Çocuklarla İletişime Geçmenin 21 Altın Kuralı

Trabzon’un Sürmene ilçesinde ‘Çocuklarla iletişim’ adı altında konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Sürmene Devlet Hastanesi doktorlarından Uzman Psikolog Abdülaziz Yılmaz çocuklarla iletişim kurmanın 21 önemli kuralını açıkladı.

Sürmene Kulaçzade Ahmet Kültür Merkezi‘nde gerçekleştirilen konferans yaklaşık 1 saat sürdü. Aileler için en büyük nimetin çocuklar olduğunu vurgulayan, fakat yetiştirilemediği zaman bu büyük nimetin sıkıntıya dönüştüğünü belirten Uzman Psikolog Abdülaziz Yılmaz, “Çocuk eğitiminde sabır adeta zorunluluktur. Bizler bu zorunluluğu en başta yerine getirmek durumundayız.” dedi.

    İyi birer anne ve baba olmanın çocuğunun bütün özelliklerini bilip ona göre muamele etmekle gerçekleşebileceğini belirten Yılmaz, bu nedenle çocuklarla her zaman iletişimimizin kuvvetli olması gerektiğini söyledi. Çocuklara sevgiyle yaklaşılmasının gerekliliğini dile getiren Yılmaz, "Çocuklarımızla iletişim kurabiliriz ve onları nasıl anlayabiliriz?" şeklindeki soruların cevabını ise 21 maddeyle şöyle özetledi:

-Onları dinlemek.

-Onlarla büyüklüğümüzü unutarak seviyeli tartışmak.

-Eleştirilerine tahammül etmek.

-Aile içi iletişimin kuvvetli olması.

-Sözlerimizle onlara mesajımızı iletmek.

-Sözsüz mesaj (hareketlerimizle onlara mesaj vermek)

-Tutarlılık (Söylem ve eylem bütünlüğü olmalı).

-Doğal olma.

-Övgülü sözler kullanma.

-Kıyaslama yapmama.

-Onlara zaman ayırma.

-Empati yapma.

-Sevgiyi ifade etme.

-Öfkelenmemek.

-Karşılıklı güven aşılama.

-Duygularını ifade etme ve paylaşma.

-Hoşgörü ve uzlaşmacı olma.

-Öğüt verme.

- Eleştirilebilir olma

-Dayak vurmama.

    Bu 21 maddeyi tek tek açıklayarak konferansa katılan anne ve babaların anlamasını sağlayan Yılmaz, dayak konusuna ise ayrı bir parantez açtı. "İletişim yönteminde asla dayak olmamalı." diyen Yılmaz, çocuğun ne kadar yaramaz olursa olsun dövme ile bir sonuç alınamayacağını söyledi. Dinimize göre de dövmenin sonuç alınacak bir yöntem olmadığını belirten Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: "Mesela; çocuğumuz çok yaramazlık yapıyor. Hiçbir sözümüzü dinlemiyor. O zaman iz bırakmadan, kanatmadan, kırmadan ve kalıcı acı bırakmadan hafifçe dövebilirsiniz. O esnada çocuğumuz bize ‘Allah aşkına’ derse, işte bu kelimeden sonra dinimize göre kesinlikle dövmeyi bırakmamız gerek. Her defasında bu kural geçerlidir. Çünkü Allah‘ın aşkı en büyük aşktır."