Cindoruk, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, anayasa değişikliği paketine 'hayır' deme gerekçelerini açıkladı.
Referandumun bir seçim olmadığını ifade eden Cindoruk, bugün verilecek bir 'evet' kararının seçimle düzelmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Referandum sonuçlarında 'evet' çıkmasının ülkeyi 'tek adamlık ve başbakanlık rejimine' götüreceğini öne süren Cindoruk, AK Parti'nin YAŞ ile önlerindeki engellerden birisini aştıklarını düşündüklerini, referandumla da yargı organı engelini aşmayı hedeflediklerini ifade etti. Cindoruk, anayasa değişikliği maddelerini titiz bir şekilde incelediklerini belirterek, Başbakan'ın sekiz yıllık konuşmasını da incelediklerini ve demokrasiyle ilgili bir ışık görmediklerini kaydetti.
Başbakan Erdoğan'ın "27 Mayıs'la hesaplaşıyorum" dediğini kaydeden Cindoruk, "Bu çoktan oldu. Onu biz yaptık. 27 Mayıs'ta o çocuktu. Biz hesaplaşmayı yaptık. Partiler kurduk, iktidarlar değiştirdik. 12 Eylül'le ilgili de yaptık. Biz hapse girdik, bizimle ilgili kararlar verildi. Ben onları zor günlerde hapishanelerde, sürgün yerlerinde görmedim. Demokrasi için bir tek kalem oynatmadılar." dedi.
Ölçülerinin hukuka uygun veya aykırı olması yönünde olduğunu belirten Cindoruk, "Silivre'deki hapishane hukuka aykırı ise söyledim. Bana Ergenekoncu derler, demezler söylerim. Ben Yassıada'da bu duygularla sanıkları savundum. Bana 'vatan haini' dediler. Onlar bana yapışmadı." diye konuştu.
Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Ergenekon davasından yargılanan gazeteciler Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan ile ilgili açıklamalarını hatırlatan Cindoruk, kendisinin konuyla ilgili daha önce açıklamalarının olduğunu dile getirdi.
Hükümeti anayasa değişikliği konusunda kötü niyetli olmakla suçlayan Cindoruk, anayasa değişikliği konusunda halkın sağduyusuna güvendiğini belirtti. Cindoruk, Başbakan Erdoğan'ın miting konuşmalarında sinirli olmasının temelinde anayasa değişikliğine halkın destek vermemesinin olduğunu öne sürdü.
Demokrat Parti tabanının büyük bir kısmının referanduma 'evet' oyu vereceği yönünde açıklamaların geldiğini ve eski Antalya Belediye Başkanı Hasan Şubası'nın referandumda evet oyu vereceğini açıklamasının hatırlatılması üzerine Cindoruk, "Demokrasiye inan bir siyasi partiyiz. Bireysel olarak söyledikleri partilerimizi bağlamaz, özgürdürler. Eğer örgütlü bir biçimde partinin yetkili organı kararına karşı çıkılırsa disiplin suçudur, elbette onu takip ederiz. Bizim çoğunluğumuz hatta yüzde 99'umuz hayır oyu verecektir. Demokrat Parti kalitesi onu gerektirir. Geçmişte idam edilen biziz, hapse sokulan biziz, dayak yiyen biziz, işkence gören biziz. Biz demokrasi haklarımızı savunuruz ve yandaş basın aklıyla da iş yapmayız. Biz sicilimiz tertemiz." diye cevap verdi.
'BDP, YARSAV ve PKK terör örgütüyle yan yana olmaktan rahatsızlık duymuyor musunuz?' yönündeki soruya ise Cindoruk, şu cevabı verdi: "Bizim sicilimiz tertemiz. Bizim siyasette korkacağımız hiçbir şey yok. Ben kimseden korkmam. Terör örgütü ile irtibat kuran ve Habur'da adaleti teslim eden bu hükümettir. İçişleri Bakanı'nın ne işi var orada? İşbirlikçi olan onlar. Terörle mücadeleyi demokratik koşullar içinde en şiddetli şekilde yapılmasını istiyoruz. Terörle mücadele eden generali tutuklamak isteyen onlar. Önemli olan siperde değil siyasette dik durmak. Biz siyasette 50 yıldır dik durduk."
Cindoruk, tek bir partinin yaptığı anayasa değişikliğinin demokrasiye yakışmayacağını ve demokrasiyi inciteceğini savundu. Cindoruk, anayasa değiştirme teamüllerine göre tek partinin anayasa değiştirmesinin olmadığını söyledi. Cindoruk, 'hayır' oyu verme kararlarının Allah'a karşı hesap verme vebalini ortadan kaldıracak şekilde olduğunu sözlerine ekledi.
