Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplardaki Uygurlara, tutuklanmalarına gerekçe olarak suç isnat ettiği öne sürüldü.
Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle'nin (DW), söz konusu kamplardan çıkan 4 Uygur'a dayandırdığı haberinde, kamplarda tutulanlara içerisinde 70'den fazla "uydurma suçun" bulunduğu bir liste verilerek buradan bir suç seçmeleri ve itiraf etmelerinin istendiği iddia edildi.
Haberde, gözaltına alınan kişilere genellikle gerekçenin bildirilmediği vurgulanırken, kamptakilere savunma hakkı tanınmadığı, delil ya da yargılama olmadan kendilerine verilen "suç listesinden" bir suç seçmelerinin istendiği belirtildi.
Gönüllü olarak suç itirafı yapmayanların kamplarda süresiz olarak kalmakla tehdit edildiğine değinilen haberde, listeden suç seçiminde bulunmayanlara sürekli baskı yapıldığı kaydedildi.
Haberde, ibadet etmek ve başörtüsü takmak gibi dini eylemlerin suç kapsamına alındığı belirtilirken, listede yurt dışındaki kişilerle irtibata geçmek ya da yurt dışına seyahat etmek gibi maddelerin de bulunduğu ifade edildi.
Listedeki suçlar arasında en fazla cezanın sürekli ibadet gibi dini aktiviteler nedeniyle verildiği kaydedilen haberde, kamptakilerden birine yurt dışına çıktığı gerekçesiyle 2 yıl hapis cezası verildiğine dikkat çekildi.
Haberde, tutukluların listeden suç seçtiklerinde, kamplarda ya da hapishanelerde ne kadar kalacaklarını hesap edebildikleri için mutlu oldukları aktarıldı.
Sahte yargılamaların, kampların varlığıyla ilgili yükselen tepkiler nedeniyle yapıldığına işaret edilen haberde, özellikle dini aktivitelere katılanların entegrasyonun mümkün olamayacağı gerekçesiyle belirsiz süreliğine hapse atıldığı, bazılarının fabrikalarda çalışmaya zorlandığı ve bazılarının ise ev hapsine mahkum edildiği iddiasına yer verildi.
Öte yandan, DW'nin konuştuğu Uygurlar, tutukluluk günlerinde maruz kaldıkları uygulamalar ve cinsel istismarların kendilerinde hafıza kaybı, uyku ve kaygı bozukluğu gibi fiziksel ve ruhsal yaralar açtığını söyledi.
Ev hapsine çarptırılan bir kadın ise Çin Komünist Partisi üyeleriyle haftalık olarak parti düzenlemeye zorlandığını ileri sürdü.
- Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplar
Çin'de son yıllardaki Uygurların kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygurlar ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.
Çin'in Uygurlara Suç İsnat Ettiği İddiası
Deutsche Welle'nin haberinde, kamplarda tutulan Uygurlara liste verilerek buradan bir suç seçmelerinin ve itiraf etmelerinin istendiği iddia edildi.