Chp'li Milletvekilinin Adalet Bakanlığı Aleyhine Açtığı Dava Reddedildi

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Ergenekon soruşturmasında gizliliğin ihlaline ilişkin adli ve idari soruşturma yapmayan savcılar hakkında işlem yapmayan Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı davanın reddedildiğini bildirdi. Kart, Adalet Bakanlığı'nı yargıyı vesayet altına almakla suçladı.
Kart, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Ergenekon soruşturmasında gizliliğin ihlal edildiği gerekçesiyle 4 bine yakın suç duyurusunda bulunulduğu ancak bu konuda ilgili savcıların yeteri kadar idari ve adli soruşturma yapmadığını savundu. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulunduklarını anlatan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, bakanlığın konuyu savsakladığını, bu nedenle bakanlık aleyhine de Ankara 4. İdare Mahkemesi'ne dava açtıklarını kaydetti, Mahkemenin açılan bu davayı 2'ye
karşı 1'oyla reddettiğini belirten Kart, karara tepki gösterdi. Adalet Bakanlığı'nın gerçeğin ortaya çıkmasını istemediğini, davanın tarafı durumunda olduğunu ileri süren Kart, "Ortaya şu çıkmıştır; Adalet Bakanlığı Silivri soruşturmasında gerçeklerin tartışılmasından korkmaktadır, gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemek için yargı üzerinde vesayet oluşturmuştur. Demokrasi isteyenler yargıyı vesayet altına alamazlar, gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemezler. Bunu yapanların demokrasi söylemlerinde samimi
ve inandırıcı olmalarını bekleyemezsiniz" dedi.
Basın toplantısında 12 Eylül'de yapılacak referanduma da değinen Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı paketi tek tek değil, tümünü referanduma götürmesinden dolayı mili irade kaçkını olarak nitelendirdi. Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında 12 Eylül döneminde asılanların mektupların okurken ağlamasına atıfta bulunan Kart, Erdoğan'ın duygu istismarına sığınarak propaganda yaptığını savundu. Erdoğan'ın daha önce defalarca okuduğu ve konuşma metnine bakarak gerçekleştirdiği konuşmasını 12 Eylül'ü
istismar etmeye giren bir teatral sunuş olduğunu kaydetti.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kart, Sarıgül-Baykal görüşmesine ilişkin bir soru üzerine, görüşmeye özel bir anlam atfedilmemesini, tamamen insani ve nezaket sınırları içerisinde cereyan eden bir görüşme olduğunu ifade etti.