Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, seçimin ardından yapılan koalisyon tartışmalarına değinerek, "Hangi parti, hangi partiyle koalisyon yapacak" şeklindeki değerlendirmelerini bir kenara bıraktıklarını, bunların eski siyasi anlayışın tartışmaları olduğunu belirtti.
Sonuçta partilerin bir araya geleceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Biz yeni bir siyasi algıyı, yeni bir siyasi seçeneği milletimizin önüne koymaya özen gösterdik. 'İlkelerden yola çıkalım' dedik. Kimin kiminle koalisyon yapacağından çok daha önemli olan hangi ilkeler çerçevesinde koalisyon yapılmalıdır" dedi.
Bu stratejiyi izlemeleri durumunda kurulacak hükümetin sağlıklı olacağını anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, bu çerçevede Parti Meclisi'nde 14 maddelik kendi ilkelerini belirlediklerini kaydetti.
Kurulacak koalisyonun "demokrasiyi onarma hükümeti" olacağını herkesin bilmesi gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, "13 yılda yaşanan tahribatın kesinlikle onarılması gerekiyor" ifadesini kullandı.
Hukukun üstünlüğünün, vatandaşın can ve mal güvenliğinin sağlanmasının belirledikleri 14 temel ilkenin ilk sırasında yer aldığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Yargı bağımsız ve tarafsız olmalıdır" dedi.
HSYK'nın yapısına ve buradaki tartışmalara değinen Kılıçdaroğlu, bu nedenle hakimlerin bağımsız ve tarafsızlığının gerekliliğini vurguladı.
İkinci ilke olarak, 12 Eylül darbe hukukundan ülkenin arındırılmasını savunduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Yüzde 10 seçim barajını kim getirdi? Darbeciler. 'Biz darbeye karşıyız' diyenler bunun arkasında kapı gibi durdular. Darbe hukukunun karşısında duran tek parti ise CHP'dir. YÖK denen bir belanın kalkması, siyasi partiler yasasının değişmesi lazım, lider sultasının kalkması lazım" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, üçüncü ilkelerinin ise "siyasi ahlak yasası"nın çıkarılması olduğunu hatırlatarak, siyasetin kirlilikten arındırılmasını istedi.
Dördüncü ilkelerinin ise refahın tabana yayılmasının oluşturduğunu ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, 17 milyon yoksulun bulunduğu bir Türkiye'yi kabul etmediklerini ve yoksulluğu tarihe gömerek, güçlü bir sosyal devletin oluşturması gerektiğini anlattı.
Herkesin karnının doyduğu bir Türkiye'yi arzuladıklarına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Emekliye iki maaş ikramiye olmazsa olmazımızdır, asgari ücretin bin 500 lira olması, taşeronun tamamen kaldırılması. Bunlar güçlü bir sosyal devletin temel taşlarıdır" dedi.
- "Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına çekilmeli"-
Beşinci ilkelerinin, cumhurbaşkanının anayasal sınırları içine çekilmesi olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, anayasanın hiçbir kişiye, sınıfa veya zümreye imtiyaz tanınamayacağını yazdığını bildirdi.
"Kimse kendi kendisine imtiyazlı alan yaratmamalıdır" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bu da bizim olmazsa olmazımızdır. Tarihimize bakın, teamüllerimize bakın. Bir Cumhurbaşkanı az konuşur, öz konuşur, yerinde ve zamanında konuşur, sabah akşam konuşmaz. 'Benim meşruiyetimi tartıştırmam.' O zaman anayasal sınırlar içinde kalacaksın. O zaman tartışma konusu olmaz. Hem anayasayı çiğneyeceksin, tarafsızlığı ihlal edeceksin, 'bana saygı gösterin' diyeceksin. Kimse kusura bakmasın, biz o tür bir davranışa asla saygı göstermeyiz. Altıncı ilkemiz, Cumhuriyet tarihine bakın, örtülü ödeneği bugüne kadar sadece başbakanlar kullanmıştır. Cumhurbaşkanının örtülü ödenek kullanma hakkı yoktur, olmaz da. Neden? Devlette çift başlılık olmaz. Cumhurbaşkanı başbakandan gizli ne iş yapacak ki örtülü ödenek kullanacak. Böyle bir anlayış olabilir mi? Bunu asla doğru bulmuyoruz, kabul etmiyoruz."
-"Barış eksenli dış politika"-
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yedinci ilkelerinin ise sağlıklı, barış eksenli bir dış politikayı oluşturduğunu, "Türkiye'de barış, dünyada barış" ilkesini savunmak zorunda olduklarını aktararak, "değerli yalnızlık" söylemlerini de eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, "Değeri insan kedisine vermez, başkaları verir. Başka bir ülke size önem veriyor mu? Asıl değerli olan odur. Dış politikamız yeniden barış eksenli oluşturulmalı. Bu bağlamda, Mısır'la, Libya'yla bütün Ortadoğu'yla ilişkilerimizi düzeltmek zorundayız" diye konuştu.
Seçim öncesinde açıkladıkları Merkez Türkiye Projesi'nin dünya barışına katkı getireceğini de öne süren Kılıçdaroğlu, kaybedeni olmayacağını savunduğu projenin aynı zamanda Ortadoğu'ya da barışı getireceğini belirtti.
-"Gençler umudumuzdur..."-
Gençlerin siyasetçilerden çok çektiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, sekizinci ilkelerinin ise gençlere yönelik yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesi olarak açıkladı.
Mevcut iktidarın hala gençleri potansiyel suçlu gördüğünü ve bunu kabul etmediklerini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Gençler bizim geleceğimiz ve umudumuzdur, gençleri potansiyel suçlu olarak gören bir siyasi anlayış doğru değildir. Anayasa başta olmak üzere, gençlerle ilgili yeni düzenleme getirmeliyiz, meydanları gençlere yasaklayan bir zihniyeti kabul etmiyoruz, gençlerden korkan bir siyasi anlayış olur mu?" değerlendirmesini yaptı.
Kılıçdaroğlu, dokuzuncu ilkelerini açıklarken, yasakçı bir devlet anlayışını asla kabul etmeyeceklerini, darbe dönemlerinde belli yasakların getirildiğini hatırlattı.
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bunlardan hiçbir şey kazanmadığın, 13 yılda bu anlamda çıkan tüm kanunların düzeltilmesi gerektiğini öne sürdü.
Onuncu ilke olarak "özgür medya" istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Gazeteci özgürce yazabilmeli. Hapiste gazeteci, tutuklu gazeteci istemiyoruz. Bir ülkenin medyası özgür değilse, halkı özgür değildir. O nedenle özgür medyayı savunuyoruz, benim vergimle iktidar borazanlığı yapan TRT istemiyoruz, CHP iktidar olsa bile" dedi.
Kılıçdaroğlu, onbirinci ilkelerini açıklarken, vergi denetiminin siyasal araç olarak kullanılmamasını istediklerini, "Denetim objektif yapılmalı, hükümeti eleştirdi diye bir iş adamının ensesinde boza pişirilmemeli" diye konuştu.
Onikinci madde olarak da kamu maliyesinin kesinlikle şeffaf olmasını isteyen Kılıçdaroğlu, vatandaşın ödediği verginin hesabını sorması gerektiğini aktarırken, TBMM'de yeni bir kesin hesap komisyonu kurulmasını talep ettiklerini, bütçe paralarının nerelere harcandığını soracak bu koalisyonun başkanının ise ana muhalefetten olması gerektiğini kaydetti.
Onüçüncü ilke olarak özgürlükçü, demokratik bir anayasa istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, tüm partilerin uzlaşarak, bu yeni anayasayı yapacaklarına inandığını anlattı.
Son ilkelerinin, hiçbir yolsuzluk dosyasının asla kapatılmaması olduğunu, bütün yolsuzluk dosyalarının açılması gerektiğini bildiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Eğer yolsuzluk dosyaları kapatılıyorsa, parlamento itibar kaybeder, güven kaybeder. O nedenle bizim temel ilkelerimizden biri hiçbir yolsuzluk dosyası kapanmamalı. Bu çerçevede bakıyoruz, bizim ilkelerimiz bunlar. Ben açık ve net söyledim, diğer siyasi partiler de açıkça ilkelerini ortaya koysunlar, ilkeleri yakın olan partiler oturup koalisyonu kursun. Bu ilkelerimizden 'şunu kabul etmiyoruz' diyenler varsa çıkıp onu da söylesin. Bakın yeni bir siyaset anlayışını getiriyoruz, kavgadan, kısır çekişmelerden uzak, halkına hesap vermekten korkmayan, siyaseti hem sorgulayan, hem hesap veren yeni bir anlayışı getirdik. Bu anlayışın halk tarafından desteklenmesini istiyorum. Yeni bir siyaset anlayışını Türkiye'ye getirmek zorundayız. CHP sorun olan değil, sorun üreten değil, CHP çözümlerin adresidir. CHP her soruna karşı çözüm üreten partidir."
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Buradan 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum; geçmişte 'CHP hep eleştirir, hiç öneri getirmez' derdiniz. Kapı gibi düzgün, her vatandaşın kabul edeceği 14 ilkeyi getirdik. CHP dışında bu kadar açık, net öneri getiren başka hangi parti var? Bizim bütün hedefimiz bu ülkenin selameti, bu ülkenin güçlü olması. Eğer biz bunları yapabilirsek, Türkiye çok güçlenir, saygınlık kazanır, sözü dinlenen bir ülke haline gelir, sorunlar olduğunda başvurulan bir ülke haline gelmiş olur."
(Bitti)
CHP TBMM Grup Toplantısı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Tarihimize bakın, teamüllerimize bakın. Bir Cumhurbaşkanı az konuşur, öz konuşur, yerinde ve zamanında konuşur, sabah akşam konuşmaz. 'Benim meşruiyetimi tartıştırmam.' O zaman anayasal sınırlar içinde kalacaksın. O zaman tartışma konusu olmaz" dedi.