alani degildir. Objektif gazetecilik yaptiginiz andan itibaren sorun çözülür. Gazetelerin ve gazeteciligin desteklenmesi lazim. Finansal desteklerin olmasi lazim kamu tarafindan. Basin Ilan Kurumu bunun için kuruldu, kamu ilanlari bunun için verildi. Dünyanin her tarafinda buna benzer uygulamalar vardir ama bu gazetecinin kalemini satmasi anlamina gelmez. Gazeteci kaleminin sahibidir ve o kalemiyle gurur duyar. Çünkü gazetecilik bir kamu hizmetidir, bir özel hizmet degildir."

(Sürecek)