Bir Woody Allen şaheseri...
Geçen hafta gösterime giren Woody Allen’ın son filmi Whatever Works’u (Kim Kiminle Nerede) izlemenizi tavsiye ederim, kaçırmayın bu filmi...
Suratımda kocaman bir sırıtmayla izledim filmi...
Woody Allen’dan her dakika bir sürpriz beklediğim için olabilir bu diye düşündüm ama değil adamın esprileri nefis...
Fonda New York ve önde sorunlu karakterleriyle klasik bir Woody Allen filmi...
Daha filmin başında filmin ana karakteri Boris seyirciye dönüp söylüyor zaten; “Yılın en iyi hissettiren filmi değil bu” diye...
Ayağı aksayan, bir zamanlar fizik profesörü olan 60’ını aşmış Boris o kadar sorunlu ki, düşünün babası bile sabah gazeteleri okumaktan sıkılıp intihar etmiş bir adam...
Kendisi de en az babası kadar deli...
Filmin daha başında görüyoruz ki intiharı kendisi de denemiş.
Sokakta yaşayan 21 yaşında güzel bir kızı evine alıyor ve yaşlı adam-genç kız aşkıyla film daha başında Nabokov’un Lolita’sına dönüyor.
Ancak daha sonra katılan yan karakterlerle film bir anda evlilik, aldatma, ilişkiler, cinsel uyanışlar üzerine bir şova dönüşüyor.
Woody Allen bu hikayenin filmini çekmiş ama çok güzel bir tiyatro oyunu olabilecek kadar da güçlü bir metni var.
Bizim tiyatro gruplarından biri bu filmin metni üzerinde çalışmalı.
En az filmi kadar komik bir tiyatro oyunu da çıkar bu Woody Allen senaryosunun.
Seinfeld ve Curb Your Enthusiasm gibi efsane komedi dizilerinin yaratıcısı Larry David muhteşem oynuyor filmde.
Sit-com dahisi olan Larry David yerine bir başkası olsa Whatever Works bu kadar lezzetli bir film olmazdı.
Boris’in seyirciye dönüp söylediği şu sözler filmle ilgili her şeyi anlatıyor aslında;
“Alıp vereceğiniz bütün sevgi, çalabileceğiniz ya da üretebileceğiniz bütün mutluluk, zarafetin her geçici ölçüsü, ne istiyorsanız hepsi kendi insancıl becerinize bağlı”...
Whatever Works’u kaçırmayın derim...
Eczacıbaşı’nın ardından
Mehmet Barlas, Şakir Eczacıbaşı’nın ölümünü Hürriyet’te hiçbir köşe yazarının ele almamasını eleştirdi.
Barlas’ın bu eleştirisinin yayınlandığı dün Hürriyet’te iki yazı birden vardı Eczacıbaşı’yla ilgili; biri Doğan Hızlan’ın yazısı, diğeri de Kanat Atkaya’nın yazısı...
Mehmet Abi, keşke bu yazıyı yazmak için bir gün daha bekleseydi...
Hadi hepimizi geçtim, Doğan Bey’in bu konuda kalem oynatmaması düşünülebilir mi?..
20 liraya patlamış mısır!
Haliç Kongre Merkezi’nde sahnelenmekte olan Mickey’nin Masal Dünyası adlı gösterinin çocukları nasıl etkilediğini cumartesi günü yazmıştım.
Yeğenim hâlâ o gösteriyi anlatıyor, bir daha gidelim deyip duruyor.
Dün tam sayfa ilanı vardı gazetede, biletler hızla tükeniyormuş zaten.
Ancak organizasyonun bir büyük hatası var.
Bütün çocuklar ağlayarak ayrılıyor gösteriden.
Neden biliyor musunuz, her şey ateş pahası da ondan.
Gösteriden sonra çocuklar gösteriyle ilgili ürünleri satın almak istiyor haliylen...
Ancak en ufak bir oyuncak 40-50 liradan başlıyor, anneler babalar kazıklanmak istemeyince de alışveriş yapmıyorlar ve çocuklar ağlaya zırlaya ayrılıyorlar gösteri merkezinden.
Şu kadarını söyleyeyim, bir kutu patlamış mısır bile 20 liraya satılıyor çocuklara.
20 liraya patlamış mısır mı olur?
Sinemalarda bile 5 lira, 10 liralık şey Mickey’nin Masal Dünyası’nda 20 lira...
Pazarda bu mısırın kilosu 50 kuruş yahu...
İşletmeciler bu rakamı gözden geçirseler hiç fena olmayacak, çocuklar fena halde sevinir.
İvedik’in asıl rakipleri
Recep İvedik 3’ün ilk iki filmden de çok izleneceği iddiamın arkasındayım.
Bu sezon seyirciyi yerlere yatıracak tek bir komedi çıkmadı çünkü...
Herkes Yahşi Batı’yı rakip olarak gösterdi İvedik’e ama bana kalırsa onun gizli iki rakibi var.
Biri Ata Demirer’le Demet Akbağ’ın oynadığı Eyvah Eyvah...
Diğeri de Çok Film Hareketler Bunlar...
Asla geçemezler ama Recep İvedik’i gişede en çok zorlayacak olan önce Mutfak ekibidir, sonra da Ata Demirer.
Cengiz Semercioğlu
Çocuklarına mısır bile alamadılar
Haliç Kongre Merkezi'nde sahnelenmekte olan Mickey'nin Masal Dünyası adlı gösteride aileler çocuklarına patlamış mısır bile alamadılar...