Batum, MYK sonrasında yaptığı açıklamada, MYK'da yürürlükteki hukuksal ve siyasal süreci tartıştıklarını söyledi.
Batum, CHP'de yaşananlarla ilgili olarak hukuken hiçbir tereddütleri olmadığını belirterek, bu tüzüğün uygulamasını özellikle kendilerinin talep etmediklerini ifade etti. Batum, tüzüğün 2008 yılında kurultay tarafından kabul edildiğine işaret ederek, "Bu tüzüğün uygulanmasının yetkisi parti meclisine verilmişti. 1 Nisan 2010 tarihinde de PM tüzüğünün uygulanmasına karar verdi. 33. kurultayda PM yetkisini elinden alan bir karar alındı. Biz de o karar çerçevesinde şöyle düşündük: Tüzük uygulamaya girmedi. Dolasıyla eski tüzükle devam ediyoruz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı 'tüzük yürürlüğe girmiştir' dedi. Bu konuda karar verme yetkisi, Türkiye'de bir kişide. Hem siyasi partiler kanununa hem de anayasaya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına vermiştir. Başsavcı, tüzüğün yürürlükte olmadığını açıklamıştır. Tartışmalar üzerine kurultaya gerek olmadığını söylemiştir." dedi.
Yeni tüzüğe göre, eski MYK'nın da yenilenmesinin gerekli olduğunu ifade eden Batum, MYK'nın 39. maddesinde nasıl seçileceğinin çok net olarak belirlendiğini kaydetti. Yeni tüzüğe göre MYK'nın genel başkan tarafından yeniden oluşturularak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na gönderildiğini hatırlatan Batum, "Hukuksal durum bu konuda çok nettir. Bu konuda endişemiz de yok. Hukuken başka bir çözüm yolu olmayan süreçteyiz." diye konuştu.
YENİ TÜZÜK İÇİN KOMİSYON OLUŞTURULACAK
Batum, MYK'da Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun demokratik bir tüzük yapılması istediğini ve bu yönde komisyon oluşturulmasına karar verdiklerini kaydetti. Batum, CHP'yi iç kavga yapan bu süreçten çıkaracaklarını belirterek, bu kavga görüntüsünün en kısa süre içerisinde bir kenara bırakılacağını vurguladı.
Önder Sav ve arkadaşlarının, 'biz daha eskiyiz, bizi tasfiye etmek istiyor.' diye bir serzenişin içine gireceklerini zannetmediğini ifade eden Batum, partiye hizmet eden insanları tasfiye etmek ve partiyi kimsenin bilmediği limanlara götürmek gibi bir niyetlerinin olmadığının altını çizdi.
Batum, 'yeni CHP' sözünden kimsenin farklı bir anlam çıkarmaya çalışmaması gerektiğine işaret ederek, "Kendi iç çekişmelerinden dolayı enerjisini dışarıya sarf eden bir parti görüntüsü verdik. Halkla çok fazla temas kurmayan bir parti görüntüsündeydik." dedi.
Eski Genel Sekreter Önder Sav'ın, il başkanlarını toplantıya çağırmasıyla ilgili soruya ise Batum, "Bülent Ecevit'in ansına düzenlenecek toplantı için il ve ilçe başkanları için çağırdı. Şimdi bundan yararlanarak sohbet toplantısı yapabilir." diye karşılık verdi.
PM'nin, genel başkan katılmadan hukuken karar alamadığını kaydeden Batum, PM üyelerinin sohbet toplantısı yapabileceğini, buradan çıkacak kararların hukuksal bir kimliğe büründürülmesinin mümkün olmadığını belirtti.
Batum, Önder Sav'ın sonuna kadar direneceğini sanmadığını, PM üyelerinin destek vermesi durumunda ise sorunun kurultayda çözüleceğini kaydetti. Kurultayın kendilerine zarar vermeyeceğine dikkat çeken Batum, "Halkın 'yine mi kurultaya gidiyorlar. Yine mi içişleriyle tartışıyorlar' görüntüsü verir." endişesini dile getirdi.
"BAŞSAVCILIK GEREĞİNİ YAPACAKTIR"
Sav'ın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı başvurunun hatırlatılması üzerine Batum, Yargıtay Başsavcısı'nın vereceği kararın birlikte görüleceğini ifade etti.
Önder Sav'ın odasını boşaltmadığının hatırlatılması üzerine Batum, şunları söyledi: "Böyle bir zorlamayı düşünmedik. Yarın geçeyim, öbür gün geçeyim, sonunda burayı yıllarca başarıyla, onurla yönet Önder Sav için Süheyl Batum 3 gün de bekler, 5 gün de bekler, 6 gün de, 7 gün de bekler oraya geçmek için. Ben Önder Sav'ın da 'Süheyl Batum buraya gelmesin. Ömür boyu oturacağım' diye odasını vermeyeceğini zannetmiyorum. Hiç talep bile etmedik. Boşattıkları gibi bir şey duyduk. Bakmadım bile, Üç gün, dört gün, beş gün bekleriz. Muhakkak boşaltırlar."
Sav'ın odasını boşaltmak için 'kamyon gerektiği' yönündeki sözlerinin basın mensuplarının hatırlatması üzerine Batum, "Önder Sav'ın toparlanmayı bizleri hiçe sayacağı yönünde kullanmayı, ne birikimine, ne konumuna, ne hukukçu kimliğine, ne bizlerle olan ilişkileri itibariyle kötüye kullanacağını tahmin etmiyorum. Ne gün boşaltırsa, ben genel sekreterim. Odam da var. Boşaltınca geçerim."