CHP'li Erdoğdu'dan Hazine Nakit Dengesi Değerlendirmesi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu: 'Hükümetin faiz ödemelerinin yılın ilk 8 ayı esas alındığında, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,4 puan kadar artmış. Dolarla ifade etmek gerekirse 5,66'lık kurdan yılın ilk sekiz ayı 12 milyar dolar faiz ödemişiz. Bu, günlük olarak 50 milyon dolara denk geliyor'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Türkiye'nin yılın sekiz ayında her gün 50 milyon dolar faiz ödemesi yaptığını ifade etti.

Erdoğdu, hazine nakit dengesi üzerine yaptığı yazılı değerlendirmede, iç ve dış net borçlanma tutarının geçen yıla göre yaklaşık yüzde 182 oranında arttığını, geçen yıl yaklaşık 37 milyar olan net borçlanma tutarının 104 milyar liraya çıktığını belirtti.

Hazine tarafından yapılan nakit harcamaların, bu yılın ocak-ağustos döneminde yaklaşık yüzde 25 seviyesinde artarak 679 milyar lira olduğunu aktaran Erdoğdu, bunun 611 milyar lirasının faiz dışı harcama, 68 milyar lirasının da faiz ödemesinden oluştuğunu vurguladı.

Ocak-Ağustos döneminde faiz harcamalarının, toplam nakit harcama tutarının yüzde 10'u olduğuna işaret eden Erdoğdu, "Bu oran, geçen yılın aynı döneminde yüzde 8,6 idi. Hükümetin faiz ödemelerinin yılın ilk 8 ayı esas alındığında, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,4 puan kadar artmış. Dolarla ifade etmek gerekirse 5,66’lık kurdan yılın ilk sekiz ayı 12 milyar dolar faiz ödemişiz. Bu, günlük olarak 50 milyon dolara denk geliyor. Yani bu yılın ilk sekiz ayında hazine, her gün bir Tank-Palet Fabrikası özelleştirmesi bedeli kadar faiz ödemesi yapmış." değerlendirmesinde bulundu.

Hazinenin, 2018'in 8 aylık bölümünde yüzde 8,3 olan "nakit açığı/gelirler" oranının bu yıl seçimler için yapılan hesapsız harcamaların sonucu yüzde 11,2 seviyesine çıkarttığını ifade eden Erdoğdu, şu görüşleri paylaştı:

"Hazine nakit dengesindeki gelişmeler bize, maliye politikasının hesapsız bir biçimde açılmakta olduğunu gösteriyor. Sarayın baskısıyla para politikası da benzer biçimde gevşemekte olduğundan, ekonomideki dengelerin önümüzdeki dönemde daha da bozulması bekleniyor. Dünyanın içinden geçmekte olduğu süreç, global likiditenin güvenli yatırım araçları ve kredibilitesi yüksek ekonomilere doğru yöneleceğini gösteriyor. Bu ise, temelleri gittikçe bozulan ve jeostratejik riskleri artan bir Türkiye'nin dışarıdan orta ve uzun vadeli kaynak çekemeyeceği anlamına geliyor. Gelen kısa vadeli yatırımlarda da bu şartlarda gerileme devam edecek. Bu şartlar altında sermaye birikimi yetersiz olan ülkemiz, iç kaynağa talim etme seçeneğiyle karşı karşıya. Güvenilir bir ekonomik programın ve mahir ekonomi yöneticilerinin olmadığı bir ortamda hükümetin günü kurtarma adına harcamalarını kısma olasılığı düşüktür. Bu nedenle, varolan kısıtlı iç kaynakların da zaten kamu kesiminin borçlanması için kullanılacağı ve yatırımlar için yeterli imkan sağlanamayacağı çok açık."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile