Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin, yeni anayasa referandumu çalışmaları kapsamında Atatürk Havalimanı muhabirleriyle bir araya geldi. Havalimanı basın odasında gerçekleşen ziyarette Özlem Zengin, başta yeni anayasa referandumu çalışmaları olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Artık bu konu sandığa gitme meselesinin ötesinde bir şey"
Havalimanı muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin, yeni anayasa referandumu çalışmalarında gelinen noktaya ilişkin yaptığı yorumda, "Anlattığımız şey aslında ‘18 madde neyi getiriyor?’ Sadece maddeler değil aslında. Biz bunu anlatırken sadece Türkiye içerisinde değil, dünya kamuoyunun buna yaklaşımı, özellikle Hollanda’da sayın bakanlarımıza yapılan muameleyle birlikte dünya kamuoyunun yaklaşımıyla beraber bu meseleyi hangi çerçevede anlatmamız lazım. Artık bu konunun sandığa gitme meselesinin ötesinde bir şey olduğunu düşünüyorum. Türkiye için artık ‘Evet’ ve ‘Hayır’dan öte bir şey ifade ediyor. Bunun böyle olduğunu biliyorduk. Özellikle dünya kamuoyunun konuya bakışı ‘Hayır’ kampanyasını bu kadar aleni şekilde desteklemesi, evet kampanyası muhalefet ederken bütün hukuk değerlerini çiğnemesi yaklaşımımızı başka noktalara çekti. Ben insanımızın da bunu anladığını düşünüyorum. Üniversitelere gidiyorum. Bütün soruları tüketmeye çalışıyorum. Bütün amacım insanların sorularını tüketmek. Hangi zeminde bunu anlamamız lazım. Görmemiz lazım. O zeminin mümkün olduğunca anlatmak yansıtabilmek. Bunun için gayret sarf ediyorum" diye konuştu.
"17’sinde uyandığınızda değil, uygulamaya geçtiğinde görecekler"
Yeni anayasa maddelerinin halkın onayını alması durumunda ne gibi değişikliklerin hayata geçeği hakkında da bilgiler veren Zengin, "Doğası gereği anayasa üst bir çatı. Vergi cezası, trafik cezası hemen hissedersiniz. Kanunlar gibi, anayasa insanlara hemen dokunan bir durum değildir. Bu anayasa değişikliğinin temel bir özelliği var. Bu özellik şu, bu referandumdan sonra Cumhurbaşkanlığı modeline evet çıkması halinde geçecek. Türkiye yürütme yöntemini değişecek. İki sandık olacak. Değişimleri burada görecek. İki sandık. Birisinde yasamayı, birinde de yürütmenin başını yani Cumhurbaşkanını seçecek. Bununla birlikte 2019’da iki sandık vatandaşın önüne konulduğu zaman insanlarımız Türkiye’deki yönetimin tamamına dair işleyişten ancak anlayabilecek nasıl bir değişim olduğunu. Çünkü bunun uygulandıktan sonra görmesi hayatındaki değişimleri yansımaları fark etmesi ancak böyle olacak. Yani 17’sinde uyandığınızda değil, uygulamaya geçtiğinde görecekler" şeklinde konuştu.
"Bu anayasa bizlerden daha çok gençlere hitap ediyor"
Referandum kampanyası kapsamında üniversite öğrencileriyle de sık sık bir araya geldiğini kaydeden Özlem Zengin, "Gençler beni çok heyecanlandırıyor. Bir defa çok cesurlar. Bilerek, inanarak emin olarak sandığa gitmek istiyorlar. Maddeleri öğrenmek istiyorlar. Yasama nasıl olacak yürütme nasıl olacak ve devamında denetim nasıl olacak. Benim en önemsediğim şey özellikle gençlerin her bir maddeyi bilerek kararını teyit ederek sandığa gitmek gayreti içerisindeler. Gençleri böyle görmek benim için çok anlamlı. Geleceğe ümit vaat ettiğini düşünüyorum. Elbette onlara 18-25 yaşın nasıl bir değişim getireceğini anlatıyorum. Maddeler içerisinde hemen göreceğimiz şeylerden bir tanesi Türkiye’de bugüne kadar göz ardı edilen yaklaşık 8 milyon seçmen kitlesi mecliste temsil ediliyor olacak. Bu anlamda bu süreci en çok sahiplenmesi gerekenler bence gelecek için gençlerimiz. Bu anayasa bizlerden daha çok gençlere hitap ediyor" dedi.
"Avrupa’nın İslamiyet’e karşı müthiş bir korkuları, öfkeleri var"
Son dönemde Avrupa’da İslam dinine karşı tutumun arttığını da dile getiren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin, "Bizim gelişmiş ülkeler dediğimiz ülkelerde özellikle orta ve alt gelir gruplarında muazzam derecede fakirleşme var. Belki baktığımız zaman rakamlar bunu göstermiyor. Ama bugün Amerika’da Trump’ın seçilmesindeki en önemli sebeplerden bir tanesi bu. Avrupa’da özellikle sert radikal milliyetçi akımların güçlenmesinin de sebebi bu. Böyle bakıldığı zaman güçlenen Türkiye, bu muhalefetin tepkisi anlamında bir yüz oluşturdu. Bu yüzde kim var. Türkiye var, Sayın Cumhurbaşkanımız var. Çok kötü bir şey var. İslam düşmanlığı var. Hatta ben İslamifobi kelimesini doğru bulmuyorum. Fobi gerçeği olmayan bir şeyden korkmak demektir. Tam tersine özellikle Avrupa’da İslam karşılığı siyaset üretenlerin fobi değil gerçek bir İslam korkusu yaşadıklarını düşünüyorum. İslamiyet’e karşı müthiş bir korkuları müthiş bir öfkeleri var. Bunu aleni bir şekilde yansıtarak kampanya yaratıyorlar. Kendi siyasetlerini bunun için temellendiriyorlar. Bu tüm dünyayı bekleyen en büyük tehlikelerdendir. Eğer AB değerleri yoluna devam etmek istiyorsa muhakkak İslam’la barışmak zorunda, İslam’ı anlamak zorunda. Bundan kaçışı yok" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin daha sonra Atatürk Havalimanı’nda görev yapan personeli de ziyaret ederek bir süre sohbet etti.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin'nden Referandum Açıklaması
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin, yeni Anayasa referandumuna ilişkin, "Türkiye için artık ‘Evet’ ve ‘Hayır’dan öte bir şey ifade ediyor. Özellikle dünya kamuoyunun konuya bakışı hayır kampanyasını bu kadar aleni şekilde desteklemesi, evet kampanyasına muhalefet ederken bütün hukuk değerlerini çiğnemesi yaklaşımımızı başka noktalara çekti. Ben insanımızın da bunu anladığını düşünüyorum" dedi.