Cuma Hutbesinde 'Oruç' Ve 'Kur'an-I Kerim' Vurgusu

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan ve Türkiye genelindeki camilerde okunan cuma hutbesinde, "Geliniz dilimizi, kalbimizi, tefekkür dünyamızı ve bütün hayatımızı ramazanın ve orucun getirdiği güzelliklerle buluşturalım. Kur'an-ı Kerim'i okumaya ve anlamaya her zamankinden daha fazla vakit ayıralım." ifadesine yer verildi.

"Oruç ve Kur'an Ayı Ramazan" konulu cuma hutbesi, Türkiye genelindeki camilerde okundu.

Hutbede, Bakara suresinin 185. ayetinde ramazan orucunun farz kılındığının bildirildiği ve on bir ayın sultanı ramazan ayının manevi hayat içinde özel bir yeri bulunduğu belirtildi.

Ramazan ayının oruç ve Kur'an-ı Kerim ayı olduğuna vurgu yapılan hutbede, "Ramazan sabır, şükür, tövbe ve tefekkür ayıdır. Ramazan, bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi'ni içinde saklayan en şerefli aydır. Ramazan ibadettir, berekettir, mağfirettir. Ramazan taattir, hayır ve hasenattır." ifadeleri kullanıldı.

- "Her çağda doğru yolu gösteren rehber"

Kur'an-ı Kerim'in kıyamete kadar her çağda ve her coğrafyada insanlara en doğru yolu gösteren rehber olduğu kaydedilen hutbede, şunlara işaret edildi:

"Ramazan, kardeşlik, dayanışma ve paylaşma ayıdır. Geçici olarak yeme-içmeden uzak kaldığımızda, yoksulun halini anlar, nimetlerin kadrini bilir ve rezzak olan Allah'a hakkıyla şükretmemiz gerektiğinin farkına varırız. Ramazan aynı zamanda kötü alışkanlıklara son verme, iyiden, güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır. Ramazan sayesinde hayırlı işlerde yarışır, iyiliğe yatırım yapar, kötü sözden ve amelden uzak dururuz. Birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı gönülden hissederiz. Aramızdaki sevgi ve saygı bağları güçlenir."

- "Mükafatlar diğer aylara göre daha fazla"

Hutbede, bu ayda yapılan ibadetlerin, iyiliklerin, hayırların sevapları ve mükafatlarının diğer aylara göre daha fazla olduğuna dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:

"Öyleyse geliniz dilimizi, kalbimizi, tefekkür dünyamızı ve bütün hayatımızı ramazanın ve orucun getirdiği güzelliklerle buluşturalım. Kur'an-ı Kerim'i okumaya ve anlamaya her zamankinden daha fazla vakit ayıralım. Yıpranan gönül ve zihin dünyamızı Kur'an-ı Kerim'in nuruyla tamir edelim. Oruçlarımızı şuurla tutalım. Yalnız midemize değil, dilimize, elimize, gözümüze, gönlümüze velhasıl bütün uzuvlarımıza bizleri tüm kötülüklerden koruyan bir oruç tutturalım."

Hutbe, Hazreti Muhammed'in "Gönülden inanarak ve karşılığını Allah'tan umarak ramazanı ibadetle geçiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır." hadisi şerifiyle son buldu.