Aygün, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında 19. Milli Eğitim Şurası'nı değerlendirdi.
Şurada ne milli ne de eğitime dair hiçbir karar alınmadığını savunan Aygün, "Eğitim Bir Sen'in, hükümet ve IŞİD ile anlaşmalı tekliflerinin, tartışılıyormuş gibi gösterilerek şurada yasal görünüm kazandığını" ileri sürdü.
Aygün, "Rakka'dan IŞİD militanlarını getirseniz, daha liberal bir eğitim toplantısı yaparlardı. Bu şura, eğitimi katleden, ileride yargılanacak Nabi Avcı'nın deyişiyle karma eğitime son verilmesini defacto olarak kabul etmiş bir şuradır" diye konuştu.
Şuraya ilişkin 8 sayfalık bir rapor hazırladığını ifade eden Aygün, raporda, IŞİD'in programında aldığı kararlarla Türkiye'de eğitimde alınan kararların benzerliğinin dikkatten kaçmayacağını öne sürdü.
Aygün, "IŞİD'in Rakka ve Halep'te ilan ettiği İslam devleti denilen, terörist organizasyonun müminlerin ellerinden cehaleti ortadan kaldırma, şeriat ilmini yayma müjdesi diye sapıkça bir program var. Bu program, şu anda Nabi Avcı'nın elindeki programdır. Avcı da karma eğitime son vermeyi, doğar doğmaz bütün çocukları din ekseninde yeni bir kalıba sokmayı hedefliyor. Bu eğitim bakanı düzeyinde ancak Leman'a kapak olursun" diye konuştu.
Osmanlıca ve Arapça'yı dayatanların, Kürtler ve Zazalar ile ilgili hiçbir tartışmayı yürütmediğini ifade eden Aygün, şurada Kürtçe, Zazaca, Ermenice, Lazca'nın okullarda öğretilmesine yönelik gündem oluşmadığını savundu. Aygün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"IŞİD ile Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasındaki önemli bir benzerlik şu: IŞİD'in müfredat programı, Diyanet'in fetvalarıyla birebir aynı. IŞİD'in kuralları daha liberal. Raporumuz özetle, bu şurada yapılanların Türkiye halkına karşı bir düşmanlık suçu olduğunu söylüyor. Bu kararları alanların yargılanacağını söylüyor. Bu şuranın ne milli ne de eğitim şurası olmadığını iddia ediyor. Milli değildir çünkü Türkçe tartışılmamış, Arapça, Osmanlıca tartışılmıştır. Eğitim amaçlı değildir, din tartışılmıştır. Eğitim şurası diye izlediğimiz din şurası biter bitmez, bugün hakiki din şurası başladı, Erdoğan,'İsteseler de istemeseler de Osmanlıca öğrenecek' dedi. Çocuğuma kesinlikle Osmanlıca ve Arapça öğrettirmem, gitsin sınıfta kalsın. O okulu da verecek hocaya dar ederim. Zorunlu olarak birşey dayatılıyor, bunu kabul etmek mümkün değil."
CHP'li vekilden şok çıkış!
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, çocuğuna kesinlikle Osmanlıca ve Arapça öğrettirmeyeceğini belirterek, "Gitsin sınıfta kalsın. O okulu da verecek hocaya dar ederim" dedi.