Batum, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) uygulamalarını eleştirdi.
Batum, “Özel yetkili mahkemelerin hepsi kötü, ancak en kötü, en insanlık dışı uygulamalar bu dönemde yapılıyor” diye konuştu.
Ergenekon davasında adı geçen Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin ÖYM’lerin uygulamalarına güzel bir örnek olduğunu belirten Batum, Çelebi’nin 18 Eylül 2008’de gözaltına alındığını, 19 Eylül’de de ‘Hizbul Tahrir örgütünü Ergenekon’un amaçlarına uygun olarak örgütlediği’ gerekçesiyle tutuklandığını söyledi.
Çelebi’nin telefonunda 138 Hizbul Tahrir üyesinin telefon numaralarının kayıtlı olmasının delil olarak gösterildiğini ancak Çelebi’nin sürekli bu telefonların kendisi tarafından yüklenmediğini söylediğini belirten Batum, Çelebi’nin 33 ay içerde kaldıktan sonra ‘bu telefonların sehven telefonuna yüklendiği’ yönünde bir ibareyle tahliye edildiğini, ancak davanın sürdüğünü söyledi.
Bu 33 ay zarfında davada 7 savcının değiştiğini, ilk imzaların ‘meşhur’ Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriye Öz’e ait olduğunu belirten Batum, soruşturma dosyasında Öz adına atılan 12 imzanın 12’sinin de birbirinden farklı imzalar olduğunu söyledi.
Ayrıca dosyadaki üç farklı emniyet müdürüne ait imzanın da aynı imza olduğunu ifade eden Batum, “Üç farkı insan; Selami Yıldız, İbrahim Emre, Mutlu Ekizoğlu, ayrıca Mutlu Ekizoğlu başka bir imza atıyor Celal Sel diye” dedi.
Çelebi’nin bu telefon kayıtlarının telefonuna nasıl yüklendiğine ilişkin soru sorduğunu belirten Batum, 2 yıl geçmesine ve 7 ayrı savcının değerlendirmesine rağmen bir sonuç alınamadığını ifade etti.
Bu olayların ‘özel yetkili mahkeme rezaletinin son aşaması' olduğunu belirten Batum, “74 milyonun durumu bugün iktidarın iki dudağı arasında” dedi.
Türkiye'de sis perdesi örtülmeye çalışılsa da bir gerçek olduğunu belirten Batum, “Birileri hukuku, adaleti, ahlakı ve bütün kuralları çiğneyerek Türkiye'de belli bir amaca doğru gidiyor. Başbakan bugün çıkıyor, 'Sen Hitler'e kutlama mesajı göndermiştin' diye saçmalıklardan bahsediyor. Biz de ne yapalım, korkuyoruz ve akşam 'Hitler'e bunu göndermiş miydik göndermemiş miydik?' diye bunu konuşuyoruz” şeklinde konuştu.
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Batum, anadilde savunmayla ilgili CHP’nin tavrının sorulması üzerine, “CHP’nin tavrı net. AKP’nin getirdiği taslak son derece yanlış, beceriksiz ya da bilerek kötü niyetli bir taslaktır. ‘Bir kişi Türkçe bilse dahi başka dilde savunma yapılabilir’ diyor. Yalnız ‘o zaman tercümanını da kendi getirecek’ diyor. Bir Adalet Bakanının ya da yardımcılarının, hukukçuların bu kadar rezil bir taslağı hazırlamaları için ya çok beceriksiz ya da kötü niyetlerinin olması gerekir” dedi.
Batum, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin cinsel tavizden aklanana kadar istifa etmesi yönündeki açıklamasının sorulması üzerine de, “Arınç bu konuda samimiyse, Sayın Başbakan hakkında kalpazanlıktan, resmi evrakta sahtecilikten, zimmetten, cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmaktan fezleke düzenlenmiştir, istifa etseydi 10 senedir hiç olmazsa böyle bir Başbakan’dan kurtulmuş olurduk. O zaman biz de tüm arkadaşlarımızı istifa ettirirdik” diye konuştu
Chp’li Batum’dan ‘Sahte İmza’ İddiası
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, özel yetkili mahkemelerin her dönemde kötü uygulamaları olduğunu ancak en kötü ve insanlık dışı uygulamaların bu dönemde yapıldığını söyledi.