CHP'li Özdemir, Sivas Davasının Zaman Aşımından Düşme Riskini Değerlendirdi - Ankara

Özdemir, Meclis'in en kısa sürede bu konuda yasal düzenleme yapması gerektiğini kaydetti

CHP Sivas Milletvekili Özdemir, 2 Temmuz 1993'te 37 kişinin Madımak Oteli'nde yakılmasına ilişkin süren ve ana davadan dosyası ayrılan 5 firari sanığın yargılandığı 19 yıllık davanın zaman aşımından düşme olasılığı ile ilgili İHA'ya değerlendirmelerde bulundu. Özdemir, 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta bir insanlık suçu işlendiğini belirterek, bunun sıradan bir adli vaka olmadığını vurguladı. Aradan geçen 19 yıllık süre içerisinde bu yaşanan insanlık ayıbına başka ayıplar eklendiğini ifade eden Özdemir, 'Budavanın arkasında yatan gerçek neden bir türlü araştırılamadı. Olayın gerçek failleri tamamen adalet önüne çıkartılamadı. Bir numaralı sanık Cafer Erçakmak 18 yıl boyunca yurt dışında arandı, ne yazık ki Sivas'taki adresinde ve polis merkezine 200 metre mesafedeki evinde vadesiyle öldü. Daha sonra ölenin Cafer Erçakmak olup olmadığını mahkeme Adli Tıp'tan talep etti. Burada bir başka ayıp yaşandı. Adli Tıp istenenin tam tersine Cafer Erçakmak'ın eşinden ve oğlundan DNA testi yapıldı. Sanki bir babalıkaraştırması yapılıyor gibiydi. Oysa doğrudan ya annesinden-babasından ya da kardeşlerinden DNA örneklerinin alınması lazımdı ' diye konuştu

Özdemir, geçen ay Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yanıtlaması istemiyle yönelttiği soru önergesine verilen yanıtta, bu olayın 15'e yakın firari sanığının Almanya'da olduğu ve çeşitli tarihlerde Almanya'dan Türkiye'ye iadelerinin istendiği, ancak Almanya'nın bu talepleri reddettiği bilgisinin verildiğini aktardı. Yine bir başka firari sanığın Hollanda-Almanya sınırında yakalandığını, Hollanda hükümetinin Türkiye'yi ikaz etmesine rağmen 'yine her ne hikmetse bir türlü iadesinin sağlanamadığını' belirtenÖzdemir, şöyle devam etti: 'Şimdi geldiğimiz noktada bu ayıbın bir başka boyutu yaşanmakta. Bana göre bir demokrasi, bir hukuk ayıbı yaşanmasıyla karşı karşıyayız. İnsanlık suçu olan bu olayın sanıkları hakkında açılmış davanın bir kısmının zaman aşımına uğraması söz konusu. Gerçekten toplumda demokrasiye, hukuka inanan bütün sağduyulu insanlar gibi ben de bu endişe içerisinde bulunuyorum. Eğer mümkün olabilirse TBMM'de bunu gündeme getirmek istiyorum. Artık yaşanan insanlık ayıbına bir hukuk ayıbı, bir demokrasi ayıbı eklenmemesigerekiyor. Uluslararası sözleşmeler çok açık; insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımı olmaması lazım. Bu konuda belki parlamentonun en kısa zamanda bir yasa çıkarması gerekiyor. Meclis'te günübirlik, çok kısa sürede belli talimatlarla çıkarılan yasalar var. Bu konuda da TBMM sağduyulu davranabilirse, bu zaman aşımını ortadan kaldırabilecek bir hukuki düzenlemenin yapılması gerekiyor diye düşünüyorum. ' Zaman aşımı kararının 13 Mart'taki duruşmada verilmeyebileceğine de işaret eden Özdemir, 'Bu ve bundan sonraki olaylar için bu demokrasi, hukuk ayıbını ortadan kaldırmak lazım. Dünyanın hiçbir yerinde insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımı mefhumu söz konusu değil. Uluslararası sözleşmeler var. Biz de ülke olarak bu sözleşmelere tarafız. Mahkeme bunu yeterli görmezse, Meclis'te kısa sürede yasal düzenleme yapılabilir. Yeter ki niyet edilsin ' dedi