Çocuk Dostu Mobilyalar

Çocuk Dostu Mobilyalar

Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencileri, TEGV (Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı) İzmir Çiğli Eğitim Parkı’nda eğitim faaliyetlerine katılan çocuklar için mobilyalar tasarladı. Çocukların da fikirleri alınarak, ihtiyaçlar doğrultusunda tasarlanan mobilyalar bu yıl içinde üretilip, parka bağışlanacak.

Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü 3’üncü sınıf öğrencileri ‘mobilya tasarımı’ dersi kapsamında sosyal sorumluluk projesine imza attılar. Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğretim Görevlisi Sergio Taddonio’nun proje koordinatörlüğünde TEGV İzmir Çiğli Eğitim Parkı yetkilileri ile bir araya gelen 90 öğrenci, 6-14 yaş arası çocukların park içinde kullanacakları mobilya ihtiyaçlarını belirledi. Ortaya çocukların hem enerjilerini hem de yorgunluklarını atabilecekleri birbirinden ilginç 45 tasarım ortaya çıktı. Tasarımlar ise Çiğli Eğitim Parkı’nda çocukların beğenisine sunuldu.

Çocukları kısıtlamayan mobilya

Hayvan anatomilerinden esinlenerek hazırladıkları tasarımlarla çocukların yüzünü güldürmeyi başaran öğrenciler, projelerini şöyle anlattılar:

Almina Pilancıoğlu ve İlayda Naz Yüksel, “Çocukların hareketlerini kısıtlamayan, onları özgür kılacak bir mobilya tasarlamak istedik. Bu nedenle yengeçlerin sağlam iskelet yapıları ve 8 bacağından esinlenerek hem eğlenceli hem de güvenli bir oturma elemanı tasarladık. Tesisin ortak alanlarında rahatlıkla kullanılabilecek olan oturma elemanı ile çocukları rahatlıkla hareket etmeye teşvik etmeye çalıştık" dedi.



"Kuğudan esinlendik"

Ecem Ezer ve Deniz Altümsek ise“6-9 yaş grubu çocuklar için tasarladık. Tasarımda hayvan olarak kuğu seçtik. Çocukların rahatça oturabilecekleri bir oturma düzeni oluşturduk. Tasarımda kitap ve çeşitli eşyaların da rahatça konulabilmesi için yer de ayırdık" ifadelerini kullandı.

Ayça Türkoğlu ve Beril Birbudak da “Eğitim parkının kütüphanesinde askılık ve ayakkabı çıkarırken oturulacak bir alan eksikliği olduğunu tespit ettik. Sosyal ve barış canlısı olarak da bilinen zürafaların uzun boylarından esinlenerek bir tasarım ortaya çıkardık" dedi.



Bal arıları gibi sallanacaklar

Deniz Günay ve Selin Erdem ise “Bal arıları iletişim kurmak için dans eder. Buna sallamak, sallanmak anlamına gelen ‘waggle’ denir. Biz de bal arılarından esinlenerek çocukların hareket etme isteğini kısıtlamadan enerjilerini atabilecekleri hareketli bir oturma elemanı tasarladık" diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile