CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Anayasa Mahkemesinin değerli üyeleri verdiği karara sahip çıkmak, o kararın arkasında durmak zorundadır. Eğer diğer hakimlerin yaptığı gibi siz de çay toplamaya meyilliyseniz söyleyeceğim bir şey yok.' dedi.
Kılıçdaroğlu, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşü sırasında, partisinin Çamlıdere yol ayrımında gerçekleştirilen Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmalarında gözaltına alınan Murat Aksoy ve Atilla Taş'ın tutuksuz yargılanmalarına karar veren hakim ve savcının, Hakimler ve Savcılar Kurulunca (HSK) açığa alındığını belirtti.
HSK'nın adının daha önce Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu olduğunu, 'yüksek' ibaresine tahammül edilemediği için bu ibarenin kaldırıldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, tutuksuz yargılanma konusunda verilen karara herkesin uymak zorunda olduğunu ancak diktatörlerin ve darbecilerin buna uymadığını söyledi.
Anayasa Mahkemesine de eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, 'Anayasa Mahkemesi 20 Temmuz darbesinden sonra iyi bir sınav vermemiştir, sınıfta kalmıştır.' değerlendirmesini yaptı.
- 'Onurunuzla, ilkenizle durun'
Anayasa Mahkemesi üyelerine, 'Eski kararlarınıza neden sahip çıkmıyorsunuz, eski kararlarınızın arkasında neden dik ve onurlu durmuyorsunuz? Milletvekilleri hapisteyken neden sessiz kalıyorsunuz?' diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
'Anayasa Mahkemesinin değerli üyeleri verdiği karara sahip çıkmak, o kararın arkasında durmak zorundadır. Eğer diğer hakimlerin yaptığı gibi siz de çay toplamaya meyilliyseniz söyleyeceğim bir şey yok. Ama, 'Biz yargıcız, onurluyuz, hukuk okuduk, anayasayı, demokrasiyi, hukuku savunuyoruz biz adalet dağıtacağız' diyorsanız saraya bakmayın, saraydan gelecek talimata göre karar vermeyin. Onurunuzla, ilkenizle durun. Biz de size saygı gösterelim ve bu saygıyı biz göstereceğiz. Siz de biran önce kararınızı verin onu bekliyoruz.'
Anayasanın 138. maddesinde yer alan 'Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.' hükmünü okuyan Kılıçdaroğlu, bu hükme kendisinin uyduğunu vurguladı.
Söz konusu hükmün iktidar sahipleri için getirildiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, 'Bana 138. maddeyi hatırlatan beyefendiye bir çağrı yapıyorum. Senin, senin hükümetinin mahkemelere genelge gönderdiği, talimat verdiğini ben ispat edersem görevinden onurlu, namuslu bir insan gibi istifa edecek misin? Ben de şu sözü veriyorum, ben ispat edemezsem siyaseti bırakacağım. Çünkü ben namuslu ve onurlu bir insanım.' ifadesini kullandı.
- 'Benim bildiğim diktatörler çok fazla korkmaz'
Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi partiler arasında zaman zaman bazı tartışmalar olabileceğini, bunları her zaman saygıyla karşıladıklarını söyledi.
Bütün demokrasilerde bunların olabileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, birisinin 'A' dediğine diğerinin 'B' diyebileceğini, çünkü her birisinin yolunun ve yönteminin farklı olabileceğini belirtti.
Sonunda vatandaştan oyunu alıp iktidara gelen, demokrasi, adalet, hak hukuk içinde görev yapan hiç kimseye bir sözlerinin olmadığını, yanlışı, hatası olana söylediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Neden geldin iktidar oldun diye özel bir suçlama da hiç bir zaman yerine getirmedik. Biz adalet yürüyüşüne başladık. Bir sürü hakaret. Sözde Cumhurbaşkanı, sözde koltukta oturuyor, bir sürü laf ediyor. Ben kendisiyle muhatap olmak istemiyorum. Doğru da bulmuyorum. Kendisinin bulunduğu konum farklı bir konum. Gel o zaman karşıma geç, gücün, yetkin, cesaretin varsa, namustan, onurdan, haysiyetten söz ediyorsan gel karşıma, senin televizyonunda oturup tartışalım. Medeni iki insan gibi oturalım, sen de konuş adaletten, ben de konuşayım adaletten. Sen de konuş demokrasiden, ben de konuşayım demokrasiden. Sen de konuş taşeron işçiden, ben de konuşayım taşeron işçiden. Sen de konuş üniversiteden atılan hocalardan, ben de konuşayım üniversiteden atılan hocalardan. Sen de konuş askeri öğrencilerden, ben de konuşayım askeri öğrencilerden. Sen de konuş linç edilen askerlerden, ben de konuşayım linç edilen askerlerden. Niye korkuyorsun? Benim bildiğim diktatörler çok fazla korkmaz. Ama iç dünyalarında büyük bir korku vardır.'
Kılıçdaroğlu, adam dövmediğini, hakaret etmediğini, medeni insan gibi oturup tartışabileceğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, 'Niye gelmiyorsun?' diye seslenen Kılıçdaroğlu, 'Sen benim dengim değilsin, diyor bazen. Bakın bu konuda onu iddia edecek kişi aslında benim. Ama olsun, gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için ben seninle tartışmaya katlanıyorum. Madem ki öyle diyorsan, niye sabah, öğle, akşam bana sataşıyorsun? O zaman gel otur karşıma, millete, vatandaşa ders nasıl verilirmiş ben ona göstereceğim. Hiç endişeniz olmasın.' görüşünü savundu.
- '2019, Türkiye'de demokrasinin şaha kalktığı tarih olacaktır'
Bütün bunların 2019'un korkusu nedeniyle olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, 'Korkuyor, ya koltuk giderse. Arkadaş, koltuk kimseye baki değildir. Koltuğun hakkını vereceksin, kul hakkı yemeyeceksin. Sen kul hakkı yiyorsun, koltuğun hakkını vermiyorsun. O nedenle biz bugün meydanlardayız, sokaklardayız, caddelerdeyiz ve hep beraber adalet için yürüyoruz.' dedi.
'Sanıyor ki 2019'da da yine bir mühürsüz seçim ayarlarım.' ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, buna izin vermeyeceklerini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
'Sanıyor ki yine 2019'da bir yüksek seçim kurulu ayarlarız. Oraya yine bir çete oluştururuz. Buna da izin vermeyeceğiz. 2019, Türkiye'de demokrasinin şaha kalktığı tarih olacaktır. Her firavunun bir Musa'sı vardır demiştim. Firavun belli Musalar da burda. Günümüzde her firavunun bir Musa'sı değil, birden fazla Musa'sı vardır. Biz zulme karşı direneceğiz, adaleti savunacağız. Biz inançlı kişileriz, biz halka inanırız. Biz inancımızı yüceltiriz. Kendi iç dünyamızda inancımızı yaşarız. Biz, şunu çok iyi biliriz, haksızlıklar karşısında susan, dilsiz şeytandır. Asla dilsiz olmayacağız. Bütün haksızlıklara karşı mücadelemizi insanca, kararlılıkla, onurumuzla, gururumuzla, namusumuzla savunacağız.'
- Yürüyüşten notlar
Kılıçdaroğlu'na yürüyüşü sırasında eşi Selvi Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanlarından Altan Öymen ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko da eşlik etti. Kılıçdaroğlu'nun Grup Toplantısı kapsamında konuşmasını yaptığı kürsünün üzerine 'Adalet' yazısı, platforma ise 'Atatürk' posteri asıldı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında partililerce 'Asla yalnız yürümeyeceksin.' yazılı büyük bir pankart açıldı.
Kılıçdaroğlu'nun grup konuşması öncesinde yürüyüş sırasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Hasan Tatlı anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Öte yandan, Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında Tatlı'nın fotoğrafını montunun cebine taktığı görüldü.
Konuşma öncesinde tutuklu bulunan İstanbul Milletvekili Berberoğlu'nun mesajı da okundu.
Grup konuşmasının ardından bir süre istirahat eden Kemal Kılıçdaroğlu, yürüyüşüne devam etti.
(Bitti)
CHP'nin Çamlıdere'deki Grup Toplantısı
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2)'Anayasa Mahkemesinin değerli üyeleri, verdiği karara sahip çıkmak, o kararın arkasında durmak zorundadır. Eğer diğer hakimlerin yaptığı gibi siz de çay toplamaya meyilliyseniz söyleyeceğim bir şey yok' 'Biz adalet yürüyüşüne başladık. Bir sürü hakaret. Sözde Cumhurbaşkanı, sözde koltukta oturuyor bir sürü laf ediyor. Ben kendisiyle muhatap olmak istemiyorum. Doğru da bulmuyorum. Kendisinin bulunduğu konum farklı bir konum. Gel o zaman karşıma geç, gücün, yetkin, cesaretin varsa, namustan, onurdan, haysiyetten söz ediyorsan, gel karşıma senin televizyonunda oturup tartışalım'