CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek, komiser yardımcılığına geçiş sınavıyla ilgili hükümete bazı sorular yöneltti. Basın toplantısının başında Türkiye’deki cemaatler odaklı kamu yönetimi yapılanmasının AK Parti iktidarıyla birlikte önemli ölçüde egemen hale geldiğini ifade eden Atilla Kart, bu sebepten dolayı da toplumda haksız kazanç ilişkileri ve yasal denetimden uzak bir yapı oluştuğunu söyledi.
Cemaat anlayışını, fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında saygıdeğer bulduğuna da dikkat çeken Kart, fakat cemaat anlayışının belli bir ideolojik kalıplar şeklinde devletteki teknik yapıyı dışlayarak yeni bir yapı haline dönüşmesine kendilerinin karşı çıktığını belirtti.
“Yargıçlık sınavında yaşanan skandal uygulamalardan sonra, Polis Okulu Sınavları ve Komiserlik sınavlarında da benzeri uygulamaların öteden beri sıkça yapıldığını kamuoyunun dikkatlerine sunuyor ve hatırlatıyoruz” diyen Atilla Kart, “Adalet Bakanlığı iştirakli sınavlarda, İçişleri Bakanlığı iştirakli sınavlarda; kamu yetkisi - devlet nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle oluşan ‘çete’ ya da ‘çeteler’ faaliyetleri halen sürdürmektedirler. Bu çete ya da çeteler aslında en büyük kötülüğü dini değerlerimize ve inançlarımıza yapmaktadırlar” diye konuştu.
Atilla Kart, “Bu sınavlardaki haksız ve ayrımcı uygulamaların en büyük mağdurları yine Emniyet bünyesinde görev yapan kişilerdir” derken, 25 Mart tarihinde yapılan Polis Memurluğundan Komiser Yardımcılığına Geçiş Sınavı’nda, sınav tarihinden 1 hafta - 10 gün önce belli grupların organize bir şekilde izin ve rapor aldıklarını iddia etti.
Başka bir örnek daha veren Atilla Kart, şunları söyledi: “Samsun Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan M.Y. ile M.Ç.’nin her ikisinin de 86 puan alarak sınavı kazanmaları nasıl bir tesadüftür? 2011 Komiser Yardımcılığı Sınavı’nda çok iyi çalışmasına rağmen 48 puan alan M.Y. isimli memur, 2012 yılında hiç çalışmadan devresi olan ve cemaatten yakın arkadaşı olan M.Ç. ile birlikte 86 puanı nasıl alıyor? Her ikisinin de yanlışları yine birbirine benzemekte midir? Bu tesadüflerin açıklaması mutlaka yapılmalıdır. Sorumluluk sahibi olan ve halka hesap vermekten korkmayan bir hükümetin yapması gereken budur.” “YÜKSEK NOT ORTALAMASI OLAĞAN MIDIR?” Komiser Yardımcılığı Sınavı ile ilgili hükümete bir takım sorular yönelten CHP Milletvekili Atilla Kart, Personel Daire Başkanlığı’ndan, İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan, Kaçakçılık Daire Başkanlığı’ndan, Başbakanlık Koruma ve Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüklerinden bu sınavı kaç kişinin kazandığını sordu.
90 puan ve üzeri alanların sayısının 135 kişi, 89 alanların 55 kişi, 88 puan alanların 60 kişi, 87 alanların 75 kişi, 86 puan alanların 80 kişi ve 85 puan alanların 80 kişi olup olmadığını soran Kart, “Kazananların bu kadar yüksek not ortalamasına yığılması olağan mıdır? 500 kişiden sonra not ortalamasının bir anda düşmesi olağan olabilir mi? Biz bu kadar tesadüfün bir araya gelmesini bundan böyle de araştırmaya ve sorgulamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“DİYANET İŞLERİ’NDE İNANÇ GRUPLARI TEMSİL EDİLMELİ” Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Atilla Kart, bir gazetecinin Uzlaşma Komisyonu’nda ataistleri koruyan bir düzenlemeyle ilgili sorusu üzerine, “Uzlaşma Komisyonu’nda diyoruz ki CHP olarak; demokrasinin gereği olarak, din özgürlüğünün gereği olarak diyoruz ki, devlet bütün inanç gruplarına karşı işlem ve eylemlerinde tarafsızdır. Bunu biz laikliğin de, din özgürlüğünün de olmazsa olmaz koşulu olarak görüyoruz” dedi.
Konuyla ilgili olarak AK Parti hükümetinin şiddetli defansıyla karşılaştıklarını dile getiren Atilla Kart, AK Partili yöneticilerin açıklamalarında ‘Yaradılanı severiz, yaradandan ötürü’ dediklerini hatırlatarak, “Peki o zaman bütün inanç gruplarına karşı da, devlet olarak işlem ve eylemlerimizde tarafsız olmak gerekmez mi?” diye sordu. Kart şöyle devam etti: “CHP olarak biz görüş ve düşüncemizin devamında da diyoruz ki, ‘laikliğin gereği olarak Diyanet İşleri yapılanmasında, inanç grupları çoğulcu bir anlayışla ve nisbi olarak temsil edilmelidir’ diyoruz. Orada da yine AK Parti’nin şiddetli direnişini görüyoruz. O ileri demokrasi anlayışını görüyoruz. Yani demokrasi ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını görüyoruz.
Uzlaşma Komisyonu’nu, demokrasi anlamında söylüyorum; bir turnusol olma niteliği var. Bu yönüyle AK Parti’yi bundan böyle de izlemek gerekiyor. Değerlendirmek gerekiyor.”
CHP’li Kart’tan ‘sınav’ Sorusu
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Komiser Yardımcılığı Geçiş Sınavı’nı kazananların yüksek not ortalamasında yığılmasının olağan olup olmadığını sorarak, “Samsun Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan M. Y. ile M.Ç.’nin her ikisinin de 86 puan alarak sınavı kazanmaları nasıl bir tesadüftür?” dedi.