ADİL ES-SABİTİ - Tunus'ta 15 Eylül'de gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçiminin bağımsız adaylarından eski Başbakan Hammadi el-Cibali, Tunus halkını devrime sahip çıkmaya çağırarak, kendisinin de bu yolda yürümek için aday olduğunu söyledi.
Arap Baharı'nın beşiği Tunus'ta Zeynel Abidin Bin Ali iktidarının son bulduğu devrimin ardından 2011-2013 yıllarında Başbakanlık yapan Cibali, bu kez ülkenin 1 numaralı koltuğuna aday.
Uzun yıllar Nahda Hareketinin Genel Sekreterliğini yaptıktan sonra 2014 sonunda partisinden ayrılan Cibali, cumhurbaşkanlığı seçiminde "bağımsız aday" olarak seçmenin karşısına çıkıyor.
Seçimler ve adaylığıyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Cibali, devrimi boşa çıkartma girişimlerine karşı olduğunu ve Tunus'u geleceğe taşımak için tüm çabaların birleştirilmesi gerektiğini belirtti.
"Tunus'u kurtarmak için devrimin bağımsız adayıyım. Her vatanseverin üzerinde de ülkeyi kurtarma sorumluluğu var." diyen Cibali, Tunuslulara devrime sahip çıkma çağrısında bulundu.
Parti tarafından aday gösterilen kişinin seçimleri kazanması durumunda partinin ve kendisini o makama ulaştıran lobilerin çıkarlarını gözetmek zorunda kalacağını söyleyen Cibali, bu nedenle seçime bağımsız girmenin daha iyi olduğunu savundu.
- "Ülkeyi kurtarmak için tüm çabaların birleşmesi gerekir"
Cumhurbaşkanı adayı Cibali, Tunus'un içinde bulunduğu şartların pek iç açıcı olmadığına dikkati çekerek, "Acımasız olmak istemiyorum ama ülkemizde şu anda neredeyse hiç hükümet yokmuş gibi bir durum var. Tüm kriterler çiğnendi, özgürlükler baltalandı, ekonomiye darbe vuruldu. Ülkeyi kurtarmak için tüm çabaların birleşmesi gerekir." diye konuştu.
Tunus'ta "modern" ile "çağ dışı" olanlar gibi yapay bir bölünme üretilmeye çalışıldığını aktaran Cibali, "Bunlar seçkinlerin bölünmüşlüğüdür. Bazıları kendilerini modern demokrat olarak tanıtırken diğerlerini İslamcı gerici olarak nitelendiriyor." yorumunu yaptı.
Anayasa'da ülkenin dilinin Arapça, dininin de İslam olduğunun net bir şekilde belirtilerek bu konularla ilgili tartışmanın sonlandırıldığını, bu köklü kimliği Tunus halkından söküp almaya çalışanların boşa çaba harcadığını kaydeden eski Başbakan, "Bu bizim çatışmamız değildir, zaman ve emek kaybına neden olan bir çatışmadır. Halkın konusu değil seçkinlerin meselesidir ve hiç bitmeyecektir." ifadelerini kullandı.
- "Yarının Tunus'u projesi yolunda yürümek istiyoruz"
Hammadi el-Cibali, ülkede asıl olarak kalkınma, toplumsal adalet ve özgür toplumdan yana olanlar ile despotluk sistemine dönmek isteyen tarz arasında bir bölünmüşlük bulunduğunu dile getirdi.
Birincisinin özgürlükler, toplumsal adalet, fakirlikle mücadele ve taraflar arasındaki uçurumu kapatma, ikincisinin ise geriye, despotluğa, rüşvete ve yolsuzluğa dönme projesi olduğuna işaret eden Cibali, "Biz, devrimin projesi olan yarının Tunus'u projesi yolunda yürümek istiyoruz." dedi.
Projenin sınıf çatışmalarına girme hedefi bulunmadığını dile getiren Cibali, herkesin hapis korkusu olmadan görüşünü ifade ettiği, demokrasi, özgür seçimler ve özgür seslerin olduğu bir Tunus'tan yana olduğunu aktardı.
Devrimi destekleyenler arasından çok sayıda cumhurbaşkanı adayı çıkmasının kendilerini bölerek zayıflatacağını belirten Cibali, şunları söyledi:
"Devrim yanlılarını tek çatı altında toplamak ve ortak tek aday çıkarmak için 3 yıl önce girişimde bulundum ve yarının Tunus'u projesinden aday olanların tamamıyla telefon görüşmesi yaptım ancak anlaşamadık. Kişisel çıkarlar ve liderlik iç güdüleri galip geldi."
- Dış siyaset ilkeleri
Cibali, dış siyaset programının Tunus'un çıkarları için çalışma ve çatışmalardan uzak durma ilkesi üzerine kurulu olduğunu belirtti.
"Petrol, gaz ve stratejik yerleri ele geçirme arayışı içinde olan devletler, tüm Arap ülkelerinde kendi çıkarlarına hizmet edecek temsilciler atadı." diyen Cibali, Tunus'un çıkarlarının Arap ve İslam dünyasının çıkarlarından farklı düşünülemeyeceğini söyledi.
Hammadi el-Cibali, Filistin davasının, bazı ülkelerin İsrail ile normalleşmeden yana tavır sergilemesine rağmen Arap devrimleri ve halklarının davalarının merkezinde yer aldığını dile getirdi.
Tunus'un Suriye'deki Beşşar Esed rejimiyle ilişkisine de değinen Cibali, hiçbir zaman diktatörlerden ve halklara karşı işlenen suçlardan yana tavır almasının söz konusu olmadığını vurguladı.
- Seçim 15 Eylül'de
Tunus'ta Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi'nin 25 Temmuz'da vefat etmesi üzerine kasım ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri 15 Eylül'e alınmıştı.
Yüksek Seçim Komisyonunun onayladığı aday listesinde Cibali'nin yanı sıra eski Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Merzuki, Başbakan Yusuf Şahid, eski Savunma Bakanı Abdulkerim ez-Zubeydi, Nahda Hareketinin adayı Meclis Başkan Yardımcısı Abdulfettah Moro ve medya patronu Nebil el-Karvi dikkati çekiyor.
Birinci turda adaylardan hiçbirinin yüzde 50'yi geçememesi halinde en çok oyu alan iki isim ikinci turda yarışacak.
Tunuslular, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından 6 Ekim'de bu kez parlamento seçimleri için sandık başına gidecek.
Cibali'den Tunuslulara Devrime Sahip Çıkma Çağrısı
Cumhurbaşkanlığı seçimi adaylarından eski Tunus Başbakanı Hammadi elCibali: 'Tunus'u kurtarmak için devrimin bağımsız adayıyım. Her vatanseverin üzerinde de ülkeyi kurtarma sorumluluğu var' 'Biz, devrimin projesi olan yarının Tunus'u projesi yolunda yürümek istiyoruz'