Bir cerrah titizliğiyle davranmalıdır" dedi.
Birikim Eğitim Kurumları Genel Müdürü Cemil Keskin, Türk Milli Eğitim Sistemi’nde akademik eğitimin yanı sıra duyusal eğitimin verilmesinde eksiklikler olduğunu belirterek, "Akademik başarı hayatta huzuru sağlamak açısından tek başına yeterli değildir" dedi.
Türkiye’deki eğitim sistemi hakkında açıklamalarda bulunan Cemil Keskin, duygusal alan eğitiminin önemine vurgu yaparak, "Ülkemizde akademik eğitim epeyce mesafe kaydetti ama duyusal eğitim konusunda önemli sıkıntılarımız var. Bunu gençlerimizin toplu taşıma alanlarında yaşlılar ile anne ve babalarına davranışlarında, sokaklarda haklarını ararken, ülkemiz insanının emekleriyle ortaya çıkan duraklar ve araçlara saldırılarında görebiliyoruz. Akademik başarı hayatta huzuru sağlamak açısından tek başına yeterli değildir. Bunun için duyusal alan eğitimi çok önemlidir" diye konuştu.
Çocukların davranışını geliştiren en önemli etkenin sosyal çevresi olduğunu anlatan Keskin, “Çocuğumuz, öğretmenin ne dediğini değil, yaptığını yapar. Çocuklar, sokaktaki insanların ve televizyonların ne dediğini çok fazla dikkat etmez. Ama televizyonlarda ve sokakta icra edilen davranışları örnek alır ve onları uygular. Okulda da bu durum böyledir. Okullarımızda öğretmenlerimiz ve velilerimiz kanalıyla en mükemmel davranışı ortaya koyarak, çocuğumuza fırsatlar oluşturuyoruz. Ardından çocuğumuz ilk karşılaştığı zorlukta bu davranışı ortaya koyduğunda artık hayat boyu bu davranışı devam ettirebilir duruma geliyor. Elbette zorluklar ve imtihan süreçleri devam edecektir ama biz bu duyusal alan eğitimimin önemini vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.
"VELİLER, BİR CERRAH TİTİZLİĞİYLE DAVRANMALIDIR"
Birikim Eğitim Kurumları Genel Müdürü, anne ve babaların çocuklara rol model olması gerektiğini, bunu yaparken de bir cerrah titizliğinde davranması gerektiğini söyledi.
Cemil Keskin, çocukların okul haricinde televizyon başında çok fazla zaman geçirdiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Çocuk, okulumuzda geçirdiği süreden çok daha fazlasını evde, televizyon başında geçirmektedir. Bunun için anne ve babaların bu hassasiyetlerin farkında olması çok önemlidir. Anne-babaların çocuğuna hangi davranışı modellediğinin bilincinde olması gerek. Bir cerrah titizliğiyle davranmalıdır. Çünkü gösterdiği davranışı, ilerleyen zamanlarda evladı yapabilir. Özellikle aile, ülke ve millet meselelerinde anne ve babanın ortaya koyduğu duruş ve davranış, çocuğun kişiliğinin oluşmasında çok önemli etki gösterir."
Velilerin çocuğa okullarda öğretilen şeyler hakkında bilgi sahibi olması gerektiğini bildiren Keskin, "Veliler, okulda çocuğuna ne öğretilenleri, evde davranış ve duruşlarıyla destekleyecek. Velilerin bilmesi gereken bir çok konu başlığı var. Çocuğun eğitiminde velilerin katkısı yadsınamaz. Aslında her ev bir okuldur. Onun için biz ‘Okul hayattır’ sloganını kullanıyoruz. Hayat, okulda ve evde yaşanır. Dolayısıyla evdeki temel eğitim süreçleri çocuğumuzun kişiliğini belirleyecektir" şeklinde konuştu.
Çocukların gelişiminde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile televizyon kanalı yöneticilerine önemli görevler düştüğünü vurgulayan Cemil Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocuklarımız, özellikle lise yıllarına kadar gerçek ile hayali ayırt edemiyor. Her ne kadar Medya Okuryazarlığı Dersi versek de ülkemizde milyonlarca çocuk bu eğitimi alamıyor. Bu açıdan televizyon programlarının çocukların kişiliğine olumlu katkı yapacak şekilde düzenlenmesi konusunda RTÜK’e, televizyonculara çok ciddi işler düşüyor. Buradan medyaya ve gazetecilerimize bir çağrıda bulunuyorum. Gelecekte nasıl bir nesil oluşmasını istiyorsanız, onları dizi ve filmlerde modelleyin. Şu anda neyi modellediyseniz, gelecekte de öyle bir nesil ortaya çıkacağını bilmeniz gerek. Rambo’larla yetişen bir nesil, sonra Taksim’de Rambo’yu deneyimlemeye kalkar. Bu hepimizi üzer. Bu açıdan toplumumuza önemli görevler düşüyor. Birikim Okulları olarak biz, bu görevi en hassas şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz."
Keskin, duygusal alan eğitiminin akademik eğitimden daha önemli olduğunu belirterek,"Otobüslerde yaşlılarını, küçüğünü ve büyüğünü yeterince öğrenememiş bir nesil görüyorsunuz. İnternette iç dünyasını dışa vuran gençlerin neler ortaya koyduğunu görüp, endişeleniyorsunuz. Ticarette, yolsuzluklara bulaşmış iş adamları ve akademisyenler görüyorsunuz. Bu, duyusal alan eğitiminin akademik eğitimden çok daha önemli olduğunu gösteriyor. İnsanlar diplomalar alabilir, yüksek makamlara gelebilirler ama öyle bir anda öyle bir davranış gösterirler ki; bu ülkenin ve milletin aleyhine olabilir. Devlet yapımızı dinamitleyebilir. Biz bunlara karşı gerekli eğitimi verecek öğretmenler yetiştirdik. Bu programa ciddi katkı sağlayabilecek velileri eğittik. Ülkemiz için ihtiyaç duyulan bir modeli ortaya koyduk" diye konuştu.
"ÖZEL OKULCULUĞUN MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİNE CİDDİ KATKILAR YAPABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Özel okulların Milli Eğitim Sistemi'ne faydalı olduğunu anlatan Cemil Keskin, yüreğini ortaya koyan eğitimciler ve velilerle oluşturdukları eğitin sistemini tüm Türkiye'ye yaymak istediklerini dile getirdi.
Keskin, diğer özel okullar ve Milli Eğitim Bakanlığı ile aynı hedefi paylaştıklarını anlatarak, "Oluşturduğumuz eğitim modelini bütün ülkeye yaymak istiyoruz. Elbette Milli Eğitim Bakanlığımızın okulları var. Başka özel okullar var. Onların da güzel ahlaklı, akademik olarak başarılı ve donanımlı bir nesil oluşturmayı düşünüyorlar. Fakat bu eğitim, memurlukla olmaz. Gönüllülükle ve yüreğinizi ortaya koymakla olur. Yüreğini ortaya koyacak öğretmenler, yüreğini ortaya koyacak anne ve babalarla bu eğitim gerçekleşebilir. Bu açıdan ülkemizde özel okulculuğun milli eğitim sistemine ciddi katkılar yapabileceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Birikim Okulları'nın sistemini çeşitli kanallar aracılığıyla paylaştıklarını belirten Keskin, "Karşılıklı deneyimlerin paylaşılması süreci gerçekleşebilir. Birikim Okulları'nın modelini çeşitli kanallarla, Milli Eğitim Sistemimize açıyoruz. Onlarla paylaşmaya hazırız. Eğer bu olmayacaksa, Birikim, illerde ve ilçelerde okullar açarak, bu modeli uygulayabilir. Gönüllü öğretmenler ve yöneticilerle çocuklarının eğitimi için yüreğini ortaya koymuş velilerle, bunu başarabiliriz" diyerek sözlerini tamamladı.
'Çocuk Eğitiminde Veliler Bir Cerrah Titizliğinde Davranmalı'
Birikim Eğitim Kurumları Genel Müdürü Cemil Keskin, akademik eğitim epeyce mesafe kaydetti ama duyusal eğitim konusunda önemli sıkıntılar olduğunu belirterek, "Anne-babaların çocuğuna hangi davranışı modellediğinin bilincinde olması gerek.