Yerel mahkeme kararında İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "eşler arasındaki eşitlik" ilkesinin hiçe sayıldığını öne süren baba, 20 bin lira maddi, 100 bin lira manevi tazminat talebinde bulundu.
İbrahim Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 13 yıl evli kaldığı T.A'dan 2009 yılında boşandığını, eşinin, şu anda 17 yaşında olan down sendromlu ve 6 yaşındaki iki erkek çocuğunu "kaçırdığı" iddiasında bulunarak mahkemeye başvurması üzerine, yerel mahkemenin "çocuklarını ayda iki kez icra yoluyla görebileceğine" hükmettiğini anlattı.
-Çocuğunu icra memuru aracılığıyla görebiliyor
Hiçbir belge, delil olmadan yerel mahkemenin sadece eski eşinin ifadesiyle "babalığını elinden aldığını" öne süren Aksoy, çocuklarını ayın ilk ve 3. haftasında görebilmek için icra müdürlüğüne 600 lira civarında para yatırdığını kaydetti.
Öz çocuğunu görebilmek için icra işlemi yapmanın gururuna dokunduğunu dile getiren Aksoy, "İcra memuru, pedagog ya da psikolog ile Tire'deki eski eşimin kapısına gidiyorum. Bu bir ebeveyn için işkence. Buna dayanabilmek maddi ve manevi güç istiyor. Çocuğumu görebilmek için yıllardır binlerce lira para yatırdım. İşin maddi kısmından öte manevi yönü de çok yıpratıcı. İnsanın kendi çocuğunu görebilmek için kapı kapı dolaşıp para yatırması, icra memurlarıyla gidip çocuğunu alması çok dokunuyor" diye konuştu.
- "Eşitlik ilkesine aykırı"
Yerel mahkemelerin bu yöndeki kararları doğrultusunda, kendisi gibi onbinlerce baba ya da annenin çocuğunu icra yoluyla görebildiğini savunan Aksoy, bu durumun birçok kişiyi mağdur ettiğini ve Türkiye'nin de imzaladığı uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu savundu.
"Benim gibi onbinlerce baba ve anne var. Babalık sıfatları elinden alınmış çocuklarını göremiyorlar" diyen İbrahim Aksoy, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin de imzaladığı uluslararası sözleşmelerden kaynaklı haklarımız var. İnsan Hakları Sözleşmesi'nde 'Eşlerin, evliliğin sona ermesi durumunda çocukları ile ilişkilerinde medeni haklar ve sorumluluklardan eşit şekilde yararlanırlar' ilkesi çiğnenmiştir. Sözleşmede eşlerin eşit olduğu yazıyor. 'Anne de baba da çocuklarını görürken, onların sosyal sorumluluklarını paylaşırken her şey ortaktır' diyor. Ben bu ortaklığı istiyorum. Bir baba olarak hakkımı istiyorum. Çocuğumu görme hakkım 2 defa ile kısıtlanamaz. Çocuklarımı icra yoluyla ve sadece ayda 2 kez görmek istemiyorum. Uluslararası sözleşmelerden kaynaklı hakkımı istiyorum."
Aksoy, bu durumun düzeltilmesi için uluslararası sözleşmelerin sağladığı haklara dayanarak mağduriyetine yol açtığını savunduğu yerel mahkeme kararına karşı Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğunu bildirdi.
Aksoy, başvurusunda devletten 20 bin lira maddi ve 100 bin lira da manevi tazminat talebinde bulundu.
Çocuğunu 'İcra' Yoluyla Görebilmesini Anayasa Mahkemesi'ne Taşıdı
Boşandıktan sonra velayeti anneye verilen biri down sendromlu iki çocuğunu aylık yaklaşık 600 lira para yatırarak "icra" yolu ile görebilen baba, yerel mahkemenin kararını Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı.