Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi '5. Nesil Uçak Üreten 4 Ülkeden Biri Olduk'

Erdogan, 31 Mart Mahalli Idareler Seçimleri öncesi Adana’da Ugur Mumcu Meydaninda halka hitap etti. Erdogan, burada yaptigi konusmada, “Harbiligin, delikanliligin kitabini yazan Adama, bugün bir baska güzel, feda ve vefakarligi bas taci bilen agzi duali büyüklerimizin sehri Adana’yi Türkiye yüzyili vizyonumuzun lokomotif sehri olarak görüyoruz. Nice dagdan asan yollar bizimdir diyerek gök kubbeyi milli seçimimizde çinlatan, gönül tellerimizi titreten deyisleriyle Toroslar’i ve Çukurova’yi vatan yapan asiklarin sehrine de böylesi yakisir. 31 Mart’ta Cumhur Ittifaki’na verdigi destekle Adana insallah yeni bir destan yazacak. Söyle dedim bana bir resmi rakami alin. Bakalim meydanda durum nedir. Rakami aldim. Su anda Adana’da, meydanda 75 bin kisi var” diye konustu

Erdogan, Adana’nin gerçek belediyecilige olan hasretini dindirmeye az kaldigina dikkat çekerek söyle devam etti:

“ Hazir miyiz? Hazir miyiz? Artik Adana’yi bu malum ellerden almaya hazir miyiz? Masallah. Tabii bu seçimlerde aldigimiz yüzde 45 civarindaki oy orani Adana’yla aramizdaki güçlü sevgi bagini yansitmaktan çok uzak oldu. 31 Mart’i da bunun için bir firsat olarak görüyoruz. Allah’in izniyle Adana, 31 Mart’ta sandiklari patlatarak, gerçek potansiyelini ortaya çikartacaktir. Buna hazir miyiz? Kendi seçmenleri basta olmak üzere milleti tipis tipis sandiga gidip oy verecek bir mecburiyet cenderesine sikistirmak isteyenlere günlerini göstereceginize ben inaniyorum. Adana böyle artistliklere eyvallah eder mi? Adana kendi iradesini çantada keklik kabul edenlere yol verir mi? Adana eser ve hizmet nasipsizlerini sirtinda tasir mi?. Allah’iniza kurban Adana.”

Erdogan, CHP basta olmak üzere muhalefetin haline dikkat çekerek, “ Parti içindeki iktidar kavgalarindan baslarini kaldiramiyorlar. Birbirleriyle ugrasmaktan birbirleriyle didismekten, firsat bulamadiklari için baska bir konuyla ilgilenemeyecek durumdalar. Adanali kardeslerime soruyorum. Bunlarin yasak savma kabininden ettikleri üç bes laf disinda ülkenin herhangi bir derdiyle gerçekten dertlenmediklerini görüyoruz. Onun için oralarda yasayan insanlarimizin herhangi bir sikintisini çözecek bir projelerini duydunuz mu? Uluslararasi meselelerde ilkeli bir durus sergilediklerine sahit oldular mi? Göremezsiniz, duyamazsiniz. Daha kendilerine hayri olmayanlarin memlekete, millete hayri dokunmasi mümkün mü? Hayir. Kendi çikarlarindan baska hiçbir sey gözü görmeyenlerin Adana’nin sorunlariyla ilgilenmesi beklenir mi? Hayir. Biz Türkiye yüz yili diyoruz. Gerçek belediyecilik diyoruz. Haziriz diyoruz. Kararliyiz diyoruz. Onlar ise kapali kapilar ardinda birbirinin kuyusunu kaziyor. Saibeli pazarliklarla seçim kazanma pesinde kosuyorlar” dedi.

Erdogan, Mayis ayinda Cumhurbaskani adayi olarak milletin önüne çikardiklari pesine de alti tane yardimci adayi taktiklari bir zat oldugunu hatirlatarak söyle devam etti:

“ Hatirliyorsunuz. Seçimde umduklarini bulamayinca tüm suçu Cumhurbaskani adaylarina yükleyip kendilerini temiz çikardilar. Yere göge sigdiramadiklari genel baskanlarini partiden öyle bir kaziyip attilar. Halbuki seçim gecesi hepsi de ne diyordu? Kazandik. Kazaniyoruz. Bu nakaratlar milletin akliyla dalga geçiyorlardir. Döktükleri timsah gözyaslarini saymiyorum. Demek ki mesele ülke yönetimine talip olma iddiasi degilmis Mesele sadece kendi partilerinde kimin borusunun ötecegi meselesiymis. Simdi burada Adana’dan öyle bir ses verin ki duymayan kulaklar bile duysun. Nasirlasmis yürekler bile titresin. Hazir miyiz Adana, Allah’ina kurban Adana. 31 Mart’ta Türkiye yüz yili sehirleri için hazir miyiz? 31 Mart’ta Türkiye’yi Sehirleri için kararli miyiz? Otuz bir Mart’ta gerçek belediyeciligi tercih ediyor muyuz?”

Erdogan, seçim seçim için herkesi kapi kapi dolasmaya çagirarak, “Akademi, Kadin Kollari, Gençlik Kollari, kapi kapi dolasmaya var miyiz? Seçim aksami, Adana’yla birlikte Türkiye haritasini, Cumhur Ittifaki’nin renkleriyle boyamaya var miyiz? Rabbim hepinizden razi olsun. Adana, siz neymissiniz ya? Gençler ben biliyorum. 31 Mart aksami ever Allah bütün genç arkadaslarinizi sandiklari patlatircasina kosturacaksiniz. Türkiye bizim yuvamiz, vatanimiz ugruna sehadeti göze aldigimiz biricik sevdamizdir. Biz bu ülkeyi tasiyla, top zorluklari ve güzellikleriyle tüm kalbimizle seviyoruz. Istiklal Marsimizin su muhtesem misralarindan aldigimiz ilhamla Türkiye için gece gündüz demeden çalisiyoruz. Ne diyor Akif merhum ‘Kim bu cennet vatanin ugruna olmaz ki feda? Süheda fiskiracak, topragi siksan süheda. Cani canani, bütün varimi alsin da Hüda. Etmesin tek vatanimdan beni dünyada hüda’. Biz de cennet vatanimiz aziz milletimiz ve istikbalimizin teminati çocuklarimiz için her alanda mücadele ediyoruz. Karsilastigimiz tüm engellere ragmen hamdolsun vatanimiza olan minnet borcumuzu simdiye kadar layikiyla ödedik. Milletin sandikta namusumuza emanet ettigi iradesine hiçbir zaman gölge düsürmedik. Terör örgütüne kadar Türkiye muhaliflerinin tamamini Allah’in yardimi ve milletimizin destegiyle dize getirdik. 15 Temmuz gecesinde oldugu gibi ülkeyi isgal tesebbüsleri karsisinda asla geri adim atmadik. Darbe gecesi birileri televizyon karsisinda kahvesini yudumlarken biz milletimizle sirt sirta vererek FETÖ’cü hainlere meydanlari dar ettik. Uluslararasi arenada ülkemizin hak ve hukukunu, devletimizin çikarlarini, milletimizin onurunu, kararlilikla savunduk, savunuyoruz” dedi.



Erdogan, dis politikada, Avrupa’dan, aferin, almaya çalisan degil, dik ve dirayetli durusuyla tüm dünyada takdir toplayan bir ülke konumuna geldiklerinin altini çizerek söyle devam etti:

“ Uluslararasi siyaseti takip eden herkes su gerçegi artik kabulleniyor. Türkiye sadece bölgesel bir güç olmaktan çikip küresel bir güç olma yolunda emin adimlarla ilerliyor. Öyle mi? Ülkemizin krizlerin çözümündeki kilit rolü giderek daha fazla anlasiliyor. Libya’da biz variz. Karabag’da biz variz degerli kardeslerim bütün buralarda Türkiye kardesleriyle el ele veriyor, omuz omuza veriyor ve bu yolda emin adimlarla yürüyoruz. Kardeslerim sunu çok açik ve net ifade etmek isterim. Dis politikada artan gerisinde güçlü bir savunma sanayi var. Savunma sanayinde disa bagimliligimiz azaldikça uluslararasi arenada etkinligimiz artmistir. Göreve geldigimizde savunma sanayinde yüzde 80 oraninda baskalarina muhtaç durumdaydik. Terörle mücadelede kullandigimiz silah ve mühimmatlarin çogunu yurt disindan temin ediyorduk. Tabii bunlar alirken önümüze konulan sartlardan dolayi kirkdere’den su getirmemiz açikçasi satin aldigimiz silahlarin kontrolü tam olarak bizde bile degildi. Peki Türkiye’ye asla yakismayan bu tablo karsisinda biz ne yaptik? Diger alanlarla birlikte özellikle savunma sanayine agirlik verdik. Böyle gelmis, böyle gider diyenlerden olmadik. Kolayi degil, zor olani ama ülkemiz açisindan en hayirli olani seçtik. Tabanca, tüfek dahil, güvenlik güçlerimizin kullandigi silah Kendimiz üretmeye basladik. Insansiz hava araçlari gibi yeni gelisen teknolojilere büyük yatirimlar yaptik. Çalisan firmalarimizi tesvik ettik. Iste bugün iki bin beslerde Iki bin onlarda topraga diktigimiz fidanlarin Allah’a binlerce kez hamdolsun meyvelerini topluyoruz. Yillar önce baslattigimiz projeler bugün hepimizin iftihar vesilesi olan uçaklara, tanklara, gemilere, füzelere, roketlere dönüsüyor. Türkiye savunma sanayi alaninda adeta bir destan yaziyor. Dünyanin ilk SIHA gemisi Anadolu’yu geçen sene hizmete aldik. IHA ve SIHA alaninda zaten dünyada ilk üç ülkeden biriyiz. Bugün 34 farkli ülkenin semalarini Türk, IHA ve SIHA’lari koruyor. Geçtigimiz günlerde gurur hanemize yeni bir halka daha ekledik. Milli muharip uçagimiz Kaan ilk uçusunu basariyla gerçeklestirdik. Böylece besinci nesil uçak üretebilen dünyadaki dört ülkeden biri olduk.”