Çakırözer, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Mart ayına ilişkin "Basın Özgürlüğü Raporunu" hazırladıklarını belirterek, koronavirüs salgını döneminde vatandaşların gerçekleri öğrenmesinin önemli olduğu ve bu yüzden basın özgürlüğünün üzerine her zamankinden daha fazla önem gösterilmesi gerekirken bunun böyle olmadığını savundu.
Mart ayında da basın özgürlüğünün üzerine titrenen bir husus olmaktan çok uzak kaldığını dile getiren Çakırözer, "Gazetecilere yönelik 20 yargılama, 22 gözaltı, 9 tutuklama yaşandı. Gazeteciler için gözaltılar, tutuklamalar ve yargılamalar ayı oldu." ifadesini kullandı.
Koronavirüs salgınına ilişkin haber yaptıkları için özellikle yerel basındaki gazetecilerin birbiri ardına gözaltına alındığını öne süren Çakırözer, bu uygulamanın derhal son bulması gerektiğini söyledi. Çakırözer, "Maalesef mart ayında gazeteciler yine adliye koridorlarında haberlerini, yazdıklarını savunmak durumunda bırakıldılar." diye konuştu.
İnfaz düzenlemesi tartışmalarına değinen Çakırözer, "Dünya ve ülkemiz koronavirüs salgınıyla mücadele ederken cezaevlerindeki yurttaşlarımızın hayatlarını tehlikeye atmamak adına Meclis'e bir düzenleme getirilmesini biz olumlu karşılıyoruz. Buradaki temel görüş, duruş; infazda adalet duygusunu mutlak suretle sağlamak, sadece hukukta değil vatandaşın vicdanında da adalet, eşitlik duygusunun yerleşmesini sağlamak olmalıdır." değerlendirmesini yaptı.
Siyasi partilerle bazı bilgilerin paylaşıldığını anımsatan Çakırözer, şöyle devam etti:
"Gasp ve hırsızlık yapan, çete kuran, insan bıçaklayan, öldüren yani çeşitli suçları işleyerek cezaevinde bulunan hükümlülerin özgürlüklerine kavuşması gündeme gelirken eline taş dahi almamış, şiddetle uzaktan yakından alakası olmayan ve sadece görüşünü açıklayan, yazan ya da yorumunu yapan gazetecilerin, yazarların, siyasetçilerin, STK kurucularının, hak savunucuların, tüm aydınların cezaevinde kalacak olması hiçbirimizin vicdanına sığmayacaktır."
Düzenlemenin sadece hükümlüleri değil tutukluları da kapsayacak biçimde genişletilerek Meclis'e getirilmesi gerektiğini ifade eden Çakırözer, hasta, yaşlı tutuklu ve hükümlüler ile çocuklu kadın tutukluların bir an önce adli kontrol yollarından birisi seçilerek cezaevinde çıkarılması gerektiğini söyledi. Çakırözer, "Daha önce ifşa olmuş MİT mensubu şehidimizin cenazesine ilişkin sosyal medya paylaşımı ya da haberler yaptıkları gerekçesiyle özgürlüklerinden haftalardır mahrum olan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, yargılamalar tutuksuz devam etmelidir." dedi.
Utku Çakırözer, aslolanın infaz düzenlemesinin vicdanlarda adaletli bir şeklide yerini bulması olduğununun altını çizerek şunları kaydetti:
"Ciddi hastalıkları olan tutuklular var. Uzun süredir görüşleri, siyasi düşünceleri nedeniyle tutuklu olan siyasetçiler, STK kurucuları var. Çete kurmuş, gasp yapmış, hırsızlık yapmış, insanları öldürmüş yaralamış insanlar çıkarken bu insanların içeride kalmasını biz kendimize, insanımıza ne de dünyaya anlatamayız. İnfaz düzenlemesi mutlaka adil, eşit bir şekilde gerçekleşmelidir. Tutuklu gazeteci ayıbının son bulmasını bir kere daha vurgulamak isterim."
CHP'li Çakırözer Açıklaması 'İnfaz Düzenlemesi Mutlaka Adil, Eşit Bir Şekilde Gerçekleşmelidir'
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, "İnfaz düzenlemesi mutlaka adil, eşit bir şekilde gerçekleşmelidir. Tutuklu gazeteci ayıbının son bulmasını bir kere daha vurgulamak isterim." dedi.