Chp Myk Sona Erdi

Elbette bu iddialarını kanıtlayacaklardır" diyerek, bu iddiaları araştırmanın hükümetin görevi olduğunu söyledi

CHP Sözcüsü Birgül Ayman Güler, MYK sonrasında kameraların karşısına geçti. Konuşmasına Atatürk`ün 73. ölüm yıldönümüne değinerek başlayan Güler, artık görkemli törenlerin yapılmadığına dikkat çekti. "Deprem doğal afet olmaktan çıktı siyasi afete dönüştü" diyen Birgül Ayman Güler, depremin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar`ın vatandaşlara "Evlerinize dönün" çağrısını eleştirdi. Evlere dönün çağrılarının ardından bir depremin daha geldiğini hatırlatan Güler, "Bu açıklamaları, yetersizmüdahaleyi, siyasi yetersizlik olarak değerlendiriyoruz. Hükümetin sorumsuzluğu olarak değerlendiriyoruz" diye konuştu

Hükümetin "depreme hazırlık ve çalışma politikalarını" ciddiyetle başlatması gerektiğini söyleyen Güler, MYK`nın gündem maddelerinin bir diğerinin ise tutuklu milletvekilleri olduğunu kaydetti. Tutuklu milletvekillerinin durumunun çözüme kavuşturulması için TBMM Başkanı Cemil Çiçek`in dahi kendilerine destek verdiğini dile getiren Güler, "O tarihten bu yana yazılı sözünü AK Parti`nin tutmaması onun namus sorunudur" diyerek, Cemil Çiçek`i tarafları bir araya getirmesini ve AK Parti`nin verdiği sözünütutmasını istedi

Kanun hükmünde kararnamelerin TBMM`yi by-pass ettiğini söyleyen Birgül Ayman Güler, çıkan kanun hükmünde kararnameleri Meclis`e getirmek için hükümetin bir istek göstermediğinin altını çizerek, bu kararnamelerle yapılan değişikliklerin Meclis`e getirilerek tartışılmasını istedi. Güler ayrıca, kanun hükmünde kararnamelerle yapılan değişikliklerin Türkiye`nin zararına olduğunu söyledi

2012 bütçesine de değinen Güler, "Bize göre 2012 bütçesi, sosyal devlet anlayışını ortadan kaldıran bir bütçe özelliği taşır" diyerek eleştiride bulundu

"AİHM BELGELERİYLE İLGİLİ İDDİALAR KANITLANACAKTIR" Açıklamalarının sonunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Sözcü Birgül Ayman Güler, bir gazetecinin CHP lideri Kılıçdaroğlu`nun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne (AİHM) tutuklu milletvekilleriyle ilgili sahte belgeler gönderildiği şeklindeki açıklamalarını hatırlatarak, bu belgelerin neler olduğunu sorması üzerine şunları söyledi: "Şu anda bizim kamuoyunun dikkatine sunmak istediğimiz, bu davalılar kendilerini savunma imkanlarından çeşitli şekillerde yoksun bırakıldıkları kanısındalar. Bu şüphelerin ortadan kaldırılması hükümete düşer. Çeşitli sahte belgeler sunulduğu iddiasındalar. Elbette bu iddialarını kanıtlayacaklardır. Şu anda avukatlarıyla bizim yetkili arkadaşlarımızın görüşmeleri sürüyor. Avukatlar ya da biz, bu görüşmelerin sonuna doğru bu açıklamayı yaparız. Ama dikkatinizi çekmek istediğim şey şudur; hukuk devletiilkesi geçerliyse bu iddiaları araştırmak hükümetin doğrudan doğruya görevidir. Hükümet genellikle kendini muhalefette sanıyor. Ve hiç üstüne alınmıyor, onun yapması gereken işleri hiç kendi işi gibi görmüyor." Başka bir gazetecinin ise, Kılıçdaroğlu`nun iddialarıyla ilgili olarak Adalet Bakanlığı`nın bir açıklama yaptığını ve bu açıklamada `Bu kadar önemli bir iddia neden belgelerle açıklanmıyor?` diye sorulduğunu hatırlatması üzerine Güler, "Çok doğal, çünkü ziyaret bayramın dördüncü günüydü ve bayram tatiliydi. Oraya dayanışma ve `haklılığınızı biliyorum` mesajı vermek için gidilmişti. Hemen görüşmeden sonra iddia sahiplerinin dile getirdiği şeyleri Genel Başkanımız kamuoyuyla paylaştı. Öyle bir hazırlıkyapmak için zaman yoktu. Şunu yapabilirdi; dile getirmemeyi seçip hazırlıkları yapalım. Ama bu öyle bir iddia ki, bunun hemen dile getirilmesi gerekir. Bu iddianın hiçbir şekilde zamana yayılma gibi bir tavra tahammülü yok" diyerek cevapladı

GENSORUNUN GERİ ÇEKİLMESİ Birgül Ayman Güler, Başbakan Erdoğan için verilen gensorunun geri çekilmesinin sorulması üzerine ise, bunun AK Parti`yi protesto olduğunu, çünkü BDP`nin gensorusu ile CHP`nin gensorusunun birleştirilerek TRT`nin Meclis kanalının yayınını sonlandırdığı 19.00`dan sonra görüşüleceği için geri çekildiğini söyledi. Güler, şunları kaydetti: "İçişleri Bakanı ile ilgili olarak BDP de bir gensoru verdi. Ve AK Parti bizim gensorumuzla BDP`nin gensorusunu birleştirmek istedi. Birleştirmenin yanı sıra görüşmeyi de 19.00`dan sonraya bıraktı. Biliyorsunuz, TBMM`yi by-pass etme yöntemlerinden biri de TRT Meclis televizyonunun 19.00`a kadar yayın yapmasıdır. Yani bizim gensorumuzun başka bir gensoruyla birleştirilerek adeta zaman darlığına sokulması, ama bizim için daha önemlisi Meclis televizyonundan halkımızın doğrudan tartışmaları izlemeolanağının kalktığı bir zaman diliminde gensorunun tartışmaya açılması kabul edilmezdi. Biz gensoru teklifimizi halktan kaçırılması nedeniyle geri çektik. Bunu TRT`nin Meclis televizyonundan da verilecek şekilde, kendi başına bir gensoru olarak tartışılmasını talep ediyoruz. Gensorumuzu bu koşullarla yine vereceğiz. Bu geri çekiş için diyebilirim ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi`ni işlevsiz bırakma politikasına karşı AK Parti`ye bir protestodur."