CHP TBMM Grup Toplantısı
Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (1) 'Meclis, hırsızların, yolsuzluk yapanların barındığı bir Meclis'e dönüşmeye başladı. 23 Nisan'ı kutlayacağız, çocuklarımız da kutlayacak, her beraber kutlayacağız. Cumhuriyetimizi seviyoruz, çocuklarımızı seviyoruz. Onların bağımsız, güzel, özgür bir Türkiye'de yaşaması için hep birlikte mücadele edeceğiz' 'Sorunları çözeceklerine, bütün dertleri '1 Mayıs'ı nasıl yasaklarız?' Kardeşim sen 1 Mayıs'ı yasaklayamazsın, dünya nasıl kutluyorsa bizim işçimiz de aynı özgür ortamda kutlayacak' '(Yüzbaşı Ezen'in gazi olması) Bir gazinin yaşadığı drama bakın, vatana ihanetle, casuslukla suçlanıyor, beraat ediyor, komando birliğinde görev yapıyor gazi oluyor, ambulans uçakla Ankara'ya gelecek tedavi için, eşine ve çocuğuna yer verilmiyor. Emin olun bunlarda ahlak, vicdan yok. Eğer memlekete, ahlakınıza, inancınıza ihanetse bundan daha büyük ihanet olmaz'
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya, çalışmanın, mücadele etmenin önemli olduğunu, özellikle taşeron işçiler haklarını alıncaya kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek başladı.
1 Mayıs'ın taksimde kutlanmasına ilişkin 'yasak' haberlerinin çıkmaya başladığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ilk kez 1923'te resmi olarak kutlanan 1 Mayıs'ın askeri dönemlerden, diktatörlüklerden geçtiğini, 22 Nisan 2009'da ise bayram olarak kabul edildiğini anlattı.
Demokrasilerde, işçilerin, bu günü bayram olarak kutlamasına engel olunamayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, Taksim'in Türk siyasal tarihi açısından öneminin bulunduğunu, 1 Mayıs 1977'de 34 vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsattı.
1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanabileceğine dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türk mahkemelerinin verdiği kararların olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu kararı veren mahkemeyi kutladı.
Anayasa'nın toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle ilgili 34'üncü maddesine atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, Taksim'e yasak getirilmesini eleştirerek, vatandaşın can güvenliğini tehlikeye atan bir şey varsa bunların yakalanması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de hiçbir iş güvencesi olmayan, asgari ücrete mahkum 1 milyonu aşkın taşeron işçinin kamuda çalıştığını kaydeden Kılıçdaroğlu, seçim meydanlarında taşeron işçilerine kadro sözü verdiğini, AK Parti'nin de aynı sözü vermesine rağmen, bunu nasıl yapacaklarını bilmediklerini savundu. Kılıçdaroğlu, 'Onlar alın terinin, emeğin ne olduğunu bilmezler, bir taşeron işçisinin asgari ücretle çocuklarını hangi zor şartlarda geçindirdiklerini bilmezler. Onların bir eli yağda, bir eli balda.' ifadesini kullandı.
-'İşçilerin haklarına sahip çıkmak namus borcum'
İktidarın, kıdem tazminatına el atmak istediğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, 'Kıdem tazminatı işçinin uzun mücadeleler sonucu elde ettiği bir hak. Eğer bu hakkı ellerinden alırlarsa, bütün işçi kardeşlerime sözüm var, sizlerle beraber bütün meydanlara ineceğim, dokundurtmayacağım.' diye konuştu.
Türkiye'nin iş kazası ölümlerinde Avrupa'da birinci, dünyada ise üçüncü olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, 'Başka ülkelerde olmuyor da neden Türkiye'de oluyor? Bütün bu sorunları çözeceklerine, bütün dertleri '1 Mayıs'ı nasıl yasaklarız?' Kardeşim sen 1 Mayıs'ı yasaklayamazsın, dünya nasıl kutluyorsa bizim işçimiz de aynı özgür ortamda kutlayacak.' dedi.
Amasya'da yerin 680 metre altında işçilerin ölüm orucuna yattığını, Sivas Demir Çelik'te işçilerin haklarını alamadığını belirten Kılıçdaroğlu, bütün işçilerin haklarına sahip çıkmanın kendisinin namus borcu olduğunu söyledi.
İşçilerle ilgili bir çok kanunun TBMM'ye geldiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bu düzenlemelerin kanuna dönüşmeden önce Ekonomik ve Sosyal Konsey'de görüşülmesi gerektiğini ancak iktidarın, 7 yıldır bu konseyi çalıştırmadığını savundu.
İktidarın, 'Biz kanunu yazarız, Meclis'e göndeririz, nasıl olsa çoğunluğumuz var, istediğimizi yaparız.' diye düşündüğünü öne süren Kılıçdaroğlu, 'Kardeşim istediğini yapamazsın. Çünkü unutma karşında CHP var. Geri adım attıracağım, mücadeleyse mücadele. Sonuna kadar gideceğiz. Bedel ödemek varsa, bedel ödemekten çekinmeyeceğiz. İşçinin bedel ödediği bir yerde milletvekili neden bedel ödemesin? Ödeyeceğiz.' diye konuştu.
-'Şehit yakınları için nasıl kura çekersin'
İzmir'deki 'askeri casusluk' davasında beraat eden Yüzbaşı Ersel Ezen'in görevinin başına döndükten sonra, teröristlerce Diyarbakır Hani'de düzenlenen bombalı saldırıda ağır yaralandığını anımsatan Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'ya sevk edilen Ezen'in eşi ve çocuğunun ambulans uçağa alınmasına izin verilmediğini öne sürerek, şu değerlendirmeyi yaptı:
'Bunlarda insaf, vicdan, ahlak, kültür yok. Bir kişi bütün hayatını bu ülkenin birliği ve bütünlüğü için harcıyor, ambulans uçağa bir çocuk ile bir kadın binse ne olur? Bu yüzbaşı kendi cebinden parasını ödeyerek, çocuğunu başka bir araçla Ankara'ya getiriyor. Bu kişi casus, terörist, fuhuş çetesinin mensubu diye suçlandı, tedavi olmak için Ankara'ya geldi, eşine ve çocuğuna bu imkan sağlanmadı. Şimdi geçen gün Sayın Davutoğlu, şehit çocuklarını, yakınlarını çağırıyor 'kura ile iş vereceğim' diyor. İnsanda biraz utanma, ar, haya olur. Sizin beyninize kan gitmiyor mu arkadaş? Sen şehit yakınları için nasıl kura çekersin? Bir gazinin yaşadığı drama bakın, vatana ihanetle, casuslukla suçlanıyor, beraat ediyor, komando birliğinde görev yapıyor gazi oluyor, ambulans uçakla Ankara'ya gelecek tedavi için, eşine ve çocuğuna yer verilmiyor. Emin olun bunlarda ahlak, vicdan yok. Eğer memlekete, ahlakınıza, inancınıza ihanetse bundan daha büyük ihanet olmaz.'
'23 Nisan'ı kutlamayalım' diye genelge yayımlandığını hatırlatan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'Hani bu Meclis gazi, kurucu Meclis'ti? Öyle bir konuma geldik ki Meclis, hırsızların, yolsuzluk yapanların barındığı bir Meclis'e dönüşmeye başladı. 23 Nisan'ı kutlayacağız, çocuklarımız da kutlayacak, her beraber kutlayacağız. Cumhuriyetimizi seviyoruz, çocuklarımızı seviyoruz. Onların bağımsız, güzel, özgür bir Türkiye'de yaşaması için hep birlikte mücadele edeceğiz.' dedi.
(Sürecek)