Çifte Minareli Medrese'deki Hayat Agacinin Sirri

Çifte Minareli Medrese'deki Hayat Agacinin Sirri

Erzurum’un tarihi ve kültürüne katki anlaminda çalismalarini sürdüren ve bir çok konuda derleyici ve ders niteliginde yazilar kaleme alan Prof. Dr. Hakan Hadi Kadioglu, Çifte Minareli Medrese’nin “Taç Kapisinda Türk Evren Algisi Nakisi” arastirdi.

Prof. Dr. Hakan Kadioglu, Çifte Minareli Medresenin portalinda çerçeve içerisindeki motifte bir kemer altinda, adeta onu omuzlamis haldeki çift basli karakus hayat agacinin üzerinde durdugunu hatirlatarak, “Hayat agaci yerden yükselmekte ay biçimli bir rozetten geçerek Gök’e yükselmektedir. Böri~kurt basli, pullu gövdeli iki ejderha hayat agacini sarmaktadir. Hayat agacinin dalari hurma biçiminde resmedilmis, dallari arasinda nar biçimli meyveler ve küçük kus figürleri görülmektedir. Çift basli karakus ya da kartalin Umay~Huma kusunu temsil ettigi de düsünülmektedir. Hayat agacinin dallari gögün katmanlarini karsilamaktadir. Dallari arasinda Hüma’nin yavrulari ve kutsal meyveler bulunmaktadir. Karakus Türklerde büyük ve yirtici kuslari tanimlar.” dedi.

“Tarih öncesinden bu yana hep vardi”

Hayat Agaci’nin basli basina üzerinde durulan bir konu oldugunu ve etraflica arastirildigini, dogu ve bati uygarliklarinda degisik biçimlerine rastlandigini ifade eden Kadioglu, sözlerine söyle devam etti, “ Hayat Agaci’na dair Eliade sunlari yazmaktadir; “Tarih öncesinden baslayarak karsilastigimiz en yaygin mitsel dünya merkezi kozmik dag ve dünya agacidir. Bu imgelere hem Altay halklarinda hem de Asya’nin her yerinde rastlanir. Altay Tatarlari Bay Ülgen’in gögün oratasinda, Altin Dag (Al-tau~ Altay) oturduguna inanir. Abakan Tatarlari buna ‘Demir Dag’ adini verir.” And, Demir Kazik adli agacin yerden Kutup Yildizina kadar uzandigina inanan eski Türklere göre yedi kat gök oldugu, cennetin burada yerlestirildigi ve göklerin en üstününün dokuzuncu gök oldugu düsüncesinin bulundugunu ifade etmektedir.”

“Huma Kusu Erzurum ile özdeslesmis gibidir”

Gök ile yeri baglayan Hayat Agaci samanik ayin sirasinda samanin göge, gezegenlere yükselmesinde aracilik yaptigini belirten Prof. Dr. Hakan Kadioglu, Hayat Agaci’nin dallari arasindaki kuslarin dogmamis saman ruhlari olduguna inanildigini belirterek, “Bu son fikre göre agacin tepesinde bulunan çift basli kartal da muhtemelen Ayig Toyon’u simgelemektedir. Bir baska düsünceye göre ise bu kuslar ölümden sonra gidilen öbür dünyaya ruhlarin geçisini saglamaktadir. Saman ayinlerinde, samanin hayat agacinin dallarini kullanarak göge çikisinda karakusun bulundugu kapidan geçmesi gerekmektedir. Bu ayinlerdeki saman hareketlerinin günümüzde Siirt’te “Harahusta”, Urfa ve Adiyaman’da “Karakustana”, Hinis’ta “Yarkusta” denen kartal oyununda yasadigi görülmektedir. Yakutiye Medresesi’nin portalinda bulunan ayni tabiattaki motifte alt sirada görülen aslan ve pars figürleri ise ayin sirasinda göge yükselen samani veya siradan insanlari kötü ruhlardan koruyan bekçilerdir. Umay, hayat agacinin sahibi ana tanriçadir. Dogum ve dogacak çocuklarin koruyucusudur. Gök Tengri inancinda Tanridan sonraki en önemli varliktir. Eski Türk yazitlarinda Tanri’nin yaninda, ara sira sadece onun adi geçmektedir. Hakas halki Imay Ece, Sibirya Yakut’lari Ayisit adini verdikleri umay bazen de Humay olarak adlandirilir ve Hüma kusu ile bütünlesik anlamlari vardir. Hüma kusu türküsüyle günümüzde Erzurum ile özdeslesmis gibidir.” seklinde konustu.

“Motifin derinlemesine anlatilmasi gerek”

Çifte Minareli Medrese portalinda olmayip Yakutiye Medresesi’nin kapisinda bulunan ‘semse’ denen rozetler ise ay, günes ve diger gezegenleri temsil ettigini söyleyen Kadioglu, “ Bu figürler gün ve ay tapincina iliskindir. Günümüzde ay ve yildiz olarak bayragimizda, âlemlerde yer almaktadir. Çifte Minareli Medrese portalindaki motifte yer alan ejderha figürü kozmogonik anlamlidir. Kâinati kusatmaktadir. Zaten buna yilan, nek yilan, büke ya da evren denilmektedir. Türk mitolojisinde yer ve gök evrenleri vardir. Yer evreni pulsuz, düz, boru gibi bedene sahip iken gök evreni pullu, kanatli olarak tasvir edilmislerdir. Saglik, uzun ömür ve hükümranlik anlamlari da yüklenmektedir. Evrenlerin zaman içerisinde biçim degistirerek kurt basi seklini kazandigi görülür. Bu biçim kaymasi anlaminda kayma olarak görülmektedir. Gök kubbe ve Tanri’ya ulasma anlamindaki kozmik simge alp manasinda kullanilmistir. Bu son sekline Gök Türk, Uygur ve Selçuklu dönemi eserlerinde rastlanilmaktadir. Türk düsüncesinin günümüze ulasan maddi varligini olusturan bu eserin yukarida temas edilen anlamlarini yansitacak biçimde yayimlanmasini bundan dolayi arzu etmekteyiz. Çifte Minareli Medrese kapisindaki bu motifin derinlemesine anlatilmasinin yolu belki de nitelikli bir resimle mümkün olurdu.” diye konustu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile