CHP Grup Başkanvekili Özel Açıklaması

'Hukuki savaşı da veririz, o çelengi de koruruz, o çelengi koruyamayanın da kafasına o çelengi geçirmesini de biliriz. Ama doğru değildir. Bunun olmaması için devleti yönetme sorumluluğunda olanlar sorumlu dille davranacaklar' 'Bizi kimse kurşunla, tehditle korkutmaya çalışmasın'

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, devleti yönetenlerden sağduyu, tansiyonu düşürücü adım beklendiğini belirterek, 'Hukuki savaşı da veririz, o çelengi de koruruz, o çelengi koruyamayanın kafasına o çelengi geçirmesini de biliriz. Ama doğru değildir. Bunun olmaması için devleti yönetme sorumluluğunda olanlar sorumlu dille davranacaklar.' dedi.

Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, uzun süredir her gün yeni acıların yaşandığını belirterek, şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa, ailelere sabır dilemenin, her konuşmanın başlangıcı, olmazsa olmazı olduğunu ifade etti.

Bu süreçte ülkenin birlik, beraberliğe ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Özel, Türkiye'nin birlik, beraberliğe, ortak acılarını birlikte yaşamaya, zorlu süreci birlikte aşmak için, birlikte davranmaya ihtiyacı bulunduğunu, ayrıştırıcı dil, kavga, birbirini itham eden söylemelere ise ihtiyaç olmadığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Kaos bize yarıyor' diye düşündüğünü ileri süren Özel, kaosun belki AK Parti'ye oy açısından yarayabildiğini ancak Türkiye'ye yaramadığını savundu.

'Cumhurbaşkanı'nın ağzından ülkenin, adeta iç savaşa sürüklendiğini, Cumhurbaşkanı'nın, yalanları gerçek gibi anlattığını' iddia eden Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Bu ülkede muhalefetin başı olacaksın, teröristi hastanede ziyaret edeceksin' dediğini anımsattı.

Bunu duyan vatandaşın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, hastanede terörist ziyaret ettiğini sandığını belirten Özel, 'Sayın Cumhurbaşkanı bilsin, bu yaptığından ülke, biz, bu ülkenin vatandaşı ve kendisi yarar görmez. Ah almakla, haksızlık yapmakla, hedef göstermekle olmaz.' değerlendirmesinde bulundu.

'Kendi bir yandan, sözcüsü bir yandan...' diye konuşan Özel, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın ifadelerini de eleştirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

' Sen kimsin? Bir bürokrat olarak, 'Anamuhalefet Partisi liderinin tarafı bellidir, yapılan saldırı vatandaşın takdiridir...' Kınamıyor, bir duruş göstermiyor, endişe vericidir, 'tekrarlanmaması için tedbir alınmalıdır' demiyor. Bir ülkenin iç barışına böyle bir saldırı yapılabilir mi? Sonra Türkiye'nin herhangi bir yerinde, bunların söylediklerini doğru kabul eden, tek bir kanaldan beslenen birçok vatandaşımız, yalan, yanlış kanaate kapılabilirler, saldırılar, istenmeyen olaylar olabilir. Bundan sonra bir kişinin burnu kanasa, parmağı incinse sorumlusu bunlar. Vatandaşımıza şikayet ediyoruz. Böyle bir işten siyasi rant devşirmeye çalışanları, CHP olarak kınıyoruz. Vatandaşlarımızın temiz yüreklerine, vicdanlarına sesleniyoruz, vallahi de billahi de yalan.'

Özgür Özel, konuşmasına şöyle devam etti:

'Anamuhalefet Partisi liderine kurşun atılacak, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, kamu kaynaklarıyla bir gecede bir iftira üzerine bütün billboardları donatacak, Cumhurbaşkanı Sözcüsü, ana muhalefet liderini, partisini hedef gösterecek, saldırgan, senle kucaklaşıp, gidip kurşun atacak... Sayın Binali Yıldırım söyleyecek bir sözünüz var mı? Bugün, gün değildir, düşük profilli olmayı ispatlamanın, 'Ben bir hiçim her şey Cumhurbaşkanı'dır' demenin. Başbakanlık koltuğunda oturuyorsan, işgal ettiğin makamın bazı zorunlulukları vardır, hiç değilse bunu yapmak zorundasın. Biz geçmiş olsun telefonunu geçtik, bir sorumlu dile sahip olman lazım. Sana 'sus Ali' dediler, susuyor musun? Allah aşkına bu konuda bir kelime konuş Binali. Sokaklarda CHP'li gençlerin cenazelerde bizim çelengimizi korumasını, milletvekillerimizin yanında en ufak söz söyleyene karşı gereğini yapmasını... Recep Tayyip Erdoğan'a uysak, bunları talimatlandırmamız lazım. Herkesi sorumluluğa davet ediyoruz. CHP'liler, CHP'yi kuranlar, o bir mermiden değil bin mermiden korksalardı, boş kovandan değil, şarjörler dolusu üzerlerine yağmur gibi yağan mermilerden korksalardı bugün ne Türkiye Cumhuriyeti ne bu Meclis ne de bu Meclis'te iktidar, muhalefet ne de cumhurbaşkanı diye bir şey olurdu. O yüzden bizi kimse ne kurşunla, ne tehditle korkutmaya çalışmasın. '

- 'Özür bekliyoruz'

Özel, bugün hükümetten, aklı selim açıklama, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı sözcülüğünden kullandığı sözlerden dolayı özür, geri alma, açıklama, tekzip beklediklerini ifade etti.

Hastanelerin mahkum koğuşlarının kapısındaki jandarmanın elinde defter bulunduğunu belirten Özel, bu kapıdan değil, anamuhalefet lideri sinek, kuş girse deftere kaydedildiğini anlattı.

Özel, Adalet, Sağlık, Milli Savunma bakanlıkları, hastanelerin hükümetin elinde olduğunu ifade ederek, 'Çıksınlar, anamuhalefet lideri hastanede, hangi teröristi ziyaret etmiş göstersinler. Bu özür gelmezse, Cumhurbaşkanı'na, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü'ne, bu söylemleri tekrar eden AKP yetkililerine, milletvekillerine, yalan haberleri algı operasyonunun parçası olarak köpürten basın yayın kuruluşlarına karşı dava açacağız.' diye konuştu.

- 'Çelengi geçirmesini de biliriz'

CHP'nin, devleti yönetenlerden sağduyu, tansiyonu düşürücü adım beklediğini vurgulayan Özel, şunları söyledi:

'Anamuhalefet Partisi'nin yolladığı çelengi, bir meczup, saldırgan, sapık yırtarken, ona kimse müdahale etmeyecekse, devlet protokolünün 3. sırasındaki kişinin kurumsal kimliğine, şahsına karşı yapılan hakaretamiz davranışı bir kişi yapacak, etrafındaki yüzlerce polis, törendeki kamu görevlileri bunu izleyecekse, o çelengi korumayı biz biliriz. Milletvekillerimize yapılacak saldırılarda, hatta anamuhalefet liderine kurşun atan adam, 5 dakika önce bütün bakanların önünde seksek oynuyorsa, o kurşunu atıp geri dönüyorsa, biz o kurşunu attırmamasını da biliriz. Ama bu legal standartlar içinde siyaset yapan bir partinin alması gereken karar değil. Bu, Türkiye'ye, güvenlik güçlerine hakaret olur. CHP olarak bize bu kararları aldırtmasınlar, bu konuda sağduyulu açıklamalar bekliyoruz. Hukuki savaşı da veririz, o çelengi de koruruz, o çelengi koruyamayanın da kafasına o çelengi geçirmesini de biliriz. Ama doğru değildir. Bunun olmaması için devleti yönetme sorumluluğunda olanlar sorumlu dille davranacaklar, oralarda sorumluluklarını bilecekler.'

Özel, bundan sonra yapılacak her türlü fütursuzca davranış, her türlü ahlaksızca söz, hukuksuz müdahale ve saldırının, Cumhurbaşkanı'nın sorumluluğunda olduğunu öne sürdü.

- 'Nasıl kucaklaştıklarına şahit oldum'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun cezaevlerini ziyaret ettiğini anımsatarak, cezaevinde kim yatıyorsa onun ziyaret edildiğini, cezaevinde şehit, gazi yakınları, gazinin yatmadığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı'nın ve Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, 'Yalan söylediğini, iftira attığını' iddia eden Ağbaba, önceki dönem AK Parti Konya Milletvekili, şu anda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu ve AK Parti milletvekilleri Mehmet Metiner, Mehmet Kerim Yıldız, Abdurrahim Akdağ, MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve HDP Adana Milletvekili Murat Bozlak ile onlarca cezaevi ziyareti ettiklerini, birlikte bütün koğuşlara girdiklerini anlattı.

Ağbaba, başlarında Türkmenoğlu'nun bulunduğunu ifade ederek, barış görüşmeleri sürerken, AK Parti milletvekillerinin o mahkumlarla nasıl kucaklaştığına şahit olduğunu savundu.

Veli Ağbaba, kendilerinin, 'Allah kurtarsın' derken, onların, 'İnşallah Tayyip Bey sizi kurtaracak. İnşallah bu sürecin sonunda özgür kalacaksınız' dediklerini öne sürdü.

AK Parti Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, Denizli Milletvekili Mehmet Ekici, Kahramanmaraş Milletvekili Fatih Arıkan'ın, PKK'lıların Osmaniye Cezaevinde açlık grevini sonlandırmak için görüşmelerde bulunduğunu anlatan Ağbaba, İnsan Haklarını İncele Komisyonu olarak geçen haftalarda AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner, MHP Milletvekili Atilla Kaya ile Tekirdağ Cezaevine gittiklerini, rastgele koğuşları açarak, PKK, DHKP-C'li mahkumların ziyaret edildiğini ve rapor tutulduğunu bildirdi.

Ağbaba, 'Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım, Ahmet Davutoğlu, Devlet Bahçeli'den daha fazla şehit cenazesine giden, o cenazelerde hüznü yüreğinde yaşayan, şehit evlerindeki penceresiz evleri gören, gazilere yardımla ilgili teklif veren Kılıçdaroğlu'nu teröristlerle, terörle aynı kareye sokmak vicdansızlık, ahlaksızlıktır.' değerlendirmesinde bulundu.

CHP'li Ağbaba, yayınları yapan, billboardlar asan kurumlarla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını, CHP'yi hedef gösterenlerin bunu yanına bırakmayacaklarını kaydetti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile