Kılıçdaroğlu, partisinin Manisa Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde, 17 Aralık'ta yapılan İstanbul merkezli operasyon sonrası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "mağduru oynadığını, abdestlerinden şüpheleri olmadığını söylediğini ancak oğlunu mahkemeye göndermediğini" dile getirdi.
Türkiye'de yolsuzluğun hat safhada olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Her yer rüşvet her yer yolsuzluk. Paçalarından akıyor artık. 'Yolsuzlukla mücadele edeceğiz' diyorlardı. Çalınan paranın miktarını gazeteler yazdı, 85 milyar avro. 247 milyar lira. Bu paraya neler yapılır. 2 milyon 831 bin işsizimiz var. Bu hortum olmasaydı, işsizlere 8 ay süreyle asgari ücret üzerinden para ödeyecektik, 300 bin atama bekleyen öğretmen var, onlara 30 yıl süreyle aylık ödeyebilirdik, 9,5 milyon emeklimiz var, her emekliye bir seferde 25 bin lira ikramiye ödeyebilirdik."
AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'in, yolsuzluk tutarı olarak, 247 milyar lirayı çok bulduğuna da değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bunların bir sloganı vardı 'büyük düşünün'. Ne demekti o, 'büyük götürün' anlamında söylüyorlardı. O kadar büyük götürdüler ki, diyorlar ki bu rakam çok yüksek. Sadece Hüsnü Mübarek'in götürdüğü para 75 milyar dolar. Sen Mısır'dan çok daha büyük, güçlü bir ülkedesin. Senin 4 bakanın 85 milyar avro götürmüş, rakam bize göre büyük ama sana göre mütevazi bir rakam. Şimdi halk bunun hesabını sandıkta sana soracaktır. Demokratik yöntemlerle bunun hesabını soracağız. Bu bacanak, kayınbirader işini ben bir türlü anlayamadım, malı götüren götürene."
AK Parti'ye oy veren seçmenlerin, "3Y" olarak tanımlanan yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edilecek diye bu partiye oy verdiğini ancak iktidarın "Y" harfini "yemek" olarak anladığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Başbakan ben yürütme organının başıyım diyor. Bu yürütmeyi nasıl anlıyor, cebe doldurma. Ne diyorlardı, 'usta' diyorlardı. Yolsuzluğun yürütmenin ustası. Kul hakkı yemenin ustası. Kul hakkı yiyenden usta mı olur, fakir fukaranın hakkını yiyenden usta mı olur?" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, polisin halkın polisi olduğu sürece başlarının üzerinde yeri olduğunu, polisin şiddet kullanmaması, genç insanların üzerine kurşun sıkmaması gerektiğini söyledi.
Savcının talimatıyla yolsuzluk yaptığı iddia eden kişileri teslim eden polislerin görevden alındığını, o polislerin hakkını sonuna kadar savunacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi HSYK'yı değiştireceğiz diyorlar, onu Adalet Bakanlığına bağlayacağız diyorlar. Yargıyı, yürütme organına teslim edeceğiz diyorlar. Şimdi ben ne söyleyeyim? Düşünebiliyor musunuz, polisi, savcıyı yürütme organına bağlıyorlar. Yahu böyle devlet mi olur? Savcı kardeşlerim sizler de hakkınızı arayın. HSYK konuşamazmış, sen günde 40 sefer konuşuyorsun. Bırak bir sefer de haksızlığa uğrayan adam sesini çıkarsın. Konuşan Türkiye'ye yeniden inşa edeceğiz. Kimsenin ağzını bantlamayacağız. Herkes özgürce konuşacak bu ülkede."
- Tutuklu milletvekilleri için verilen mücadele
Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekillerinin hapisten çıkarmak için büyük mücadeleler verdiklerini ancak halen MHP milletvekili Engin Alan'ın hapiste olduğuna işaret ederek, "Engin Alan'ı da hapisten çıkarmak için her türlü çabayı göstermek CHP'lilerin boynunun borcudur. Bunun mücadelesini vereceğiz. Milletvekilleri arasında ayrımcılık yapmıyoruz" dedi.
Silivri'de çok sayıda masum insanın hapiste olduğunu, bununla ilgili samimiyeti gösterdiklerini, yasa teklifi verdiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Eğer sen bu ülkede yargı yoluyla haksızlıklar yapıldı diyorsan 2 günlük iş, gündeme alırız, parlamentodan çıkarırız ve haksızlığa uğrayanların tamamı zindanlardan çıkmış olurlar" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda partisinin Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Özgür Özel'i takdim ederek, kendisinin çok çalışkan bir milletvekili olduğunu, mecliste 135 kez kürsüye çıkarak konuşma yaptığını, AK Parti'nin adayı olan milletvekilinin ise 7 kez kürsüye çıktığını ifade etti.
İlçe belediye başkan adaylarını da tek tek halka tanıtan Kılıçdaroğlu, tanıtımın ardından Başbakan Erdoğan'ın Akhisar programı sırasında evinin balkonundan ayakkabı kutusu gösterdiği gerekçesiyle gözaltına alındığı iddia edilen Nurhan Gül'ü de kürsüye davet ederek, birlikte katılımcıları selamladı.
Mitinge, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökhan Günaydın, Bülent Tezcan, Haluk Koç, Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül de katıldı.
- İlçe belediye başkanı adayları
CHP'nin Manisa'daki ilçe belediye başkanlarının da tanıtıldığı mitingde, Ahmetli'de Cemal Sözüer, Alaşehir'de Hasan Hüseyin Uysal, Akhisar'da Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Demirci'de Şerif Akmeşe, Gördes'de Hüseyin Tokuç, Kırkaağaç'ta Özcan Kaçar, Köprübaşı'da Hanefi Yelken, Kula'da Osman Kasırga, Salihli'de Mustafa Uğur Okay, Sarıgöl'de Yusuf Özkan, Saruhanlı'da Muharrem Ekici, Selendi'de Mehmet Cımık,Soma'da Bahri Yılmaz, Şehzadeler'de Semih Balaban, Turgutlu'da Cengiz Ulman, Gölmarmara'da Erdal Ziyan, Yunus Emre'de Ali Arslan ve Muradiye'de Erdinç Yavaşlı CHP'den belediye başkan adayı olarak ilan edildi.
(Bitti)
Chp Manisa Mitingi (2)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer sen bu ülkede yargı yoluyla haksızlıklar yapıldı' diyorsan 2 günlük iş, gündeme alırız, parlamentodan çıkarırız ve haksızlığa uğrayanların tamamı zindanlardan çıkmış olurlar" dedi.