CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AK Parti'nin, Meclis İçtüzüğü'nün değiştirilmesi önerilerine ilişkin, 'Gelecek döneme yönelik yol temizliği olarak gördükleri, dayatma ile tekme tokat ile sayısal çoğunlukla bir içtüzük değişikliği yapacaklar, sonra tatile gidecekler. 1,5 aylık serinleme süresi, itirazların yatışması ve 'Bizim İçtüzük ile yol yürüyelim...' AKP'ye cevabımız, yok öyle yağma.' dedi.
Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, konuşmasına Srebrenitsa katliamında hayatını kaybedenleri anarak, başladı.
AK Parti yöneticilerinin TBMM tatile girmeden önce Meclis İçtüzüğü'nün değiştirilmesine yönelik çalışmanın gündeme getirileceği yönündeki açıklamalarını hatırlatan Özel, değişiklik ile iktidarın, muhalefetin sesinin kısılmasını amaçladığını savundu.
İçtüzük değişikliğinin 'Sarayın talimatı ile' gündeme getirildiğini ileri süren Özel, şunları söyledi:
'Biz isteriz ki Meclis tatile girmeden önce dört partinin de üzerinde uzlaşabileceği, başta şehit aileleri ve gaziler gibi toplumda beklenti yaratan ama bir türlü kanunlaşmayan konularda ortak katların en küçüğünde buluşalım ve daha sonra da herkesin seçim bölgesine gitmeye yüzü olsun. Ama AKP, yüz kızartıcı bir şey planladığını gösteriyor. Çalışmaları bitirecekler, gelecek döneme yönelik bir yol temizliği olarak gördükleri, dayatma ile tekme tokat ile sayısal çoğunlukla bir içtüzük değişikliği yapacaklar, sonra tatile gidecekler. Çünkü onların planladığı gün yaşanırsa Meclis'te, ertesi gün kimsenin yüzüne bakacak hali olmuyor. 1,5 aylık serinleme süresi, itirazların yatışması ve 'Bizim İçtüzük ile yol yürüyelim...' AKP'ye cevabımız, yok öyle yağma.'
Meclis'in anayasası olan İçtüzüğü, iktidarın sayısal çoğunluğuna dayanarak, değiştiremeyeceğini vurgulayan Özel, içtüzük değişikliklerinin iktidarın talebi ile yapıldığı rejimlerin faşist rejimler olduğunu kaydetti.
Muhalefet olarak kendilerinin de İçtüzük'ten memnun olmadıklarını, yazılı olan ile uygulananın birbirine uymadığını belirten Özel, AK Parti'nin iktidarda bulunduğu 14 yılda Meclis çalışmalarında ortaya koyduğu dejenerasyonun içtüzüğün uygulanmasında da kendini gösterdiğini ileri sürdü.
- 'Yoklama istendi mi Çin ordusu gibi geliyorlar'
İçeriği uygun olmayan tasarıların temel kanuna dönüştürüldüğünü, böylece muhalefetin konuşma hakkının önergeler ile sınırlandırıldığını, yoklama ve karar yeter sayısı taleplerine de iktidarın tepki gösterdiğini anlatan Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
'Önergelerle ilgili tartışma yaratıyorlar. 'Beş dakikada bir neden yoklama istiyorsunuz?' Beş dakikada bir niye dışarı çıkıyorsun? Otur Meclis'te. Ne için alıyoruz maaşı? Ne için aldık oyu, yetkiyi? Otur Meclis'te kaliteli bir yasamaya katkı sağla. Yoklama istendi mi Çin ordusu gibi geliyorlar. Müzakereler başladı mı çil yavrusu gibi dağılıyorlar. 'Neden beş dakikada bir karar yeter sayısı istiyorsun?' Neden beş dakikada bir kulise koşuyorsun? Ne işin var? Talimat almışsın, Meclis sıraları boş görünsün. Olmasa da olur, yerini saray doldurur. Bu algı operasyonuna, uyanıkça ve sahtekarca tavra teslim olmayız.'
İçtüzüğün değişmesi isteniyorsa, dört partinin bir araya gelerek bunu konuşması gerektiğini vurgulayan Özel, CHP olarak özellikle Meclis Genel Kurulu çalışmalarının yedi gün, 24 saat canlı olarak yayınlanmasını talep ettiklerini aktardı.
Özel, 'Sayın Başbakan'a sesleniyoruz: Dışarıda düşman azaltıyormuş, içerde de azaltacakmış. Şu Meclisteki milletvekillerinin, ona oy veren halkın, hangi partiden olursa olsun, Putin kadar, İsrail kadar hakkı yok mu? 'Eli kanlı' diyordunuz, Sisi'yle flört ediyorsunuz. Halkın kürsü hakkını kısıtlatmayız. Halkın vekilinin söz söyleme hakkına dokundurtmayız. Ama halkımız için, daha etkin bir yasama için onların şikayetlerine biz anlayış gösterelim, bizim taleplerimize onlar anlayış göstersinler. İktidar alanını muhalefet düzenlesin, muhalefet alanını iktidar. Zaten doğru olan bu değil mi? İçtüzük değişikliği bir partinin demesiyle olmaz. Olursa, tek başına yaparsa önce demokratik itiraz, kaba kuvvetse halkımız için göğsümüzü siper etme, halkın kürsüsüne sahip çıkma, olmadı kaba kuvvetle yaptılar, bir yandan Anayasa Mahkemesine itiraz, bir yandan da eski içtüzüğü uygulamak için her gün kısıtladıkları maddelere uymama. Hodri meydan.' değerlendirmesinde bulundu.
Özgür Özel, içtüzük dayatması ile Meclis'i germenin kimseye yarar sağlamayacağına işaret ederek, gerginlik istemediklerini, İçtüzüğün uzlaşma ile değiştirilmesinden yana olduklarını bildirdi.
-'Suriyelileri oy makinesi olarak gören anlayışı kınıyoruz'
Konuşmasında Suriyelilere vatandaşlık verilmesi konusuna da değinen Özel, Türkiye'nin 3 milyon kişiye son derece güzel bir ev sahipliği yaptığını, bunun ülkenin gurur duyacağı bir hadise olduğunu anlattı.
Özel, 'Bu tansiyonu doğru yerde tutmak, bu misafirlerimize en iyi ev sahipliğini yapmak, ülkelerindeki savaşı körüklememek, evlerine dönme imkanları olduğunda kendi tercihleri ile dönmelerini teşvik etmek, Türkiye'de kalacaklar da varsa onlarla ilgili akılcı, bilimsel ve sosyal bir entegrasyon sürecini, bilim ve siyaset insanlarıyla, toplumun tüm temsilcileri ile konuşmak ve uygulamak, doğrusu bu.' ifadelerini kullandı.
Suriyeli sığınmacılara ilişkin sorunların Türkiye'nin ulusal tezlerinden ayrılmadan, ülkelerin iş birliği ile çözülebileceğini belirten Özel, 'Siz çıkar bir gecede 'Ben 3 milyon kişiye vatandaşlık vereceğim' derseniz, karşınızda bir muhatabınız olsa öper iki yanağınızdan, 'hayırlısı olsun' der, döner arkasını gider.' dedi.
Ülkenin dengeleri gözetilmeden, 'Akşam aklıma geldi, sabah söylüyorum' anlayışı içinde hareket etmenin Türkiye'ye zarar vereceğini ileri süren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Adam barakada yaşıyor, 'Ben hepsine TOKİ'den ev vereceğim. TOKİ'de evler boş duruyor zaten' derseniz bu ülkedeki Suriyeliler ile Türkiyeliler arasındaki gerilimi artırırsınız. Konya'daki ilk tehlikeli sinyaller geldi. Her yerde böyle şeyler yaşanırsa, bunun sorumlusu olursunuz. Gerilimden besleniyorsun, ama bari Türkiye'nin zor durumdaki bu insanlara gösterdiği misafirperverlikten gerilim çıkarmaya çalışma kardeşim. O gerilimden beslenme, lanet olsun. Bu yanlış bir iş. Biz sol ve sosyal demokrat bir parti olarak, Suriyelilere ev sahipliği yapmayı savunuyoruz. Ama oturulsun konuşulsun. Türkiye'de barışı bozmamak, dünyada barışı savunmak lazım. Bu insanların arzu ettikleri vatanlarına kavuşacakları şartları sağlamak lazım. Onun dışındaki tüm değerlendirmeler, gözlerinde dolar işaretleri dönen, iktidara geldiğinde de ben bu ülkeyi tüccar mantığı ile yöneteceğim' diyen o yüzden duygudan ziyade parayı ya da oyu hesap eden bir zihnin ürünüdür. Doğru bulmuyoruz. Biz Suriyelilere en iyi ev sahipliğini savunuyoruz ama onları oy makinesi olarak görüp Suriye halkını Türkiye'deki rejim değişikliğinin parçası yapmaya çalışan anlayışı da kınıyoruz.'
- 'O görüntülerden biz de ciddi üzüntüler duyduk'
Özel, İsrail ile yapılan mutabakatın Meclis gündemine gelmesi durumunda CHP'nin tavrının ne olacağına ilişkin soruyu yanıtlarken, mutabakatın içeriğini ilgili komisyondaki görüşmeleri sırasında değerlendireceklerini ve Türkiye'nin çıkarları ve CHP'nin ilkeleri doğrultusunda tavırlarını belirleyeceklerini kaydetti.
CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın, Çanakkale'nin Bozcaada ilçesinde görevli polis memurlarıyla tartışmasıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Özel, 'Yaşanan görüntüler Sayın Havutça'nın yapısına, karakterine ve geçmişine bakıldığında yaşanmaması gereken görüntüler. O görüntülerden Sayın Havutça da biz de CHP olarak ciddi üzüntü duyduk. Bu konuda yakın zaman içinde Sayın Havutça'dan da bir açıklama alacaksınız.' karşılığını verdi.
CHP Grup Başkanvekili Özel Açıklaması
'Gelecek döneme yönelik yol temizliği olarak gördükleri, dayatma ile tekme tokat ile sayısal çoğunlukla bir içtüzük değişikliği yapacaklar, sonra tatile gidecekler. 1,5 aylık serinleme süresi, itirazların yatışması ve 'Bizim İçtüzük ile yol yürüyelim...' AKP'ye cevabımız, yok öyle yağma' 'Adam barakada yaşıyor, 'Ben hepsine TOKİ'den ev vereceğim. TOKİ'de evler boş duruyor zaten' derseniz bu ülkedeki Suriyeliler ile Türkiyeliler arasındaki gerilimi artırırsınız. Konya'daki ilk tehlikeli sinyaller geldi. Her yerde böyle şeyler yaşanırsa, bunun sorumlusu olursunuz'