CHP Niğde Milletvekili Adayı Ömer Fethi Güre;

Partilerinin 1 Kasım’da iktidar olacağını belirten CHP İl Başkanı Erhan Adem konuşmasında, “Milletvekillerimiz belli olduktan sonra yoğun bir tempo içerisinde durmadan sabahleyin çok erken saatlerde çalışmalara başladık. Yoğun bir tempo içerisinde çalışıyoruz, çokta verimli bir çalışma geçiriyoruz" ifadesinde bulundu. Adem, "İnsanların ilgisi çok yoğun bize karşı. Bizim burada başarılı olacağımızdan ben kesinlikle eminim, kimsenin bundan şüphesi olmasın. Birlik ve beraberliği tam sağladık parti içerisinde. Gayet bütünlükle diğer arkadaşlarımla, daha önce milletvekilliği yapmış ağabeylerimiz ile ablalarımız ile bizlere desteklerini verdiler. Dışarıdan bir sürü insanlar gelip destek veriyor. Çokta başarılı bir çalışma yapıyoruz. Dediğim gibi halkın çok yoğun bir ilgisi var her gittiğimiz yerde, 1 Kasımda partimizin iktidar olacağına da güvencemiz sonsuz” dedi.

CHP Niğde İkinci sıra milletvekili adayı Sevgi Özbek ise, 1 Kasım seçimleri ülkemiz için barışın, huzurun, kardeşliğin ve ekonomik anlamda insanların refah içerisinde yaşadığı bir Türkiye için hayırlı olmasını diledi.

CHP Niğde Birinci sıra Milletvekili Adayı Ömer Fethi Gürer ise gazetecilere yaptığı konuşmasında, Niğde’nin sorunlarını ve bu sorunlara çözüm yollarını bildiğini söyledi.



Gürer konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Bildiğiniz gibi İş-Kur’un önünde kuyruklar var. Devlete ait bir kurum geçici işçi alımı başlattı. Şimdi Niğde’de seçimlerden önce nedense bundan öncede benzer uygulamalar yapılıyor. Yoksul, yoksun insanlar sömürülüyor, böylece oy devşirmeye çalışılıyor. Bu bir siyasi ahlak değil. Eğer insanların aşa, işe ihtiyaçları varsa bu seçime 15 gün kala hatırlanmaz. Kömür yardımı alan vatandaşa; “bak sen bizim partiye oy vermezsen kömürünü keseriz” demek ahlaksızlıktır. Çünkü o insanın ihtiyacı var ise o devlet tarafından karşılanıyor, bir siyasi parti tarafından değil. Onun için biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak programımızda açıkça yer verdik. Kömür yardımları devam edeceği gibi sosyal yardımları iki katına çıkaracağız. İşsizlikle mücadele edeceğiz, mutlaka yokluk ve yoksulluğu yeneceğiz, bu bizim temel kuralımız.”

Gürer: “Ben Niğde ile ilgili 5 kitap yazdım, 5000’in üzerinde yerel basına köşe yazısı yazdım o yüzden Niğde’nin sorunlarını biz biliyoruz, çözümünü de biliyoruz, bu konuda yapacaklarımızı da biliyoruz. Ama biz şunları da halkımızın görmesini istiyoruz. Akkaya barajının olduğu yerde üniversitemiz de var, oradan insanlar hala geçemiyor. Şu Akkaya barajı ile ilgili verilen demeçlerden kitap olur. Bu güne kadar bakanlar getirildi, sözler verildi ama hala Akkaya’nın kokusu Niğde’yi sarıyor. Birinci önceliğimiz bu sorunlara yalnızca demeçler ile değil uygulama ile çözüm üretmek. Geçtiğimiz günlerde bir gazeteciler örgütümüzün düzenlediği Hava Alanı İstiyoruz kampanyasına baktım iktidar milletvekillerine de plaket veriliyor. Şimdi ben yadırgadım iktidar milletvekili çözüm yeridir, şikayet yeri değil. Niğde havaalanı istiyor ise Niğde’ye mutlaka havaalanı yapılmalıdır. Onların oraya plaket verip imza atması yetmez. İktidar milletvekilleri bunları çözmekle mükelleftir. Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olduğunda tarihi ile turizmi ile değerleri ile hayvancılığı ile tam bir yeni baştan farklı bir konuma başlayacak. İktidar olmaz koalisyon ortağı olursak da bunları savunacağız. Velakin bunların hiçbirisi olmasın bize halkımız sorumluluk verdiğinde Niğde’yi Türkiye’nin ve Dünya’nın gündemine taşımaya kararlıyız” diye konuştu.

Niğde’nin çok önemli beldelerinin kasaba olmaktan çıkartıldığına dikkat çeken Gürer: “Bugün Kitreli gibi Kayıtlı gibi Karaatlı gibi Darboğaz gibi alanların belediyelikten çıkartılması anlamak mümkün değil. Bunlar nüfus ile izah edilemez, Niğde’nin bazı yerleri var ki; oralar turizm için çekim alanı. Bir Yeşilyurt’a gidin görecekleriniz şeyler sizi etkiler. Orası Türkiye’nin çok önemli turizm alanlarından daha fazla değere sahip ama gün ışığına çıkartılmıyor. Niğde’deki olan değerlere Niğdelilerin dahi bilmediği, sahip çıkmadı bu bir gerçek. Biz açmak, yaymak, paylaşmak istiyoruz. Biz Niğde’nin tarımda geldiği noktayı üzülerek izliyoruz. Bugün elma çuvalları yolda gide bildiği tek yer meyve suyu fabrikası. Elmadan kaç çeşit ürün elde edildiğine gidin bakın. Reçelinden tatlısına, kompostosundan kurutulmasına bunların hiç birisi Niğde’de gerçekleştirilmedi. Türkiye’de birinci olduğumuz patates, elma, lahana bunları işleyebileceğimiz bir tesislerimiz yok, tarımı bir yerde verimsiz arazi olarak kullanılmayan yerde dışarıdan gelen yabancılara sattık. Şimdi kendi sattığımız tarlalarda amele olarak çalışıyoruz. Tarım konusunda doğru bilgi, doğru eğitim, doğru destek sağlanmadığı için Niğde’nin toprakları elden çıktı. Niğde artık köylünün, çiftçinin sahiplenmesi yerine holding yapılanmaların olduğu egemenliğe dönüştük” şeklinde konuştu.