CHP Genel Baskan Yardimcisi ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Haziran ayinin sonunda isten çikarma yasagi da kisa çalisma ödenegi de sona eriyor. Bunun en azindan yil sonuna kadar uzatilmasi gerekir." dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Baskan Kemal Kiliçdaroglu baskanliginda toplandi.
Toplantiya iliskin açiklamada bulunan Öztrak, Mugla'nin Marmaris ilçesinde orman yanginini söndürme çalismalari sirasinda hayatini kaybeden orman isçisi Görkem Hasdemir'e Allah'tan rahmet, ailesine sabir diledi.
Öztrak, adaletle kuralla yönetilen ülkelerde yöneticilerin, Hazinedeki her bir kurusun hesabini millete verecegini bildigini, ülkelerin böyle gelistigini söyledi.
ABD'nin usulsüz yollarla kazanilan, vergisi ödenmeyen, hazinesinden kaçirilan 470 milyon dolar kara paranin pesine düstügünü belirten Öztrak, bunun 133 milyon dolarinin da Türkiye'de aklandigini öne sürdü.
ABD'nin bu paranin, dolarin pesini birakmadigini aktaran Öztrak, "Sebekenin Türkiye'deki ayagi Sezgin Baran Korkmaz'i, Avusturya'da gözaltina aldiriyor. Tam 225 yil hapis cezasiyla yargilamaya hazirlaniyor ama Sezgin Baran Korkmaz'a kara para aklama suçundan Türkiye'de dava açilmis, sadece 7,5 yila kadar hapis cezasiyla yargilanacak. Bir tarafta 225 yil, diger tarafta 7,5 yil. Fark 30 kat. Amerika, 21 trilyon dolarlik bir ekonomi, Türkiye ise 717 milyar dolarlik bir ekonomi. Fark burada da 30 kat." diye konustu.
ABD ekonomisinin, "buharlasan" 133 milyon dolarin pesini birakmadigini, hesabini dünyanin her yerinde sordugunu ifade eden Öztrak, 717 milyar dolarlik Türkiye ekonomisinde Merkez Bankasi kasasindan "128 milyar dolarin buharlasmasinin" hesabini kimsenin veremedigini ileri sürdü. Öztrak, muhalefetin Mecliste hesap sormasina da imkan verilmedigini iddia etti.
Öztrak, "Buharlastirdiklari 128 milyar dolarin hesabini vermeyenler bugün çikmis ödünç döviz bulabilmek için SWAP anlasmalarinin pesinde kosuyorlar. Neden? Yine isin kolayina kaçiyorlar, göz boyamaya çalisiyorlar. Kuruttuklari rezervleri makyajla gizleyebileceklerini saniyorlar." görüsünü savundu.
Öztrak, hükümetin Merkez Bankasi kasasini dolduracak dört basi mamur bir program yapacak takatinin olmadigini, görüntüyü kurtarmak için kapi kapi dolasip, ricaci oldugunu ileri sürdü.
Türk Telekom'un Lübnanli Hariri ailesine verildigini, Haririlerin Türk Telekom'dan 7 milyar dolarlik temettü gelirini alip gittigini, Türk bankalarina 4,5 milyar dolar borcunu ödemedigini öne süren Öztrak, bir fotograf göstererek Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in bu ailenin bir ferdiyle görüstügünü iddia etti.
ABD'den F-35 savas uçagi almak için 1,5 milyar dolar verildigini ifade eden Öztrak, ABD'nin uçaklari vermedigini ve 1,5 milyar dolari iade etmedigini söyledi.
Öztrak, "Milletin cebinden tek kurus çikmayacak" denilen projeler için sadece yilin 5 ayinda milletin cebinden 11,5 milyar lira çiktigini belirterek, sunlari kaydetti:
"Bu devran sürüp gitsin diye sözlesmelere tahkim maddesi koymuslar. Yetmemis yandaslarin isini saglam kaziga baglamak için yetkiyi de Londra'daki mahkemelere vermisler. Bu projelerin sahibi kim? Türkiye Cumhuriyeti. Projeyi yapan kim? Türkiye Cumhuriyeti vatandaslari ama bir sorun çikarsa sorunu Londra'da majestelerinin mahkemeleri çözecek. Iste bunlarin yerlilik ve millilik anlayisi.
Simdi talan Istanbul projesinde de ayni düzeni devam ettireceklerini açiklamislar. Biz de Millet Ittifaki'nin iktidarinda, 'Talan Istanbul projesine tek kurus çalismayacak, milletten alinan ne varsa söke söke geri alip millete geri verecegiz.' dedik. Erdogan çikti, bizi devleti bilmemekle suçladi. 'Uluslararasi tahkimde, o parayi sizden söke söke alirlar.' diyerek Erdogan da partisinin Grup Baskanvekilinin yaptigi gibi Millet Ittifaki'nin artik iktidara gelecegini kabullendi."
Devlet ve tahkim nedir iyi bildiklerini ifade eden Öztrak, "Ucunu Londra'ya bagladiginiz o mahkemelerde davalarin hepsini kazaniriz. Geçmiste bunu yaptik, simdi de yapariz. Olur da kazanamazsak, devleti milleti bu zarara sokanlara bu projeler imzalanirken yönetimde olanlara rücu ederiz. Bu paralari yedi göbek sülalelerinden söke söke aliriz." diye konustu.
Cumhurbaskani Erdogan'in projeye harcanacak paranin 15 milyar dolar oldugunu söyledigini ifade eden Öztrak, söyle konustu:
"Bugünkü dolar kurundan çevirirseniz 132 milyar lira ama siteye bakiyorsunuz maliyet 75 milyar lira. Bunu fark ediyorlar, Erdogan'in hesabina uymayinca hemen bir Ali Cengiz oyunu yapiyorlar hesap Erdogan'a uyduruluyor. 'Türk Lirasi karsiligini, ÇED raporu tarihindeki kurla hesapladik.' diyorlar. Erdogan'i hakli çikarmaya çalisiyorlar ancak ÇED raporunun kabul edildigi, 23 Aralik 2019'da Merkez Bankasinin dolar satis kuru 5 lira 92 kurus. Yani çarptiginiz zaman 75 milyar liralik maliyete bir türlü ulasamiyorsunuz. Ne yapiyor? 89 milyar lira. Bunlarin artik hiçbir hesaplari tutmuyor."
Öztrak, ihalelerde hesap kitap olmadigini, hükümetin baslangiçtaki ihale kosullarini ve proje bedellerini ihale bittikten sonra degistirdigini iddia etti.
Hükümetin her seyi sattigini ileri süren Öztrak, Sehir Hastanelerinden besinin isletmesinin Danimarkali firmaya geçtigini söyledi.
- "Türkiye'de 17 milyon 921 bin yoksul var"
Öztrak, 36 Katar savas uçaginin, 250 Katar askerinin 5 yil süreyle Türkiye'de konuslandirmaya hazirlanildigini iddia ederek, Katar'a ait bu savas uçaklari ve askerlerinin kimi kimden koruyacagini sordu.
Hafta sonu üniversite sinavlarindaki sorularin zor oldugunu duyduklarini dile getiren Öztrak, "Neden bu kadar zor sorular soruldu? Bos kalacak kontenjanlara Katarli ögrencileri doldurmak için mi bunu yaptiniz?" sorusunu yöneltti.
Öztrak, "En son yaptiklari protokol ortada tip fakültesi ve tipla ilgili pek çok bölüme Katarli ögrencilerin girisinin önünü açiyor. 'Sadece askeri ögrencilerin degil, silahli kuvvetlerin asker veya sivil ögrencileri' diyerek, Katarli ögrencilere uçsuz bucaksiz imkan taniyor." dedi.
Türkiye'de 17 milyon 921 bin yoksul oldugunu, 10 milyon issiz bulundugunu belirten Öztrak, "Haziran ayinin sonunda isten çikarma yasagi da kisa çalisma ödenegi de sona eriyor. Bunun en azindan yil sonuna kadar uzatilmasi gerekir. Eger yapilmazsa daha fazla issizlik ve yoksulluk riski kapida bekliyor." ifadesini kullandi.
Öztrak, 1 Temmuz'a birkaç gün kaldigini, Istanbul Sözlesmesi'nin sona erecegini belirterek, "TBMM'nin iradesi yok sayildi. Tek bir kisi, tek bir imzayla koskoca ülkeyi bu uluslararasi sözlesmeden çikardi. Bundan sonra her kadin cinayetinden, her çocuk istismarindan, Erdogan sahsim hükümeti sorumludur. Buraya imza atan Erdogan sorumludur." diye konustu.
Hükümetin son 14 yilda çiftçinin hakki olan 212 milyar liralik destegi ödemedigini öne süren Öztrak, her çiftçinin ailesine 29 bin 287 lira borcu oldugunu söyledi.
Eskiden 45 günde ödenen sertifikali tohum destegi için çiftçinin simdi bir yil beklemek zorunda kaldigini ifade eden Öztrak, Konya Ovasi'nin kurakliktan kavruldugunu, Konya Ovasi Sulama Projesi'nin tamamlanmayi, eski kanallarin yenilenmeyi bekledigini kaydetti.
Öztrak, atanamayan binlerce ögretmen oldugunu, hükümete göre ise ögretmen açiginin bulunmadigini öne sürdü.
Hükümetin vatandasin gözünü korkutmak için kendileri gibi düsünmeyen, yasamayan herkese siddet uyguladigini iddia eden Öztrak, söyle konustu:
"Biz bu memleketin zencisiyiz.' deyip iktidara gelenler simdi ABD'de polis siddetinin kurbani olan Floyd'a yapildigi gibi gazetecilerin bogazina çöküyorlar, nefessiz birakiyorlar. Bunlari sorusturmasi gereken bakan yardimcilari da isi gücü birakip bu siddeti elestiren muhalefete cevap yetistirmeye çalisiyorlar. Çok konusmasiyla tanidigimiz Içisleri Bakani da her nedense bu mesajlari sosyal medyadan paylasmakla yetiniyor. Hayirdir, saray bu bakana artik konusma yasagi mi uyguluyor?"
- "Her partinin Mecliste temsil edilmesinden tarafiz"
Öztrak, açiklamasinin ardindan basin mensuplarinin sorularini yanitladi.
"Seçim Kanunu'nda degisiklik öngören bir çalismaniz vardi. Seçim baraji konusunda CHP'nin tavri ne yönde?" sorusuna Öztrak, su yaniti verdi:
"Bizim Seçim Kanunu ile ilgili çalismamiz sistem çalismasi içindedir. Biliyorsunuz bizim bir önemli hedefimiz de bu darbeler döneminden kalan ve Türkiye'de gerçek bir demokrasi olmasinin önünde engel olan çesitli hususlarin da bu yasalardan ayiklanmasidir. Biz her alanda kimsenin dislanmadigi bir Türkiye ariyoruz. Siyasette, ekonomide ve yasamin diger alanlarinda kapsayiciliga önem veriyoruz. Biz her partinin Mecliste temsil edilmesinden tarafiz. En bastan beri ifade ederek geliyoruz, 'Bir parti yüzde bir oy bile alsa en azindan onun genel baskani Mecliste o partinin görüslerini ifade edebilmelidir.' diyoruz. Bunun için de seçim barajlarinin kaldirilmasindan yanayiz."
"Çanakkale'de CHP'lilerin de aralarinda oldugu üç genel baskan yardimcisinin da bulundugu kalabalik kadro ile bir sahil tesisi açildi. Bu tesisin kaçak oldugu yönünde iddialar var. Ne söylersiniz?" sorusu üzerine Öztrak, "Orasi yillardir lokanta ve plaj olarak kullanilan bir yer. El degistirdigi için bir açilis yapilmis. Oraya giden arkadaslarimizin da herhalde ruhsat kontrolü yapacak hali yok. Varsa bir usulsüzlük, varsa bir eksiklik, bunlarin hemen giderilmesi lazimdir." diye konustu.
"TBMM Savunma Komisyonu'nda Makine Kimya Endüstrisi (MKE) kurumunun anonim sirkete dönüstürülmesi teklifi tartismalara yol açti. MKE özellestirilecek elestirileri geldi. Bunun üzerine AK Partili üyeler 'Özellestirme yok, isletme devri olmayacak.' önergesiyle ek düzenleme koyacaklarini söylediler. Sizin degerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Öztrak, AK Partili ve MHP'li milletvekillerinin önergelerine güvenmelerinin mümkün olmadigini söyledi.
Öztrak, "Özellestirme olmayacaksa MKE neden anonim sirkete çevrilmek isteniyor?" sorusunu yöneltti.
"Liseli gençler CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu'na 1 liralik manevi tazminat davasi açti. Katarli ögrencilerle ilgili iddialari nedeniyle sinav öncesi magduriyet yasadiklarini söylediler. Sayin Kiliçdaroglu'nun ayni iddiasi sürüyor mu? Degerlendirmeniz nedir?" sorusuna Öztrak, "Kendi iradeleriyle mahkemelerde dava açan gençleri görmedik, orada AK Parti'nin Gençlik Kollari yöneticilerinin güdümünde, onlarin tahrikiyle adliyeye giden birkaç tane genci gördük." cevabini verdi.
CHP Sözcüsü Öztrak, MYK Toplantisina Iliskin Açiklama Yapti Açiklamasi
'Haziran ayinin sonunda isten çikarma yasagi da kisa çalisma ödenegi de sona eriyor. Bunun en azindan yil sonuna kadar uzatilmasi gerekir' 'En bastan beri ifade ederek geliyoruz, 'Bir parti yüzde bir oy bile alsa en azindan onun genel baskani Mecliste o partinin görüslerini ifade edebilmelidir' diyoruz. Bunun için de seçim barajlarinin kaldirilmasindan yanayiz'