CHP'li Tarhan'dan 'Özel Yetkili Mahkemeler' Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Özel Yetkili Mahkemelerin tüm uzantılarıyla ve yapısıyla birlikte kaldırılması gerektiğini söyleyerek, “İstediğiniz kadar yetkisini sınırlandırın, kapatın; ceberut zihniyetini değiştirmediğiniz takdirde aslında tüm mahkemeler emrinize amade olacaktır” dedi.

Tarhan, CHP’nin hukukçu milletvekilleri ile HSYK’nın 44 adliyenin diğer adliyelerle birleştirilmesi kararını iptal etmesi ile ilgili Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

Tarhan, HSYK’nın adliyelerin kapatılması ve ardından bir kısmının yeniden açılmasına ilişkin bu uygulamasının "aslında yargının yürütmeye göbekten bağlı olduğunun açık göstergesi" olduğunu iddia etti. Tarhan, “Bir hafta içerisinde hangi kriterler değişmiştir ki, coğrafi konum, uzaklık, suç işleme oranı gibi, HSYK karar değiştirmiştir?” diye sordu.

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan da, HSYK’nın nüfusu 50 bine yaklaşan yerleşim yerlerindeki adliyeleri kapatma kararı aldığını, ancak bu son kararla 3-4 bin nüfuslu yerlerdeki adliyelerin devamına karar verildiğini söyledi.

Bayraktutan, bu durumun halka izah edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, “HSYK, özel yetkili Adalet Bakanının talimatıyla harekete etmektedir. HSYK bir memurlar kuruluna dönüşmüştür; derhal istifa etmelidir” dedi.

İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da, yargıda tasarruf olamayacağını belirterek, “Esas gerekçeleri tasarruf ama eğitimde, sağlıkta, adalette tasarruf olmaz. Adalete erişim ilkesi uyarınca eğer siz vatandaşı adaletten uzaklaştırmak istiyorsanız önce adliye binalarını kapatırsınız. Bu hastaneleri, okulları kapatmaya benzer. Bu açıdan adil yargılanma ilkesini ihlali anlamına gelir. Bu sıkıntılı bir gidişat” ifadelerini kullandı.

“MAKYAJI KABUL ETMEYİZ”
Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Emine Ülker Tarhan, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılarak, terör ve darbe mahkemelerinin kurulacağı yönündeki haberlerin sorulması üzerine, “Özel Yetkili Mahkemeler, tüm uzantılarıyla tüm yargılama yöntemlerinden tutun, tutuklama sürelerine kadar tüm cüzleriyle birlikte, tüm fikri yapıyla birlikte kaldırılmadır. Öyle makyajla uğraşmaktan ve esası gizlemekten vazgeçsinler” dedi.

Özel Yetkili Mahkemeler kaldırıldığında, DGM’ler kaldırıldığında yaşanan sonuçla karşılaşacaklarsa bunu kabul etmeyeceklerini belirten Tarhan, şunları söyledi: “Sadece kendi yolsuzluklarını kapatacak ve kendi sır küplerini dokunulmaz hale getirecek bir yapıyı muhafaza ederek ‘Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırıyoruz’ kandırmacasına bizi inandıracaklarını zannediyorlarsa bundan vazgeçsinler. Hiçbir anlamı yok çünkü."

Eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün tutuklanmasına da değinen Tarhan, “Yurt dışında olmasına rağmen bir çağrı nedeniyle gemiden inip ifade vermeye gelenleri ‘kaçma tehlikesi’ gibi komik bir gerekçeyle tutuklamaya devem edeceklerse hiçbir anlamı yok. Milletvekillerini, seçilmişleri, yüzlerce öğrenciyi ve askeri, gazeteciyi sırf gözdağı vermek için zindanlarda tutmaya devam edeceklerse, demokratik kitle örgütlerini düşman ilan edip susturmaya devam edeceklerse hiçbir anlamı yok. DGM’leri kendilerine özelleştirip bir Özel Yetkili Mahkeme haline getirdiler. İstediğiniz kadar yetkisini sınırlandırın, istediğiniz kadar kapatın; ceberut zihniyetini değiştirmediğiniz takdirde aslında tüm mahkemeler size özel mahkemeler olarak görev yapacaktır ve emrinize amade olacaktır. Hak edenleri hak ettikleri caydırıcı cezalarla cezalandırmak yerine, yargı yetkisini kendi düşmanlarını etkisiz hale getirmek için kullanmaya devam edecekleri hissediliyor, biz bunu hissediyoruz. Tahakküm zihniyeti ve susturma odaklı zihniyetlerini değiştirmedikleri sürece tutukluluk süresi, insanlık dışı cezaevi koşulları, tüm antidemokratik darbe yasaları değişmedikçe inanın değişen sadece ve sadece mahkemelerin isimleri olacaktır.”

“BİZİM BİR ONURUMUZ VAR”
Suriye ile yaşanan gerilimin hatırlatılması ve bir kadın, bir anne olarak savaşa nasıl baktığının sorulması üzerine Tarhan, gelişmeleri son derece kaygı verici bulduğunu söyledi.

Tarhan, “Bir kadın olarak, siyasetçi olarak, anne olarak, bizi yönetenler kimseyi savaş gibi bir suça ortak etmesinler istiyorum . Her türlü savaş kışkırtıcılığına karşı onurlu şekilde direnmemiz gerektiğini düşünüyorum. Hele hele kırmızı çizgileri ABD Dışişleri Bakanı tarafından açıklanan bir devletseniz, dış politikası başka devletler tarafından çizilen bir devletseniz, o zaman gelmekte olan sadece bir savaş değil, kirli bir oyundur. Bu oyunun içinde olmamalıyız. Türkiye, emperyalistlerin sırtını sıvazlayıp her işine alet edeceği bir ülke olmaktan çıkmalıdır. Bizim bir onurumuz var” dedi.

Bir anne olarak tüm annelere seslendiğini belirten Tarhan, “Yeterince oğul verdik bu topraklara, daha fazla vermek istemiyoruz. Bitişik komşuların birbirinin terör ve kan ihraç etmelerini istemiyoruz. Bizi yönetenler yargıda olduğu gibi, dış politikada da ruhlarını şeytana satmasınlar. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bağımsızlık ruhunu şeytana satmasınlar” diye konuştu .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile