Çin'in Sincan Bölgesi'nde Görev Yapan Eski Polis, Uygurlara Iskence Ettiklerini Söyledi

10 yil bölgede görev yaptiktan sonra ülkeyi terk eden Çinli eski polis memuru 'Ciang':'(Tutukladigi Uygurlarin asirilikçi olup olmadigina iliskin) Hiçbiri. Sincan bir savas bölgesi degil ve bu insanlar bizim yurttaslarimiz; yabanci, düsman degil'“(Iskence ettigi insanlarla yüzlesmesi halinde) Korkuyorum. Oradan ayrilirdim. Bu insanlarla nasil yüzlesecegim? Kendimi suçlu hissederdim. Sadece asker de olsaniz, olanlardan hâlâ sorumlusunuz. Evet emirleri yerine getirmeniz gerekiyor. Ama birçok insan bunu birlikte yapti. Bundan biz sorumluyuz” Sincan'da 15 ay tutuklu bulunan Uygur Türkü Abdulveli Eyüp: '(Kendisine iskence edenler) Onlardan nefret etmiyorum çünkü hepsi bu sistemin kurbani'

Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaklasik 10 yil görev yaptiktan sonra ülkeyi terk eden Çinli eski polis memuru, tutukladiklari Uygur Türklerine "suçlarini" itiraf ettirene kadar iskence ettiklerini belirtti.

Sincan’da görev yapmis eski bir polis memuru ve Uygur Türkü eski tutuklu Abdulveli Eyüp, ABD yayin kurulusu CNN’e verdikleri röportajda, Çin’in bölgedeki azinliklara sistematik bir baski uyguladigini ve iskence ettigini anlatti.

Sincan’da 10 yil görev yaptiktan sonra Çin’den kaçarak Avrupa’ya gelen eski polis memuru, görevinin Sincan’daki Uygurlari tutuklamak ve "suçlarini" itiraf ettirmek oldugunu söyledi.

Çin’de yasayan akrabalari ve kendisiyle ilgili duydugu güvenlik endisesinden dolayi isminin sakli tutulmasini isteyen ve "Ciang" olarak adlandirilan eski polis "farkli farkli yöntemler uygulayarak Uygurlara iskence ettiklerini" anlatti.

Ciang, "Bazilari iyi polisi, bazilari kötü polisi oynuyordu. Onlari dövdükten sonra sigara ikram ederdik." ifadesini kullandi.

Aralarinda kadinlar, 14 yaslarinda çocuklarin da oldugu yüzlerce etnik kökenliye iskence ettiklerini belirten Ciang, bazen diger mahkumlara tutuklanan Uygurlara tecavüz etme emri verdiklerini söyledi.

Diger yandan Pekin yönetimi Sincan’da insan haklari ihlaline iliskin hakkindaki suçlamalari reddediyor.

Ciang bazi durumlarda tutuklularin cinsel organlarina elektrik vererek iskence ettiklerini de aktardi.

Bunun yani sira Sincan’da görev alan polislerin maaslarinin ikiye katlandigini söyleyen Ciang, tutukladigi kisilerin "asirilik yanlisi olup olmadigina" iliskin sunlari söyledi:

"Hiçbiri. Sincan bir savas bölgesi degil ve bu insanlar bizim yurttaslarimiz; yabanci, düsman degil."

Ciang "görevini" yapmasaydi Çin hükümetinin kendisini de "terörist" ilan ederek tutuklayacagini belirtti.

Kendisine, iskence ettigi tutuklulardan biri ile karsilasmasi halinde ne yapacagi sorulan Ciang, “Korkuyorum. Oradan ayrilirdim. Bu insanlarla nasil yüzlesecegim? Kendimi suçlu hissederdim. Sadece asker de olsaniz, olanlardan hâlâ sorumlusunuz. Evet emirleri yerine getirmeniz gerekiyor. Ama birçok insan bunu birlikte yapti. Bundan biz sorumluyuz.”

Çalistigi okulda Uygurca konustugu için 2013 yilinda tutuklandigini söyleyen anaokulu ögretmeni Abdulveli Eyüp, ABD yayin kurulusu CNN'le mülakatinda, gözalti merkezlerinde yasadigi süreci anlatti.

Eyüp, tutuklandiginda "kaplan sandalye" diye adlandirilan iskence araçlari ile kendisine elektrik soku uygulandigini ve coplarla dövüldügünü söyledi. Polislerin kendisini casusluk ve ayrilikçilik suçlamasi ile gözaltina aldigini ve iskence yaparak "suçunu itiraf etmesini" istediklerini belirtti.

Eyüp, tutuklandigi ilk gece, polis memurlarinin emriyle Çinli mahkumlarin etrafini çevreleyerek kendisine birçok kez tecavüz ettigini söyledi.

Yegeninin aralarinda oldugu çok sayida akrabasinin da gözaltina alindigini aktaran Eyüp, "kizi gibi gördügü" yegeninin tutuklu bulundugu merkezde öldügünü ifade etti.

Çinli yetkililer ise, Eyüp’ün yegeninin gözaltindayken ölmedigini, organ yetmezligi nedeniyle tedavi gördügü hastanede hayatini kaybettigini açikladi.

15 ay tutuklu kaldiktan sonra "suçunu" itiraf ederek serbest kalan ve Sincan’dan kaçan Eyüp, su anda ailesi ile birlikte Norveç’te yasiyor.

Kendisini tutuklayan polisleri ve iskencecileri affedebilecegini söyleyen Eyüp, "Onlardan nefret etmiyorum çünkü hepsi bu sistemin kurbani." dedi.

- Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamalari

Çin'de son yillarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller insan haklari kuruluslari ve birçok devlet tarafindan elestiriliyor. Pekin'in "mesleki egitim merkezleri" olarak adlandirdigi, uluslararasi kamuoyunun ise "yeniden egitim kamplari" diye tanimladigi yerlerde, çok sayida Uygur Türkü zorla tutuluyor.

Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduguna, buralarda kaç kisinin olduguna ve söz konusu kisilerden ne kadarinin sosyal hayata döndügüne iliskin bilgi vermiyor.

BM ve diger uluslararasi örgütler, kamplarin incelemeye açilmasi çagrilarini yinelerken Çin, su ana kadar kendi belirledigi birkaç kampin az sayida yabanci diplomat ve basin mensubu tarafindan kismen görülmesine izin verdi.

Çin makamlari, BM yetkililerinin dogrudan bilgi almak amaciyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.

Çin Disisleri Bakanligi sözcüsü Vang Vinbin, daha önce yaptigi açiklamada, Müslüman Uygur Türklerine yönelik keyfi gözalti ve zorla çalistirildigina iliskin haberleri, "Çin karsiti güçlerce uydurulan yalan ve yanlis bilgiler" diye nitelemisti.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile