Cumhurbaşkanı Başdanışmanından Yeni Anayasa Ve Başkanlık Açıklaması

Cumhurbaşkanı Başdanışmanından Yeni Anayasa Ve Başkanlık Açıklaması

İzmir Katip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) “Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi” konulu konferans veren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Şükrü Karatepe, mevcut sistemin parlamenter sistem olmadığını belirterek, “Ortada bir sistem var. Teknik olarak bana göre ne deve ne kuş. Bu deve kuşu. Ne parlamenter sistem, ne de başkanlık sistemi” dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Şükrü Karatepe, İKÇÜ’de “Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi” konulu konferans verdi. Öğrencilerin merak ettikleri soruları da yanıtlayan Karatepe, mevcut sistemin parlamenter sistem olmadığını söyledi.

Karatepe, “Cumhurbaşkanının güçlü ve halk tarafından seçilmesi başkanlık sisteminin özelliğidir. Mevcut anayasa artık parlamenter sistem değildir. Ortada bir sistem var. Teknik olarak bana göre ne deve ne kuş. Bu deve kuşu. Ne parlamenter sistem, ne de başkanlık sistemi. Bazı yöntemleriyle parlamenter sistem, Cumhurbaşkanının çok yetkili olması ve halk tarafından seçilmesi başkanlık sistemi” diye konuştu.



“Değiştirile değiştirile yamalı bohçaya döndü”

Anayasanın 1982 yılında düzenlenen darbenin ardından yapıldığını belirten Karatepe, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Darbenin sebebi Türkiye’deki kargaşadır. O zaman da başka tür terör vardı. Ülkemizin geneli ile alakalı bir terördü. İnsanlarımız ana iki gruba ayrılmıştı. Gerekçe ideolojikti. İki tarafın da memleketi kurtarmak için ideolojisi vardı ve kan dökülüyordu. Çok insan öldü. Bunun üzerine 12 Eylül geldi. Dünyada da ideolojik kutuplar vardı. İşte bu çatışmayı gidermek için kafalarında yerleşmiş ideolojileri, yorumlayarak anayasaya doldurdular. 12 Eylülcülerin anayasası öncelikle ideolojik bir anayasaydı. Aradan çok geçmedi, darbenin lideri Kenan Evren Paşa cumhurbaşkanıyken, 1986’da 82 Anayasası değişti. 30 yıldır bu anayasa durmadan değiştiriliyor. Bir metin düşünün, ders notunuz, bir sözleşme düşünün. Bu 16. değişiklik oluyor. İşte böyle bir anayasa ortada. Bu metin bir ideoloji doğrultusunda yazıldığı için yasakçı. 15 değişiklikte yasakların 15’i de değiştirilmiştir. Sürekli olarak 82 Anayasası değişmek zorunda kaldı.”

“Vesayet sistemi toplumu aşağılıyordu”

82 Anayasasının yasaklar getirdiğini ve seçilmişlerin üzerinde vesayet kurduğunu ifade eden Karatepe, şunları söyledi:

“Seçim oluyor, sandığa gidiyoruz, çoğunluğu sağlayan hükümeti kuruyor. Kanun yapacakları zaman öncelikle ‘biz bunu yapsak acaba ne derler?’ diyorlardı. Acaba dedikleri o vesayet kurumuydu. AK Parti iktidarı geldiğinde tak önünü kestiler. Anayasa Mahkemesinde kapatma davası açtılar. 2007’de cumhurbaşkanlığı seçimi için askerler muhtıra verdiler. Kısacası, işte böyle bir vesayet sistemi oluşturmuşlardı. Bu vesayet sistemi toplumu aşağılıyordu.”

“Mevcut sistem parlamenter sistem değil”

Mevcut durumun artık parlamenter sistem olmadığını, parlamenter sistem benimsenirse sembolik bir cumhurbaşkanı seçmiş olunacağını ifade eden Karatepe, “1961 anayasası hiçbir yetki vermiyordu. Bu sistem sonunda 12 Eylül’ün yapılacağı darbe ortamı geldi. ‘Nasıl olsa cumhurbaşkanların hepsi asker kökenli oluyor, cumhurbaşkanlığı makamını güçlendirelim’ dediler. Çok güçlü bir cumhurbaşkanlığı tanzim ettiler. Bu parlamenter sisteme aykırıdır. Parlamenter sistemlerde cumhurbaşkanları semboliktir. 2007’de mecliste yeni bir kanun geldi ve cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi sağlandı. Cumhurbaşkanının güçlü ve halk tarafından seçilmesi başkanlık sisteminin özelliğidir. Mevcut anayasa artık parlamenter sistem değildir” diye konuştu.



“Ne deve, ne kuş”

Parlamenter ve başkanlık sistemlerinin farklı sistem olduklarını ve her ikisinin de düzgün çalışacağını, her ikisiyle çok iyi çalışan ülkelerin olduğunu vurgulayan Karatepe, “Ama geri dönüp halka ‘siz artık cumhurbaşkanı seçmeyeceksiniz’ derseniz, sonra cumhurbaşkanına gidip ‘yetkilerin yüzde 80’inin geri alıyoruz’ derseniz, bunu yapabilirseniz yaparsınız. Ortada bir sistem var. Teknik olarak bana göre ne deve, ne kuş. Bu deve kuşu. Ne parlamenter sistem, ne de başkanlık sistemi. Bazı yöntemleriyle parlamenter sistem, cumhurbaşkanının çok yetkili olması ve halk tarafından seçilmesi başkanlık sistemi. Güçlü bir başbakanımız olduğunda bu sistem parlamenter sistem gibi çalışır, güçsüz bir başbakan olduğunda başkanlık sistemi gibi çalışır. Dediğim gibi, geri dönüş varsa geri dönüş, geri dönüş yoksa başkanlık sistemi” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de başkanı daha güçlü hale getiremezsiniz”

Başkanlık sistemi hakkında da bilgilendirmede bulunan Karatepe, şöyle konuştu:

“Başkanlık sistemi üç eşit gücün kenarından çektiği, üç köşesi de tam eşit. Bunda denge vardır. Bu sistemin özü; halk tarafından seçilen parlamento, halk tarafından seçilen başkana tam eşittir. Biz bunu Türkiye’de böyle yapamazdık. İster istemez ‘Türkiye’ye göre başkanlık’ dedik. Başkanı daha güçlü hale getiremezsiniz. İtiraz edildi. ‘Parlamento üstün olmalı’ dediler. Kararname yetkisinin hemen hepsini geri aldılar. Başkan sadece kendi kurumlarıyla ilgili kararname çıkaracak şimdi.”

Mevcut sistemin başkanlık sistemine gittiğini ancak sanıldığı gibi meclisin üstünlüğünün ortadan kalkmadığını ifade eden Karatepe, “Evet kuvvetler ayrılıyor. Parlamenter sistemde kuvvetler ayrılığı yoktur. Başkanlık sistemi varsa belki kuvvetler ayrılığından söz edilebilir. Teklif kabul edilirse meclis sadece kanun çıkaracak. ‘Zaten kanun yapmıyorlar mı?’ diyorlar. Bütün kanunlar ilgili bakanlıkların hukuk müşavirliklerinde hazırlanır. Kanunları bürokratlar hazırlar. Artık hükümet kanun tasarısı hazırlamayacak. Kanunlar teklif olarak vekiller tarafından mecliste verilecek. Başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı bu demektir. Başkanlık sisteminde kanun metinleri komisyonda hazırlanıyor ve mecliste onaylanıyor. Hükümet, kuvvetler ayrılığı nedeniyle kanun teklif edemeyecek, kanun yapamayacak” ifadelerinde bulundu.

“Askeri mahkemeler kapatılıyor, sıkı yönetim kalkıyor”

Yapılan düzenlemede en önemli konulardan birinin de yargıyla ilgili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karatepe, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Askeri mahkemeler kapatılıyor, sıkı yönetim anayasadan çıkarılıyor. Artık Türkiye’de sıkı yönetim olmayacak. Sıkı yönetim, ülkenin askerlerce idare edilmesi demektir. Türkiye’de sadece askerle ilgili disiplin mahkemeleri ve askerlerin işlediği suçlarla ilgili diğer mahkemeler kalıyor. Savaş halinde gerekli görülürse askeri mahkeme kurulacak. Askeri mahkeme olmadığı için Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Asker Yargıtay kapatılıyor. Bunun dışında vekil sayısı 600’e çıkıyor. 5 yılda seçim yapılacak, 18 yaşını dolduran seçme ve seçilme hakkına sahip olacak.”

Karatepe, konferansın ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile