CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray da, Ağustos ayında Mehmet Haberal'ı ziyaret ettiklerini ve cezaevindeki sağlık durumuna ilişkin tutanak tuttuklarını belirterek, Silivri Cezaevinde ilk müdahalenin yapıldığı revirde bulunan tıbbi donanım hakkında bilgi istediğini ve revirde steteskop ve tansiyon aleti dışında hiçbir tıbbi cihaz olmadığının anlaşıldığını kayda geçirdiğini söyledi.
Kozinoğlu'nun cezaevinde ölümünün ardından CHP, cezaevlerindeki sağlık koşulları ve müdahalelerdeki yetersizliği gündeme getirdi. Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, özel yetkili mahkemeler ve infaz evlerinin "adaletin değil iftiraların, tuzakların, sahte davaların ve komploların merkezi" haline geldiğini ifade ederek, "Silivri artık yavaş yavaş koca bir morga dönüşmektedir. Oda TV şüphelisi Kaşif Kozinoğlu'nun, cezaevinde, daha yargıç karşısına bile çıkamadan, şüpheli ölümü, hangi saikle açıldığı artık bir sır olmayan sahte davaları, cezaevine atılan muhaliflerin uzun tutukluluk sürelerini ve ağır cezaevi koşullarını yeniden sorgulamamızı gerektirmektedir" dedi. Tarhan, şöyle devam etti:
"Cezaevindeki hastalara rapor verenleri bile cezaevine atan, hasta odalarında baskın ve aramalar yapan bir zihniyetin, birilerinin kini susuncaya kadar ve intikamı alınmadan muhalifleri salıvermeyeceği ve ağır bedeller ödetmeye yeminli olduğu açıktır. Bu uğurda AİHM'de bile gerçeğe aykırı ve abartılı bilgiler verecek kadar gözünün döndüğü de anlaşılmaktadır. Daha önce örnekleri görüldüğü üzere, bir kez daha bir infaz kurumunda ve devlete emanet edildiği söylenen bir kişi daha, kimleri ürküttüğü bilinmeyen tüm bildikleri ile birlikte ölüme gitmiş ya da gönderilmiştir.
NEREDE BU AMBULANS HELİKOPTER?
Taammüden ölüme neden olan sahte dava kurgulayıcıları, tutuklayanlar devlet eliyle korumaya alınmış, tazminattan dahi muaf tutulmuşlardır. Hani hastalar için cezaevinde ambulans helikopter vardı, hani hiç vakit kaybetmeden hastaneye yetiştirip hayat kurtarıyorlardı? Hani AİHM'e böyle bilgi verilmişti? Nerede bu ambulans helikopter, nerede acil müdahale ekipleri? Sağlıklı kişilerin yaşamını cezaevinde koruyup kollayamayan bir devlet çok hasta olan Mehmet Haberal’ı nasıl koruyacak? Bu haksız ve hukuksuz tutuklamaların sona ermesi için daha kaç kişinin ölmesi ya da isim isim kimlerin ölmesi bekleniyor? Aydınları, gazetecileri, milletvekillerini, yurtseverleri zindanlarda ölmeye yatıranlar, Halkın iradesine ve gücüne, kelepçeler ve süngülerle engel olanlar, birgün bunun hesabını vereceklerdir."
SİLİVRİ'DE SIRA KİMDE
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray da üç ay önce Haberal'ı bir grup milletvekili ile ziyaret ettiklerini ifade ederek, burada sağlık koşullarına ilişkin tutanak tuttuklarını açıkladı. Çıray, tutanakta ilk müdahalenin yapıldığı revirde bulunan tıbbi donanım hakkında bilgi istediğini ve revirde steteskop ve tansiyon aleti dışında hiçbir tıbbi cihaz olmadığının anlaşıldığını kayda geçirdiğini söyledi. Çıray, durumun tam tespiti açısından Haberal'a ortaya çıkabilecek kalp durması halinde kullanılması gereken "defibrilatör cihazı" ve defibrilasyon uygulanmadan önce kullanılacak ilaçların cezaevi revirinde olup olmadığını sorduğunu ve bunların olmadığını öğrendiğini ifade etti. Çıray, şöyle konuştu:
"Haberal'ın ve benzeri durumda olan tutukluların içinde bulunduğu ortam nedeni ile hayati tehlike içinde olduklarını tutanakla tespit ettik. Tutanağın daha 3. ayında doğrulanması ve Kozinoğlu'nun hayatını eksik müdahaleden kaybetmesi insan haklarına aykırıdır. Şimdi soruyoruz, sıra kimde? Kozinoğlu göz göre göre öldürüldü. Revirde ne tıbbi donanım var, ne de uzman. İyi niyetli çabalarına karşın pratisyen hekimin elinden birşey gelmiyor. Mecburen hastaneye sevk ediyor. Adalet Bakanlığı’nın açıklamasına göre Silivri Devlet Hastanesi’nde de uzman yok, bir başka pratisyen hekim müdahale ediyor. Bu ölüm hukuki ve insani ihmal sonucunda gerçekleşmiştir. Baş sorumlusu Adalet Bakanı'dır."
HABERAL'IN DA BAŞINA GELEBİLİR
Olayla ilgili derhal soruşturma başlatılması gerektiğini kaydeden Çıray, Adalet Bakanlığı'nın daha önce yaşanan olaylarda olduğu gibi Silivri tutuklularına bu olayda da duyarsız kaldığını savundu. Çıray, Kozinoğlu'nun yaşadıklarının her an Mehmet Haberal'ın da başına gelebileceğini belirtti.
İŞTE TUTANAK METNİ
Silivri Ceza ve Tevkifevlerinde 08.08.2011 tarihinde CHP’liler tarafından hazırlanan tutanağın tam metni şöyle:
"08.08.2011 tarihinde Silivri Ceza ve Tevkifevleri’nde CHP Gurup Başkanvekilleri Emine Ülker Tarhan, Muharrem İnce, Zonguldak milletvekili Ali İhsan Köktürk, Samsun Milletvekili Ahmet İhsan Kalkavan ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray birlikte tutuklu Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı ziyaret ettiler. Bu ziyarette uzman tıp doktoru İzmir milletvekili Dr. Çıray, tutuklu Zonguldak miletvekiline hastalığı konusunda kendisine konulan teşhisin ne olduğunu sordu. Haberal hastalığının strese bağlı "Ventriküler Taşikardi" olduğunu söyledi. Bunun üzerine Çıray, Silivri Ceza ve Tevkifevlerinde ilk müdahalenin yapıldığı revirde bulunan tıbbi donanım hakkında bilgi istedi ve revirde sadece steteskop ve tansiyon aleti dışında bir tıbbi cihaz olmadığı anlaşıldı. Durumun tam tespiti açısından Çıray, defibrilatör ve defibrilasyon uygulanmadan önce kullanılacak ilaçların olup olmadığını sordu. Olmadığı öğrenildi. Bunun üzerine Çıray'ın "Ventriküler Taşikardi"nin her an fibrilasyona dönüşebileceği göz önüne alındığında Dr. Haberal’ın içinde bulunduğu ortam nedeni ile hayati tehlike içinde olduğunu ifade etmesi üzerine, bu durumun tutanak altına alınmasına karar verildi."
''Cezaevleri morga dönüşmeye başladı''
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Kaşif Kozinoğlu'nun ölümüne ilişkin yaptığı değerlendirmede çarpıcı açıklmalarda bulundu. CHP'li Tarhan "Cezaevleri artık morga dönüşmeye başladı. Hani ambulans helikopter vardı, hani hiç vakit kaybetmeden hastaneye yetiştiriliyordu?" dedi.