Sabah gazetesinden Mahmut Övür köşe yazısında bu ziyaretlerin hangi amaçla yapıldığını gün yüzüne çıkardı.
CHP ile HDP arasında bir ittifak görüşmesi olduğunu iddia eden Mahmut Övür CHP'nin buna ihtyacı olduğunu ifade etti.
Övür, HDP'nin Batı'daki büyükşehirlerde yerel aday göstermeyeceğini de ileri sürdü.
Mahmut Övür'ün yazısındaki o bölüm;
Şu bir gerçek, Demirtaş'a CHP'nin ilgisi, sadece bir siyasi aktörün cezaevinde olmasıyla ilgili değil. Ortada bir siyasi hesap var ve bu nedenle CHP'liler riski göze alarak ara ara Demirtaş'ı ziyaret ediyor.
İhtiyaçları var çünkü... CHP'lilere göre, ortam 7 Haziran öncesine çok benziyor.
Ortam benziyorsa siyasi sonuçlar da benzer.
İşte bunun için önce 'ulusalcı' bilinen Tuncay Özkan, cezaevine gidip Demirtaş'la görüştü. Müthiş açıklamalar yapacağından söz etti. Açıklamalar 'müthiş' değildi ama istenen özellikle şehirli Kürtlerin kafasında 'çözüm süreci'yle ilgili yeni soru işaretleri oluşturmak. Ya da Kürt sosyolojisinin 'milliyetçi' duygularını ateşleyerek 7 Haziran öncesini hatırlatmak. Bu da bir nebze de olsa başarıldı.
Şimdi CHP bunu sürdürmek istiyor. Bu yüzden bir süre önce CHP'den ikinci bir hamle geldi. CHP'li Öztürk Yılmaz cezaevinde Demirtaş'la görüştü. Doğrusu bu kez seçilen isim CHP'lileri bile şaşırtmıştı.
Dış ilişkilerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz'ın Demirtaş'a gitmesi hiç anlamlı değildi. Dahası Yılmaz, Musul Konsolosluğu'nda DEAŞ tarafından rehin alınması veya o bölgelerde FETÖ ile ilişkisi hatta CHP içinde hızlı yükselişi nedeniyle dikkat çeken, soru işareti yaratan bir isimdi.
Peki, böylesine kafalarda soru işareti yaratan bir siyasi aktör, neden Demirtaş'la görüşmeye gönderilmişti?
Acaba bu görüşmenin tartışılması ve dikkat çekmesi mi istendi yoksa Öztürk Yılmaz'ın geçmiş ilişkileri nedeniyle özel bir mesaj mı iletildi?
Ziyareti Kılıçdaroğlu 'kişisel' diye niteliyor: 'Öztürk bey gitmeden önce bana sordu, gitmek istediğini ifade etti 'tabii gidebilirsiniz' dedim, 'benim selamlarımı da söyleyin' dedim.
Dolayısıyla Öztürk bey kendisi ziyarete gitti.' Aynı soruyu CHP Sözcüsü Bülent Tezcan ziyarete özel bir misyon yükleyerek cevaplıyor: 'Önümüzdeki günlerde çok olumlu, kısır tartışmalardan uzaklaştıracak güneş toplayacağımız günlerin ufku açılıyor. Görüş alışverişlerini izleyeceksiniz. Önemli ve ciddi bir ziyarettir. Hem siyasi hem de insani anlamda önemli bir ziyarettir.' Bu açıklamalardan da anlaşılıyor ki, açık ve şeffaf olmasa da CHP ile HDP arasında bir ittifak görüşmesi var. Daha önce de yazdım, bunu önce yerelde deneyecekler. HDP Batı'daki büyükşehirlerde yerel aday göstermeyecek.
Aynı şeyi İyi Parti'nin (İP) yapması da istenecek. Özellikle İzmir'de CHP, İP'ten hayli korkuyor.
Bu ilişkiler ağı bana Kılıçdaroğlu ve Demirtaş'ın 2013 sonlarında ABD'ye yaptıkları ziyaretleri hatırlatıyor. Tesadüf bu ya, o ziyaretler sonrası Türkiye'de hem derin kirli siyasi operasyonlar devreye sokuldu hem de kalkışmalar...
Oysa kapalı kapılar arkasında siyaset mühendisliği yerine siyaset üretilse çok şey değişir. O gün sonuç alamayanlar, bugün alabilirler mi?
CHP'nin Demirtaş aşkının sırrı ortaya çıktı
Edirne'de cezaevinde yatan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı neredeyse her gün bir CHP'li ismin ziyaret etmesinin sırrı ortaya çıktı.