CHP Merkez Yönetim Kurulu, (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Okay, MYK sonrası bir açıklama yaptı. Okay, toplantıda gündeme ve parti çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunulduğunu ifade etti.
MYK'da "Kamu Kurumlarını İzleme Kurulları" oluşturma kararı aldıklarını belirten Okay, bu kurullar vasıtasıyla kamu kurumlarındaki usulsüzlük ve yolsuzlukların izleneceğini, bundan sonraki süreçte o kamu kurumları ile ilgili somut politikaların oluşturulacağını söyledi. "Anayasa Hazırlık Komisyonu" kurma kararı da aldıklarını belirten Okay, CHP MYK üyesi Süheyl Batum başkanlığında MYK üyesi Şahin Mengü, Parti Meclisi üyeleri İsa Gök, Atilla Sav ve Sema Kendirci Uğurman ile milletvekilleri Tayfun İçli ve Atilla Emek'in görev yapacağı komisyonun CHP'nin Anayasa değişikliği önerilerini hazırlayacağını kaydetti.
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Okay, YÖK'ün türban konusunda İstanbul Üniversitesi'ne gönderdiği yazının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu'nun "Üniversitelerde türban sorununu çözeceğiz" dediğini ve bu konudaki kararını ortaya koyduğunu ifade etti.
Türban konusunda Başbakan Tayyip Erdoğan'nın kafasının karışık olduğunu iddia eden Okay, "Bu kafa karışıklığından Sayın Başbakan'ın kurtulması lazım. Türkiye Cumhuriyeti devleti hukuk kuralları içinde mi işleyecek, yoksa din kurallarına göre mi yönetilecek?" dedi.
Sorunun şu anda üniversitelerde öğrenim gören kızların türbanla üniversiteye girememesi olduğunu savunan Okay, "Ama Sayın Başbakan'ın şunu açıklaması lazım. Peki nereden başlayacak bu türbana özgürlük. Okul öncesi için de isteyecek misin, ilkokul için de, ortaokul için de isteyecek misin? Veyahut da üniversite süreci bitti, kamu alanında kamuda hizmet verenler için de isteyecek misin? Bunların Türkiye'de netleşmesi lazım. Bunlar netleşmeden Sayın Başbakan'ın bugüne değin siyasi sömürü aracı olarak kullanmış olduğu türbanı yeniden siyaseten sömürmek için Türkiye'nin gündemine taşıyor. Açıkçası kafa karışıklığından kurtulması lazım. Hem de bunu siyasetin malzemesi yapmaktan kurtulması lazım" ifadelerini kullandı.
Okay, YÖK'ün İstanbul Üniversitesi'ne gönderdiği yazıda türbandan bahsedilmediğini, öğretim üyelerinin ders sırasında disiplin nedeniyle öğrenciyi dışarı atamayacağını, eğer böyle bir tavır içinde olursa öğretim görevlisi hakkında disiplin sürecinin işletileceğini söyledi.
YÖK'ün üniversitelerde sivil polislerin bulundurulmasına yönelik genelgesinin sorulması üzerine de Okay şunları söyledi:
"Açıkçası hayatın her alanında sivil bir emniyet birimi yer alıyor, bunu en yoğun şekilde kendi parti faaliyetlerimizde de gördük. Ancak bunu bir istihbari çalışma mı, yoksa öğrenciler arasında bir ayrıştırma sağlamak için mi, hangi amaçla olduğunu bilemem. Fakat bence doğru olanı üniversitelerin özerk olması, üniversite eğitiminde olan gençlerin arasında emniyet gücü, polis, jandarma değil, emniyetin talep olduğunda üniversite içinde yer alması doğru olanıdır."
Okay, Başbakan Erdoğan'ın "Parti tüzüklerini seçim öncesi değiştirmeyenler, Anayasa'yı bir haftada değiştirecek. Böyle sululuk olur mu?" sözleriyle ilgili de şu değerlendirmede bulundu.
"CHP'nin Sayın Genel Başkanı'nın bu konudaki çok samimi açıklamalarının 'sululuk' diye ifade edilmesi tek kelimeyle cıvıklıktır. Siyasetçiye ve özellikle bir Başbakan'a yakışan şudur: Meydanlarda konuşmakla ciddi ortamlarda ciddi konuları konuşmak arasındaki farkı kavramak lazım. CHP tüzüğü onu ne ilgilendiriyor, sana ne, sen kendi işine bak. Bir Başbakan'a bir başka siyasi partinin iç işleyişiyle ilgili dedikodu yapmak yakışıyor mu? Bunu doğal karşılıyoruz çünkü Recep Tayyip Erdoğan'ın üslubu bu." diye konuştu.
Okay, Başbakan Erdoğan'ın "13 Eylül'de yeni anayasa için hazırız" dediğini, sonra tavır değiştirdiğini ileri sürdü. Okay, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in Kılıçdaroğlu ile ilgili "Bir şey söylüyor, ardından partide ağzına biber sürüyorlar" sözlerinin sorulması üzerine Okay, Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkan olmasının ardından estirdiği rüzgar ve iktidara en hazır Genel Başkan olmasının bir kompleks oluşturduğunu iddia etti.
"YÖK'ün yaptığı bu konuda bir çözümse bu sizin için bir problem mi?" sorusuna Okay, "Eğer yüksek öğrenimde türban bir engelse biz yüksek öğrenimde özgürlük bağlamında bu engelin olmamasını ifade ediyoruz. Bunu da Sayın Genel Başkanımız başlangıcından bu yana bir kararlılıkla ifade ediyor." cevabını verdi.
YÖK'ün İstanbul Üniversitesi'ne gönderdiği yazıyla türbanın önünde yasal engel kalmadığı yönündeki görüşlere katılıp katılmadığının sorulması üzerine Okay, "O yazı tek başına bu sorunu çözen bir yazı değildir." ifadesini kullandı.