Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı da olan Topçu, yaptığı açıklamada, “Suyun hayati, maddi, manevi, bilimsel, sanatsal değer olmasının yanında siyası ve stratejik önemi olduğunu biliyoruz. Bizim milletimiz ise suyu kutsayan tek millettir. Oğuz Kağan, vasiyetnamesinin en önemli bölümünde Türk devletinin müstakbel sınırlarını ‘daha deniz, daha ırmak. Güneş tuğ olsun, gökyüzü çadır’ diyerek çizmiş, bu tarihi sözleriyle de suyun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmiştir. Anadolu’da halkımız, ‘tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın’ diyerek hayatın merkezine suyu koymuş, kendine su veren kimseye de ‘su gibi aziz ol’ demişlerdir. Yine bizim medeniyetimiz suyu insanlığa sunulmuş en büyük nimet ve tüm insanlığın ortak malı olarak görmüş, ‘deniz, büyük göl, büyük ırmaklar ve büyük su kaynakları kimsenin mülkü değildir. Bütün insanlığın ve canlıların bunlardan yararlanma hakkı vardır’ demiştir” ifadelerini kullandı.
Topçu, suyla ilgili hadisler ve Kur’an-ı Kerim’de bahsi geçen ayetlerin olduğunu belirterek, “Peygamberimizin varlığın başlangıcının su ile ilgili olduğuna ilişkin hadisini İmran B. Husayn (ra) şöyle nakleder: ‘Rasûlullah: Ezelde Allah’tan başka bir şey yoktu, arşı da su üzerinde idi. Levh-i Mahfuz’da her şeyi yazdı, gökleri ve yeri yarattı.’ Peygamberimizin suya ilişkin verdiği mesajlardan biri de suyun iktisatlı kullanımıdır. Günümüzde ve gelecekte su ile ilgili sıkıntının ve susuzluğun çaresi ile ilgili, binlerce yıl öncesinden israfa engel olmaya önemli örnek olan abdest alınan su ile ilgilidir. Peygamberimiz, abdest almakta olan Sa’d (ra)’ın yanına uğradı ve ona: ‘Nedir bu israf?’ dedi.
‘Abdestte israf olur muymuş’ diye soran sahabeye, Hz. Peygamber, ‘Evet, sen akarsuyun kenarında bulunsan bile’ buyurmuştur. Ve kutsal kitabımız Kur’an-ı Azimüşşan’da su ile ilgili yüzün üzerinde ayetleri görüyoruz. ‘Üç şey vardır ki bunlar asla yasaklanamaz: Su, ot ve ateş’ diyen ümmeti olmakla şereflendiğimiz bizim Peygamberimizdir” dedi.
Topçu, çevrenin, doğanın ve atmosferin kirlenmesinin öncelikle su kaynaklarına zarar verdiğine dikkat çekerek, “Kirliliğin ve israfın önlenmesi, ‘suyun kıymetini bilme’ bilincinin artırılması ile ilgili proje ve eğitimlere azami öncelik verilmesi dünyamızın ve insanlığın geleceği için hayatidir. Bu nedenle, ekosistemi asırlardır yüksek teknoloji ve sanayii üretimleri ile kirletip zarar veren ülkelerin, ivedilikle bu zararları telafi etmeleri, insanlığa ve tabiata karşı olan borçlarını ödemeleri gerekir. Dünyanın ve insanlığın hayati meselesi olan ’fazla sera gazı salınımı’ yapan ülkelerin kendi karbon pazarlarını oluşturması ve politikalarını uygulaması, diğer gelişmiş ülkelerin tek tip taahhütlerle bağlanıp, gelişmekte olan ülkelerin bir çoğunun da protokolle ortaya konulan hedefleri yerine getirememesi neticesinde BM’nin İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi içinde imzalanmış olan ‘Kyoto Protokolü’de başarısız olmuştur. Yayımlanan raporlar 4 milyar insanın her yılın belirli dönemlerinde su kıtlığı çektiğini,1 milyar insanın evinde temiz içme suyu bulunmadığını gösteriyor. Yüz milyonlarca kişi kirli su kaynaklarını içme suyu olarak kullandığı için her yıl binlerce hayata mal oluyor. Öte yandan tatlı su kaynaklarının hızla yok oluşu ekosisteme büyük bir darbe vuruyor” dedi.
Açıklamasında küresel tehdit Kovid-19’a karşı Türkiye’nin devlet-millet el ele vermiş olduğu mücadelenin dünyanın takdirine şayan olduğunu belirten Topçu, “Zor dönemlerde birlik ve beraberlik içinde olmak milletimizin en güzel vasıflarından birisi. Bu musibeti de, aklın ve bilimin gereğini dua sağanaklarımızla birlikte yerine getirerek aşacağız inşallah” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu'dan Korona Virüs Açıklaması
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Kovid-19’a karşı Türkiye’nin devlet millet el ele verdiği mücadelenin dünyanın takdirine şayan olduğunu belirterek, “Bu musibeti de aklın ve bilimin gereğini dua sağanaklarımızla birlikte yerine getirerek aşacağız inşallah” dedi.