CHP'li Atıcı, Cezaevindeki Çocuklar İçin Kanun Teklifi Verdi

CHP İçel Milletvekili Aytuğ Atıcı, yaptığı açıklamada ülkemizde çocukların suça sürüklenme oranının 2009-2013 yılları arasında yaklaşık yüzde 68,9 oranında arttığını, suça sürüklenme nedeni ile 2013 yılında güvenlik birimlerine 115 bin 439 çocuk getirildiğini söyledi.

Atıcı, çocukların suça sürüklenmesini önleyecek ekonomik ve sosyal politikaların yetersiz olduğunu ileri sürerek, çocukların iradi olmayan fiillerinin sorumlusunun yönetici büyükler olduğunu savundu. "Ceza varsa çocuklar değil yetişkin sorumlular çekmeli" diyen Atıcı, çocukların ise topluma kazandırılması için rehabilite edilmeleri gerektiğini söyledi.



"ÇOCUK CEZAEVLERİ KAPATILMALI"

İçel Atıcı, TBMM Başkanlığı’na verdiği kanun tekliflerinde çocuk ve cezaevi kelimelerinin vicdanen, hukuki ve insani açıdan yan yana gelmemesi gerektiğini, bu yüzden de çocuk cezaevlerinin kapatılması gerektiğini vurguladı. Atıcı, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, dışarıda koruyamadığı çocukları ile annelerinin yanında kalmak zorunda olan çocukların gıdalarını bedelsiz verebilecek güçtedir. Bunu engelleyen yasa maddesinin değiştirilmesi çocukların daha sağlıklı beslenmelerine katkı sağlayacaktır" dedi.

Mevcut düzenlemelere göre hapiste tutuklu veya hükümlü olan çocukların annelerini ve babalarını kucaklamasına ayda sadece bir kez izin verildiğini, bu durumun insan haklarına ve çocuk haklarına aykırı olduğunu söyleyen Atıcı, bunun çocuğa ek ceza olduğunu belirtti.

Gelişme çağında olan çocukların anne babaları başta olmak üzere ikince derece yakınları ile açık görüş konusundaki kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini ifade eden Atıcı, bunun için yasal düzenleme önerisini TBMM’ye sunduğunu kaydetti.

Çocukların anne, baba ve kardeşlerini sık sık görmesinin rehabilitasyon sürecinde önemli olduğuna işaret eden Atıcı, maddi olanakları kısıtlı olan ailelerin açık görüş için ulaşım giderlerinin de devlet tarafından karşılanmasını istedi.

Atıcı, TBMM Başkanlığı’na verdiği kanun teklifi ile Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görevini hatırlatarak, "Suça sürüklenen çocukları topluma kazandırmak sadece eğitim evi çalışmalarıyla bitmemelidir. Eğitim evinden çıkan çocuğun yaşamını devam ettirebileceği bir iş imkanı sağlanması önemlidir" şeklinde konuştu.