'Çocuklar Kurguyla Öğrendiğini Asla Unutmaz'

Yazar Ezber: 'İnsanların dertlerini dinliyorum. Farklı insanlarla bir araya gelmek de aslında edebi olarak beni besliyor. Her insandan bir şeyler öğreniyorum' 'Türkiye çocuk edebiyatı konusunda çok iyiye gidiyor. Satış rakamları da okuyucu oranı da oldukça yüksek. Bazı insanlarda 'Ben okumasam da çocuğum okusun' düşüncesi var' 'Aileler çocuğuna kötü gıda yedirmediği gibi kötü kitap da okutmasın. Belki kötü gıdanın bir telafisi var ama kötü bilgi o taze zihne girdikten sonra asla çıkmaz' 'Çocuklar kurguyla öğrendiklerini asla unutmaz. Çünkü bilgiyi kurguyla birleştirdiğinizde normalde zihnimizin kullanmadığımız mekanizmaları işlemiş oluyor'

MUSA ALCAN - Çocuk kitabı yazarı Süleyman Ezber, çocukların anlama kabiliyeti, öğrenme çevikliği ve kavrama hızının ancak okuyarak gelişebileceğinin altını çizerek, "Bilgi tabii ki çok önemli ama çocuklar düz bilgiye karşı bir savunma mekanizması geliştiriyor. Çocuklar kurguyla öğrendiklerini asla unutmaz. Çünkü bilgiyi kurguyla birleştirdiğinizde normalde zihnimizin kullanmadığımız mekanizmaları işlemiş oluyor." dedi.

Yaklaşık 10 yıldır çocuk kitapları kaleme alan Ezber, bugüne kadar 10 kitabı çocuk okuyucularıyla buluşturdu.

Ezber, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yazmanın kendisi için çocukluğundan beri büyük bir tutku olduğunu ve sürekli yazı yazmak istediğini söyledi.

Ortaokuldan bu yana gittiği her okulda dergi çıkardığını aktaran Ezber, üniversitede iktisat bölümünü okuduğunu ve bir müddet finansla ilgili işler yaptığını dile getirdi.

Ezber, şu anda Türk Telekom İnsan Kaynakları'nda iş ortaklığı uzmanı olarak görev yaptığına işaret ederek, "İnsan kaynaklarında daha çok kendimi buldum. Çünkü insana dair her şey faydalı, renkli ve zevkli benim için. İnsan kaynaklarının biraz daha iletişime açık olan yönlerini çok seviyorum. Kaliforniya Üniversitesi'nde pazarlama eğitimi aldım. Bu da hem iş dünyasında hem yazı alanında ufkumu açan bir konu oldu." diye konuştu.

İşi gereği sürekli insanlarla iç içe olduğuna dikkati çeken Ezber, "İnsanların dertlerini dinliyorum. Planlarını ve kariyerlerine vermek istedikleri yönü konuşuyoruz. İlave olarak işe alım yaptığım için haftada 25-30 mülakata giriyorum. Farklı insanlarla bir araya gelmek de aslında edebi olarak beni besliyor. Her insandan bir şeyler öğreniyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Ezber, öncelikle ebeveynlerin çocuklarına örnek olması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Türkiye çocuk edebiyatı konusunda çok iyiye gidiyor. Satış rakamları da okuyucu oranı da oldukça yüksek. Bazı insanlarda 'Ben okumasam da çocuğum okusun' düşüncesi var. İnsanlar çocuğuna iyi kitaplar alarak biraz vicdanlarını rahatlatıyor. 'Bizden geçti artık' diyerek kendileri okumayıp çocuklarını okumaya yönlendiriyorlar. Kitap okumak çok zor değil. Yetişkin kitaplarında da durum fena değil ama inşallah okuma oranı daha da artar."

- "Bir kitap ucuz diye alınmaz"

Kitapların ebeveynler tarafından özenle seçilmesinin önemine değinen yazar, "Belli yazarlar ve yayınevlerini takip etmeliler. Bir kitap ucuz, kampanyalı ya da kapıya kadar getiriliyor diye alınmaz. Nasıl çocuğa bir yiyecek alırken son kullanma tarihinden içindekilere kadar inceleniyorsa, kitaba da öyle özen gösterilmeli. Aileler çocuğuna kötü gıda yedirmediği gibi kötü kitap da okutmasın. Belki kötü gıdanın bir telafisi var ama kötü bilgi o taze zihne girdikten sonra asla çıkmaz." ifadelerini kullandı.

Süleyman Ezber, çocukların zihinlerinin daha taze ve dinamik olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

"Eğitim sistemi nasıl olursa olsun, çocukların anlama kabiliyeti, öğrenme çevikliği ve kavrama hızı değişmez. Bunlar ancak okuyarak gelişir. Bunun için de bilgiyi bir kurgu içerisinde güzel bir şekilde veren kitaplar tercih edilmeli. İnternet başta olmak üzere her yerden bilgi akıyor artık. Bilgi tabii ki çok önemli ama çocuklar düz bilgiye karşı bir savunma mekanizması geliştiriyor. Biz bilgiyi bir kurgu içerisinde veriyoruz. Bilgiyi bir öykü içerisinde vermek, Milli Eğitim Bakanlığının eğitim sistemlerinde de uzun yıllardır değişmeyen uygulama. Çocuklar maceranın peşinde koşarak, kitaptaki karakteri takip ederek öğreniyor. Çocuklar kurguyla öğrendiklerini asla unutmaz. Çünkü bilgiyi kurguyla birleştirdiğinizde normalde zihnimizin kullanmadığımız mekanizmaları işlemiş oluyor."

- Yerli ve milli kahraman "Süper Selim"

Çocuk kitaplarının renkli resimli dünyasını çok sevdiğini söyleyen Ezber, "Çocukları bu internet çağında kitabın başına oturtmak biraz zor. O yüzden aslında çocuk kitaplarında çok yoğun bir mizah var. Hatta yer yer absürt komediye kaçıyoruz. Böyle olunca çocuk o kitabı okuyabiliyor. Cümle yapıları çok önemli. Çok basit yazdığınızda çocuğun canı sıkılıyor, çok ağır yazdığınızda anlamıyor. Cümleleri ilgili yaş grubuna göre ayarlıyoruz." şeklinde konuştu.

Ezber, hedef kitleyle buluşmak adına imza günlerini çok önemsediğini anlatarak, doğru bilgi veren, bilgiyi doğru veren ve doğru üslup kullanan eserlerin tercih edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Bu ay 3 kitabını daha okuyucularıyla buluşturacak olan Ezber, konuşmasını söyle tamamladı:

"Her gün bir dini kelime ve bir güzel davranış öğreten kitaplarımın yanı sıra 5 kitaplık 'Burada Türkçe Konuşuyoruz' serisiyle yerli ve milli kahraman 'Süper Selim' serisi var. Selim, hem avukat hem kahraman hem mucit. Eminönü'nde kimsenin giremediği bir teknoloji atölyesi var. Orada icatlarını yapıyor. İlk macerada Topkapı Sarayı'nı, ikinci kitapta Ayasofya'yı işliyoruz. Kasım'da çıkacak kitaplarda da yine farklı tarihi mekanları işleyeceğiz. 'Arkadaşım Kur'an' kitabında da kısa surelerin manalarını ve öykülerini anlatıyoruz."

Kitapları "Uğur Böceği Yayınları" ve "Nesil Çocuk Yayınları" tarafından yayımlanan yazar, "Plaza Türkçesi'ni eleştiren bir yetişkin kitabının hazırlıklarını da sürdürüyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile