Cizre'deki İzinsiz Gösteri

Baba Uytun, yaptığı açıklamada, Mardin İdare Mahkemesine 200 bin liralık tazminat davası açtıklarını ancak mahkemenin ''tazminat davasının adil yargılama bakımından kabul edilebilir olmadığı'' gerekçesiyle Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması hakkındaki kanun kapsamında 20 bin lira ödenmesini kararlaştırdığını söyledi.

''Bizim için para önemli değil. Çocuğumuzun ölümüne neden olan kişinin yargı önüne çıkartılıp cezalandırılmasıdır'' diyen baba Uytun, şöyle konuştu:
''Eşim merdivenlerden yukarı çıkarken Mehmet'i kucağına alıp içeriye gireceği sırada Cizre Vergi Dairesinde nöbet bekleyen jandarmalar ortada hiçbir olay yokken eşimi hedef alarak evin girişine gaz bombası attı. Atılan gaz bombası Mehmet'in kafasına isabet etti ve oğlum kanlar içinde kaldı. Eşimin çığlık sesleri ile dışarı çıkmak istedim ancak yoğun gazdan dolayı çok zorlandım ama kapıya vardığımda eşimin kucağında olan 18 aylık oğlumu kanlar içinde gördüm. Çocuğu alarak hastaneye gitmek için aşağıya indim ve yoldan geçen bir vatandaşın aracına binerek çocuğumu hastaneye götürdüm. Diyarbakır'da 11 gün boyunca yaşam mücadelesi verdiği yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybetti.''
Annesinin kucağındaki çocuğuna gaz fişeğinin evin girişinde isabet ettiğini anlatan baba Uytun, ''Mahkemenin verdiği kararı ve devletin, 'Annesi çocuğu balkona çıkartmasaydı' savunmasını kabul etmiyoruz. Çocuğum evin girişinde öldürüldü ancak mahkeme evin balkonunda diyor ben bu kararı kabul etmiyorum. Bu kararı hiçbir vicdan kabul etmez'' dedi
Davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyacaklarını dile getiren baba Uytun, şunları söyledi:
''Bir çocuğun ölümüne sebep olmak ve öldürmenin cezası veya karşılığı 20 bin lira ise ben servetimi vereceğim bana çocuğumu geri versinler. Ya da çocuğumun ölümüne neden olan kişi bana 18 aylık çocuğunu versin ben ona 20 bin lira vereceğim ve onun çocuğunu öz evladım gibi bakıp, okutup büyüteceğim ve davadan vazgeçeceğim. Adalet yerini bulsun diye bu davayı açtım ancak adalet böyleyse ben bu adaleti kabul etmiyorum. Olayın faili ve failleri adalet önüne çıkarılıp cezalandırılmadığı sürece ben bu kararı kabul etmiyorum ve o adamın peşini de bırakmayacağım.''
Baba Uytun, devletin ilgili birimlerince davaya gönderilen savunmada, Mehmet Uytun'un gaz fişeği ile değil, göstericilerin attığı iddia edilen taşlardan yaralandığı ileri sürülerek, ''Eylemci grubun taşlı saldırıda bulunduğu ve güvenlik güçlerinin müdahalesi sırasında küçük bir çocuğu evin balkonuna çıkaran annenin de sorumluluğunun bulunduğu, annenin ve teröre müzahir grubun eylemlerinin idarenin sorumluluğunu ortadan kaldıracak nitelikte olduğunun'' ifade edildiğini kaydetti.

Cizre Cumhuriyet Başsavcılığınca, olayla ilgili olarak Uzman Çavuş Hakan Alkan hakkında soruşturma açılması için Kaymakamlığa başvuruda bulunulduğunu sözlerine ekleyen baba Uytun, bu konuda izin verilmediğini ileri sürdü.