CHP'li Akkaya Silifke'de

CHP'li Akkaya Silifke'de

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, Türkiye genelinde kamuda 1 milyon 250 bin taşeron işçinin çalıştığını, kadrolaşmak için ancak bunun 100-150 bin kişiyi ilgilendiren bir düzenleme yapılmaya çalışıldığını söyledi.

Akkaya, Silifke Belediyesi’nde taşeron işçi olarak çalışan 291 işçinin Belediye İş Sendikası’yla sendikalaşma törenine katıldı.

Törende konuşan Akkaya, yeni işçi yasasında işçi mahkemelerinin kaldırılıp, uzlaşma kurullarının getirilmeye çalışıldığını ifade ederek, “Esnek çalışma getireceğini söylüyor, kiralık işçi bürolarının kurulacağını söylüyor, kıdem tazminatının ona devredileceğini söylüyor, en önemlisi işçinin hak aradığı, sıkıntıya düştüğü zaman, haksızlığa uğradığı zaman mahkemeye gittiği iş mahkemelerini kaldırıp onun yerine uzlaşma kurulu getiriyor. Bu 14 yılda işçi haklarına getirilen en büyük darbedir. Yani sizin hakkınızı iş mahkemelerinde aramaktan ziyade bu uzlaşma kurulundaki çözme yolunda yasa teklifi kabul edilemez. Yani burada bir kıdem tazminatı kadar önemlidir. Bu konuda sendikaların hangi görüşte olursa olsun ortaklaşa bu sorun üzerinde eylem birliği içinde olmalı ve ortaklaşa mücadele etmelidir” dedi.

Türkiye’de kamuda yaklaşık bir milyon 250 bine yakın taşeron işçi olduğunu, hükümetin 100-150 bin kişiyi ilgilendiren bir düzenlemeyi hayata geçirmek istediğini iddia geden Akkaya, şunları söyledi:

“Şöyle söylemişti Başbakan bir toplantıda, işçi sendikalarının yaptığı bir toplantısında burada kalmak kaydıyla bir sözü var, bu işçiler mahkemeye gittiklerinde yüzde 98 mahkeme işçilerin lehine karar veriyor. O kabul edilebilir bir şey değildir, mahkemelerin iş yükü fazla, o halde biz bunu uzlaştırma kurulları vasıtasıyla çözmek gibi bir adım atmalıyız demişti. Bugün geldiği noktada esasen işçilerin hak almakla ilgili mahkemeye gittikleri zaman kendi lehlerine düzenlemeler, mahkeme kararlarının çıkmasının önündeki bir engeli kaldırmakla ilgili bir düşüncedir bu. Kıdem tazminatı gibi önemlidir. Taşeronlaşma 21. yüzyılın 15 yılını geride bıraktığımız bir dönemde 21. yüzyılın kölelik düzeni diyoruz. Biz CHP olarak taşeronlaşmaya karşıyız. Bunu en başından beri söylüyoruz, programlarımızda var, seçim bildirgemize koyduk. Bakın bundan tam 15 ay önce bir torba yasada esas iş, yardımcı iş kavramı içinde bir düzenleme getirildi.

Yani esas işte çalışanlar taşeron olmayacaktı ve bununla ilgili bir yönetmelik çıkması gerekiyordu. Tam 15 aydır bu yönetmeliği çıkarmadılar. Bu yasa çıkmasına rağmen 7 Haziran’dan sonra AK Parti seçim bildirgesinde taşeronu kaldıracağını söylemeye başladılar. CHP’nin bunu çok seslendirmesinden ve kararlı tutumundan dolayı. Halbuki 15 ay önce çıkmıştı, bir adımdı. Yani esas işte taşeron çalıştırılamayacak diye. E peki niye bunu yapmadılar, çünkü akıllarındaki düşünce farklıydı. Akıllarındaki düşünce, ki Türkiye’de kamuda yaklaşık bir milyon 250 bine yakın taşeron işçi var, 100-150 bin kişiyi ilgilendiren bir düzenlemeyi hayata geçirmekti. Ve en son yaptıkları konuşmalarda da özellikle belediyeleri bu işin dışında tutmaya çalışıyorlar. Yani yarın asıl işte taşeron çalıştırılamayacağına ilişkin hükmü belediyede çalışanların dışında olan işlerde yapmayı planlıyorlar. 7 Haziran’dan sonra söylemlerinde bu yoktu. Ama 1 Kasım seçimlerinde aldıkları bu neticeyle bundan vazgeçtiklerini gösteriyor. Yani sizleri seçim öncesi kandırdılar ve yarın göreceksiniz, belediyelerde çalışan hiçbir arkadaşımız taşeron işçimiz kadrolu olamayacak.”

Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul ise konuşmasında, sendikanın siyasetle asla hiçbir zaman iç içe olmaması gerektiğini belirterek, "Onun kontrolünde güdümünde olmamalıdır. Örgüt yani sendikada siyaseti denetlemelidir. Çalışanların yararına mı, ülkesinin yararına mı, Emekçi halkın yararına mı yoksa kendi yandaşları yararına mı çalışıyor bu denetlenmelidir. Peki biz ne yapıyoruz. Bizim sıkıntımız nerede, biz politika yapmalıyız. Siyaset ayrı bir şey politika ayrı bir şeydir. Birbiriyle karıştırmayalım. Türkiye’de çalışanların bütün sıkıntısı yani başımıza gelen bela politika yapmayışımızdan kaynaklanıyor. Biz partizanlık yapıyoruz ama politika yapmıyoruz. Politika belirlenen bir hedefe kırmadan dökmeden ulaşabilme sanatıdır. Hedefimize ulaşmak için politika yapmalıyız. Siyaset demiyorum. Siyaseti siyasetçiler yapsın. Biz bu ülkeyi yönetmeye talip değiliz. Biz sendikayız. Ama biz politika yapmalıyız. Çocuklarımızı namerde muhtaç etmeden demokratik ülkede gerçekten evrensel bir şekilde hukuk devletinde çocuklarımızı yetiştirmek istiyoruz” dedi.

Yurdakul, belediyede çalışan taşeron işçilerinin sendikalaşmasının çok önemli bir olay olduğunu, bunun ne anlama geldiğinin bilinmesi gerektiğini belirtip, sendikalı olan taşeron işçilere hayırlı olmasını diledi.

Belediye Başkanı Mustafa Turgut da, her zaman işçilerinin yanında olduğunu, taşeron işçileri sendikalı yapmaktan dolayı mutlu olduklarını söyledi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile