Çomü Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertuğrul Ercan:

Çomü Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertuğrul Ercan:

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertuğrul Ercan, sağlıkta yaşanan eşitsizliklerde temel sorunun sağlık hizmetlerine ve hayat kurtarıcı nitelikteki bilgiye ulaşmadaki küresel eşitsizlikler olduğunu belirterek, "Üniversitelerin en önemli görevlerinden birisi de içinde yaşadıkları toplumun sorunlarına kalıcı çözüm önerileri üretebilmeleridir" dedi.
ÇOMÜ Tıp Fakültesi'nde Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı'ndan Yrd. Doç. Dr. Coşkun Bakar ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertuğrul Ercan, geçtiğimiz ay içerisinde Çanakkale'de gerçekleştirilen "Dünya Üniversiteler Kongresi"nde küresel sağlık sorunlarının da ele alındığını belirterek, "Bu kongrede "Sağlık hizmeti adaletsizliğinin giderilmesi" adı altında yerli ve yabancı konukların katılımı yapılan program büyük ilgi gördü. Geride bıraktığımız yüzyıl dünyada sağlık sorunların çözümünde önemli kazanımlar elde edilmiştir. Birçok hastalıktan korunma yolları öğrenilmiş; çiçek ve çocuk felci gibi bazı enfeksiyon hastalıkları ise tamamıyla yok edilebilmiştir. Dünyanın bazı bölgelerinde bebek ve çocuk ölümleri oldukça azalmış ve yaşam beklentileri 80'li yaşlara ulaşmıştır. Son 25-30 yılda hızlanan bu süreç içinde sağlık alanında yapılan harcamalar gözle görülür düzeyde artmış; temelinde sosyal hizmet alanı olan sağlık hizmeti iktisadi bir sektör olarak algılanmaya başlanmıştır. İnsan hakları çerçevesinde algılanan hizmet ise giderek ihtiyaç duyulduğunda satın alınabilen yapıya bürünmektedir" dedi.
Sağlık harcamalarında ve tıbbi bilgi düzeyindeki sürekli artışa rağmen dünyanın birçok bölgesinde sağlık sorunlarının yoksulların yaşam süresini ve kalitesini düşürmeye devam ettiğini de belirten Prof. Dr. Ertuğrul Ercan, "Bebek ve çocuk ölümleri, sıtma, tüberküloz, ishalli hastalıklar ve HIV/AIDS, çeşitli seviyelerde korunma imkanlarına rağmen Sahra Altı Afrika başta olmak üzere dünyanın yoksul bölgelerinde halen hastalık yüküne ve buna bağlı ölümlere neden olmaktadır. Temel sorun sağlık hizmetlerine ve hayat kurtarıcı nitelikteki bilgiye ulaşmadaki küresel eşitsizliklerdir. Bu durum temelde ahlaki bir değerlere sahip olup, insanların yaşam koşullarını, hastalanma ve erken ölme olasılıklarını etkilemektedir. İnsanların sağlık hizmetlerine ulaşımda yaşadıkları bu adaletsizlikler kabul edilemez nitelikte olup, küresel ve bölgesel düzeyde ekonomik, sosyal ve kültürel aktörlerce belirlenmektedir.
Söylem düzeyinde bakıldığında sağlık hizmeti alma hakkının evrensel bir insan hakkı olduğu gerçeği tartışılmamaktadır. Ancak söylemdeki bu netliğin dünyadaki halkların günlük yaşamına yansıdığını söylemek güçtür. 1978 yılında Alma-Ata'da yapılan Temel Sağlık Hizmetleri konferansında sağlık sosyal ve ekonomik kalkınmanın olmazsa olmaz parçası olarak görülmüş ve riskli gruplarla, ihmal edilmiş gruplara özel önem verilmesi gerektiğinden bahsedilmiştir" şeklinde konuştu.
"ÜNİVERSİTELERİN EN ÖNEMLİ GÖREVLERİNDEN BİRİSİ İÇİNDE YAŞADIKLARI TOPLUMUN SORUNLARINA KALICI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÜRETEBİLMELERİDİR"
Sağlıkta eşitsizliklerin çözümünün birden fazla sektörün işbirliğini ve toplumda eşitsizlikleri besleyen aktörlerle yüzleşmeyi gerektirdiğini de belirten Prof. Dr. Ertuğrul Ercan, "Üniversitelerin en önemli görevlerinden birisi içinde yaşadıkları toplumun sorunlarına kalıcı çözüm önerileri üretebilmeleridir. Dolayısıyla eşitsizlikler konusunda ihmal edilen grupların lehine taraf olmak zorundadırlar. Bu konuda ellerinde bulunan en önemli araç araştırma yapma ve veri toplama gücüdür. Eşitsizliklerle mücadelede daha fazla kanıta ihtiyaç bulunmaktadır. Araştırmalar hem sorunun boyutlarının hem de nedenlerinin bilimsel olarak ortaya konulmasını sağlayacaktır. Bu durum çözümün de başlangıcı olacaktır. Dolayısıyla yerelden başlayarak her üniversite çalışma alanlarında sağlıkta eşitsizlikleri ortaya koyacak farklı disiplinlerin dahil olduğu bilimsel araştırmalar yapmalı ve yayınlamalıdır. Eşitsizlik sorunu ilgili tüm disiplinlerle birlikte nedenleri ve çözüm önerileri ile sürekli olarak akademik platformlarda tartışılmalıya devam edilmelidir. Eşitsizlik konusu sağlık eğitimi veren tüm okullardan başlayarak ilgili tüm bölümlerde mezuniyet öncesi ve sonrası eğitim programlarına mutlaka alınmalıdır. Öğrencilerin ihmal edilmiş grupları ve sorunlarını yakından görmeleri ileride sorunun çözümünde aktivist olarak yer alabilmelerini sağlayacaktır.
Sosyal yönden ihmal edilmiş gruplarda yer alan çocukların eğitim hakkının desteklenmesinin de sorunun çözümü için olumlu katkılar sağlayacağı beklenmektedir. Çalışmalar bu gruplardan gelen öğrencilerin gelecekte ihmal edilmiş grupların sorunlarını daha kolay anladıklarını ve söz konusu bölgelerde daha fazla hizmet sunma eğiliminde olduklarını göstermektedir. Eşitsizlik sorununun çözümünde çok önemli bir husus, bu konuyu bilen, kendini bu sorunun çözümüne adamış nesiller yetiştirmektir. Bu nedenle, üniversite öncesindeki okul yöneticilerine ve öğretim elemanlarına önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumluluğun doğru bir şekilde yerine geliştirilmesi sağlık konusunda bilinçli nesillerin yetişmesini sağlayacaktır" dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile