Dünya Sağlık Örgütü tarafından ’salgın’ olarak nitelendirilen obezite her geçen gün artarken, yetişkinlerin yanı sıra çocuklarında şişmanlaması aileleri endişelendiriyor. Hareketsiz yaşam, bilgisayara başında geçirilen sürenin uzaması ve bu sırada tüketilen gıdalardan alınan kalorinin yakılamaması sorunların başında yer alıyor. Uzmanlar gelecekte kilo problemi olacak çocukların başka sağlık sorunları yaşamaması için yasaklama getirmeden sınırlandırma yaparak kilo sorunun kontrol altına alınmasını öneriyor.
Tokat’ta abur cubur tüketmeyi seven ve kilosu artması neden ile uzmandan destek alan aile kızlarının kilosunun düşmeye başlaması ve alışkanlıklarından vazgeçmesi nedeniyle mutlu. 10 yaşındaki Şehbal Altunordu, bazı ürünleri tüketmeyi azaltarak 50 kilodan 42 kiloya düştüğünü ifade ederek, "Ara öğünlerimi yaptım, düzenli beslendim. Süt gruplarını, proteinlerimi artırdım gazlı içecekler, cips gibi abur cubur dondurma gibi şeylerden vazgeçtim" dedi.
Kızının abur cubur ürünleri çok sevdiğine dikkat çeken Sabiha Altunordu, yasaklamadan bu alışkanlığından vazgeçirdiklerini ifade ederek,"Şimdi gayet güzel hiç yemediği kuru meyveleri yiyor. Bu şekilde beslenerek kilo vermeye devam ediyor. Vazgeçemediği yiyeceklerden birisi de çikolata idi. Bütün yiyeceği yerine yarısını yemeye başladı.
Bu şekilde ara öğünlere de dikkat ederek zorluk çekmedik" diye konuştu.
4-11 yaş arasında görülen kilo problemi obezitenin habercisi
Diyetisyen Cansu Kargu, yapılan araştırmaların 4-11 yaş arasındaki çocuklarda görülen kilo probleminin ileri de görülecek obezitenin habercisi olduğunu ifade ederek,"Bu noktada ailelere anne ve babalara ciddi görevler düşüyor. Çocuğu güzel gözlemlemeleri gerekiyor ve değerlendirmeleri gerekiyor. Eğer çocukta beklenmeyen bir kilo artışı varsa yada yeme davranışlarında bir bozukluk varsa muhakkak bir profesyonel destek almaları lazım. Günlük olarak bilgisayar ve televizyon başında geçirilen süre arttıkça çocuklarda da kilo problemi artmakta. Bu noktada aileler çocukları fiziksel aktivitelere teşvik etmeli. Günlük aktivitelerinin biraz daha artırılması noktasında çocuğa yardımcı olmalı muhakkak" dedi.
Çocuğunuzla inatlaşmayın
Kargu, çocuklarla sağlıklı beslenme ve diyet konusunda kesinlikle inatlaşılmaması gerektiğini ifade ederek açıklamalarına şöyle devam etti:
"İnatlaşma yada zorlanarak yapılma, profesyonel destek alırken bile çocuğu zorla muayeneye getirme durumu olursa çocuk buna karşı tepki oluşturuyor. Bu tepki ile beraber söylenilen şeyler sanki onun yararına değilmiş gibi çok normal olmayan kendince çok fazla sağlıklı olmayacak davranışlar sergileyebiliyor. Bunun yerine çocukla işbirliği yapılmalı. Çocuklara sağlıklı besinler anlatılarak yararları bahsedilerek ikna edilmeli, bu yöntemde bize daha çok yardımcı olur diye düşünüyorum."
Çocukların vazgeçemedikleri Fast Food ürünlere dikkat çeken Kargu, "Tamamen yasaklanmalı demiyorum çünkü yasağa rağbet oluşabiliyor. Onun yerine alternatifler sunulabilir. Yada sınırlandırılabilir. Önceden haftada 3 gün Fast Food tüketen bir çocuğa tamamen yasak diyemeyiz. Bunu haftada bire düşürerek sınırlandırma yapabiliriz. Fast Food yanında kullandığı bir içeceği gazlı içecek ise ayrana çevirerek kalorisini düşürebiliriz. Yada Fast Food gıdaya farklı yağlı soslar kullanıyorsa soslar menüden çıkartarak menünün kalorisini düşürmüş olabiliriz. Yani çocuktan sevdiği besinleri tamamen almak değil onun yerine alternatifler sunarak yada kalorisini azaltma yönünde ikna etmeye çalışılarak bu süreç atlatılabilir" şeklinde ifadelere yer verdi.
Çocuğunuzla Diyet Konusunda İnatlaşmayın Uyarısı
Diyetisyen Cansu Kargu, çocuklarla sağlıklı beslenme ve diyet konusunda kesinlikle inatlaşılmaması gerektiğini ifade ederek, "Çocukların vaz geçemedikleri abur cubur gıdalar Fast Food ürünler tamamen yasaklanmalı demiyorum? Çünkü yasağa rağbet oluşabiliyor. Onun yerine alternatifler sunulabilir yada sınırlandırılabilir" dedi.