CHP'li Yılmaz'dan Kıbrıs Değerlendirmesi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer ve Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu ile birlikte Kıbrıs müzakerelerine ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

Yılmaz, Kıbrıs görüşmelerinde karartma uygulandığını öne sürerek, en kritik konuları Rum tarafında yayınlanan gazetelerden öğrendiklerini söyledi.

Yılmaz, “Hem ‘milli konu’ diyoruz, hem ‘bu konu bütün partileri ilgilendirir’ diyoruz. Ama bir karartma uygulanıyor. Sanki büyük bir telaşla ‘ver kurtul’ mantığıyla müzakereler götürülmeye çalışılıyor. En milli konuda bile duyarlılık yok. Cenevre’de Kıbrıs görüşmelerinin olduğunu ve belki de bugün ve yarın 1974 yılında alınan Kıbrıs’ın masada teslim edileceğini kaç kişi biliyor Türkiye’de? Maalesef Türkiye’nin içinde olduğu bir durum bu. Milli hassasiyetler artık gözetiliyor, öyle bir toplum yaratıldı. Bu hiç sorun edilmiyor” ifadelerini kullandı.

Rum tarafının KKTC topraklarını yüzde 35’ten yüzde 29’a düşürmek istediğini belirten Yılmız, “Güzelyurt’un büyük bir bölümü gidiyor. Ara bölge gidiyor. Kapalı Maraş veriliyor. Kıbrıs en stratejik yeri, gerdanlığı Dipkarpaz federal bölge adı altında KKTC’nin mutlak egemenliğinden alınıyor, federal yönetime, yani Rumların ağırlıklı olduğu yönetime devrediliyor. Kıyı şeridinin uzunluğu daraltılıyor, nüfusa göre daraltılmak isteniyor. Daraltılmak istendiği zaman İçel Limanı ile eğer federasyon olursa Kıbrıs Türk devletçiği arasında ekonomik bölge ve diğer kıta sahanlığı düşünüldüğünde Rumların eli uzanıyor. Kıbrıs üzerinden uçacak veya bir şekilde geçecek gemi ve hava araçları konusunda Rum yönetiminin etkinliği olacak” şeklinde konuştu.

Mülkiyet konusunda verilen topraklara 100 bin Rum’un yerleştirileceği ve 60-70 bin Rum’un ise Kuzey Kıbrıs’a yerleştirilmesinin planlandığını ifade eden Yılmaz, “Mülkiyet toplu göç konularında ana unsur toplu şekilde çözmektir. Eğer çözüm olursa Rum’un tapusu geçerli. Bir başka konu oradaki Türkiye’den giden Türkler atılıyor, oralara Rumlar yerleştiriliyor. Türkler atılıyor, Rumların gelmesi sevinçle karşılanıyor. Bizim neslin öğrendiği ile bugün gelinen nokta arasında buradan Amerika kadar fark var. 1974’teki zaferi Rumlar kabul etti, bizim içimizdekiler kabul etmedi. Niye toprak veriyorsunuz? Dünyada üniter devletler iç savaşla bölünüyor, federal devletlere bölünüyor, federal devletler bağımsızlıklarını ilan ediyorlar. Siz ise aynı olan iki bağımsız entiteyi birleştirmek için uğraşıyorsunuz. Yenilmiş, gücü olmayan ülkeler yapar. Garanti, ittifak anlaşmaları devam edecek. Kötü bir anlaşma neyi garanti edecek? Devleti yönetmek sahip çıkmaktır. Sahip çıkamadığınız konularda bizden destek isteyin” diye konuştu.

Çözümün olmamasının daha kötü olacağını söyleyen Yılmaz, “Bundan sonra başlayacak nokta şu andaki kabul ettiğimiz tezlerden daha geri götürecek. Sizi lime lime edecekler. Türkiye savaş tazminatı ödesin diye tutturacaklar. Kapsamlı çözüm adadaki gerçekleri dikkate alırsa iki toplumlu, kesimli gerçekten siyasi eşitliğe dayanırsa, Türkiye’nin garantörlüğünü içerirse elbette biz bunu destekleriz. Şu anda öyle olmuyor. Biz niye çözümü destekleyelim? Rum tarafı ulusal konseyini, muhalefet partilerini almış. Kıbrıs konusu başınıza patlar” dedi.